Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Gece 4.17 de uyandık,Karadenizde de hissedildi,Antep maras ve diğer iller çok geçmiş olsun ama çok sayıda ölü ve yaralı var,bir de hava şartları insanları daha çok zorluyor,hala göçük altında olan var ve bu soğukta daha ne kadar dayanabilirler,hersey bir anlık,aynı gece herkes sevdikleriyle birlikteyken şimdi daadağın oldular,allahım bir an önce kurtulsun herkes,çok üzgünüm çok:(((
Celal Şengör ve Fatih Altaylı'yı izledim.
Kahramanmaraş birden fazla levhanın kesiştiği bölgeymiş.
ölüdeniz fayı ise tarih boyunca pek çok şiddetli deprem üreten ve küresel etkileri olup geniş bir coğrafyayı etkileyen büyük bir fay.
fay hattının ucu taa Afrika kıtasına yanlış anlamadıysam somali'ye kadar uzanıyormuş.
1500 yıldır bu depremin olması aslında bekleniyormuş.
anadolu'yu aşağıdan ittiren afrika plakası ve arap plakası levhaların bulunduğu bölgeden harekete geçmiş ve en az 4 metrelik bir atımla bölgenin güneye doğru yer değiştirdiğinden bahsediliyor.
oluşan boşluk ise Kahramanmaraş çöküntü ovasını oluşturuyormuş.
haarp iddialarını ise şöyle değerlendirdiler:
devasa bir kayaç ve yerküre kütlesinin yaklaşık 1.15 dakika boyunca topyekün 4 metre ilerletecek güç ve teknolojinin mümkün olmadığından bahsettiler.
basit bir hesaplama yapıldı ve kara parçasının hacmi ve kütlesinin telaffuz edilemeyecek kadar büyük olduğunu belirlediler.
yalnız aynı bölgede 7.8 büyüklüğünde iki depremin art arda gelmesinin küresel çapta olağanüstü bir durum olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
aynı bilgiyi ahmet Ercan hoca da belirtiyor.
dünya genelinde olağanüstü büyük ve etki alanı geniş bir olay yaşıyoruz.
7.4 büyüklüğündeki bir depremle 7.8 büyüklüğündeki bir deprem arasında 2.5 kata yakın bir büyüklük farkı olduğundan bahsediyorlar.
bizim küsurat olarak algıladığımız rakamlar aslında devasa büyüklükler olarak karşımıza çıkıyor.
Endonezya'da gerçekleşen ve tsunamiye neden olan büyük depremin sumatra depremini nasıl tetiklediğinden bahsediliyor ve bu fayların harekete geçmesi olayının doğrudan komşu fayları tetikleme şeklinde yorumlanmaması gerektiğinden bahsedilmiş.
yeraltı sularındaki yer değişikliklerinin farklı fayları harekete geçirebildiği fakat bunun bitişik faylar olarak değerlendirilmemesi gerektiği açıklanıyor.
yeraltı mekanizmaları çok daha farklı çalışabiliyormuş ve kağıt üzerindeki gibi keskin ve net değil daha sönümlenmeli ve farklı hareket edebiliyormuş.
yaşadığımız son iki depremin yorumlanabilmesi ve değerlendirilebilmesi için üzerinden belli bir süre geçmesi gerektiğinden, ölçümlerin ve tüm verilerin topluca değerlendirilmesi gerektiğinden, üzerinde çalışılması gerektiğinden, farklı parametrelerin değerlendirilmesi gerektiğinden bahsediliyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |