Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
depremzedelerin bir kısmı da şehrimize ulaşmaya başladılar.
onlara ayrıca koliler hazırlandı.
bir kısmı misafirhanelere bazı devlet kurumlarının konaklama yerlerine yerleştirildiler.
galiba misafir aile uygulaması gibi bir konu var.
tam olarak içeriğini anlayamadım.
belki şu anda planlama aşamasındadır.
vatandaşların üst seviyede duyarlılığını gözlemledim.
tırnak makası, pil, el feneri, temizlik ürünleri, biberon, emzik, plastik çatal kaşık tabak, plastik çizmeler, aklınıza gelebilecek acil ihtiyaca ve kullanıma hazır her şeyi hesaplamışlar.
kimisi sanki çeyizlerini bozmuş gibi.
tertemiz banyo liflerini, oyalı yazmalarını, yepyeni işlenmiş havlularını, işli seccadelerini , belli ki çeyizliklerinden çıkarıp yollamışlar.
hiç kullanılmamış zıbınlar, bebek eldivenleri, önlükler, şapkalar, yenidoğan setleri yağmur gibi yağdı.
Bazı teyzeler güzelce paketledikleri el örgüsü çorap patikleri getirip sıkı sıkı tembih ediyorlar.
içlerine notlar iliştirmişler.
görebildiğimiz notları ayrıştırmada atmayıp kolilerin içine koyduk.
okulda kurabiye etkinliği yapılmış.
tüm veliler uzun süre bozulmayacak kurabiyelerden pişirip güzelce hava almayacak şekilde paketlemişler.
sağlam temiz kolilere doldurulmuş ve onlar da hızla yola çıkarılmış.
evinden çıkamayan arkadaşlar bu şekilde katkıda bulundular.
eminim bu fedakarlıklar ziyan olmaz ve mutlaka birilerinin hizmetine sunulur.
çünkü mağdur olan alan çok geniş ve küçücük bir ziyana bile gerek yok.
fay atım bölgeleri arazide tespit edilmeye başlandı.
yüzeyde bulunan yol, direk, tel örgü, tren rayı, toprak kabartılarının atım noktalarını ve atım mesafelerini ölçmede, ötelenmenin miktarını belirlemede işe yaradığı belirtilmiş.
fay kırıkları aynı zamanda şehirleşmede nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda da önemli ipuçları verecek gibi duruyor.
hangi bölgelerde yerleşime asla izin verilmemeli, net olarak belirginleşmiş.
Tv de büyük bir heyecanla bunca saat sonra enkaz altından sağ çıktığı için mutluluk nâraları atılarak kurtarılan canların kaçı hastane yolunda ya da hastanede vefat ediyor? Bunun cevabına hiçbir zaman dürüstçe ulaşamayacağımızı bilsem de içten içe bu merak yüzünden, 4.günden itibaren tv ye bakmaz oldum. Geç gelen yardımın, hiç gelmemesinden bir farkı yok çünkü. Çoğu belli bir saatten sonra sağ kurtulsa bile, enkaz altından çıkarıldıktan sonra yaşamına devam etmesi komplikasyonlar ve organların aldığı büyük hasar yüzünden çok zor. Bunu bile bile nasıl bu kadar geç kalındı, aklım, hayalim almıyor. İşte bu yüzden acilen, topyekün, arama-kurtarma eğitimleri düzenlenip, acil müdahalede bulunacak kişi sayısını şimdikinin yüz katına, bin katına, milyon katına çıkarmalıyız.
Akut'un bir dönem gayretli çabaları vardı.
kurulduğu ilk günden itibaren çalışmalarını basından takip ediyorduk.
o zamanlar sosyal medya diye bir şey de yoktu.
sadece cep telefonları vardı ve iletişim olanakları da günümüze kıyasla sınırlıydı.
bünyesinde doktorlar, dağcılar, mühendisler aklınıza gelebilecek her meslek grubundan insanlar vardı.
zamanla iyi bir ekipman stoğuna da kavuşmuşlardı.
detaya girmek istemiyorum ama çok garip gelişmeler yaşandı.
çok uzatmadan şunu söyleyeyim.
sonradan kurulan bir arama kurtarma ekibinin ilçe bazındaki toplantısına gitmiştik uzun yıllar önce ve bu grubun girizgahı akuta çamur atmakla başlamıştı.
son durumu bilmiyorum açıkçası.
Olayımız bu zaten, çamur atmak. Olan olup, bittikten sonra da herşeyi aklamak, paklamak. Orijininde "insan ve insan canının kıymeti" olmayan kişileri anında bu tür oluşumlardan def edeceksin. Kuru kalabalıktan oluşan insansıların oluşturduğu kurumlarda, sadece kağıt üstünde birşeyleri yapılmış gibi gösterip, gerçekte hiçbirşey yapılmamış olmanın bedeli kaç can ödedi, kaç can ödeyecek? Sadece yüce yaradan bilir, biz insanlar doğru bilgilere ve doğru olana ulaşmaktan aciz bırakılıyoruz çünkü.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |