Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

büyüyünce nikah memuru olacağım diyen çocuk

ağır psikolojik sorunları olan çocuktur. milleti evlendirme isteğinin altında çok başka şeyler yatıyor olabilir. mesela en zararsız düşünce babası da nikah memurudur, baba mesleği yapmak istiyordur.

yada milleti evlendirerek hayatlarını söndürme çabasında falandır. çevresinden, ailesinden, akrabalarından evliliği görmüş, ulan ne yaparım da yaramazlık yaparım milletin başına bela açarım demiş ve bu mesleği bulmuştur.

ama kendisine belediye başkanlığına oynamasını öneririm. zira öyle bir kadro yok. başkan oradaki görevlilerden kimi yetkilendirirse o kıyıyor nikahı.

aa bu arada muhtemelen de yan mahalledeki yada arka sıradaki kıza aşık olmuştur evlenme hayali kuruyordur. allah anasına babasına sabır versin bu çocuğun. velet.

20.02.2016 12:12
  1. dış ticaret açığı

    cari dönemde bir ülkede ortaya çıkan ithalat-ihracat arasında ortaya çıkan farktır.

    x= exportation (ihracat) m= importation (ithalat) x-m= nx (net ihracat)'dir.

    eksi çıktığı takdirde dış ticaret açığını gösteren açıktır. denge olabilmesi için ise s( savings) tasarruf i (investment) yatırım s+i = x-m olması gerekir. ancak ayrı ayrı s=i eşitliğine ihtiyaç yoktur.

    hesaplamasına dış transferler de katılabilir. şuan türkiye'de bu açık 15-16 milyar dolar seviyesindedir.

     
  2. tatil alışverişi

    yaza girilen bu günlerde yapılmaya başlanan, cüzdanların dibinin görünürlüğünü artıran alışveriş türüdür. diğer alışverişlerden farkı, bir amaca yönelik yapılmasıdır. aynı market alışverişi gibi. market alışverişi yemek amaçlı yapılandır. çıkıp, göze hoş şeyleri almak değildir. tatil alışverişinin ayrılan yönü ise, valizi doldurmasıdır.

    bikini, mayo, şort, havlu, güneş kremi, şapka, tişörtler, terlik, ayakkabı, sakız, parfüm, belki valizin kendisi vs.. gibi şeylerden oluşur. bunların değişiklik göstermesi olup olmamasına ve ihtiyaca göre değişir. olta, palet, zıpkın, deniz gözlüğü de bunların arasına dahil edilebilir.

    bu alışverişin bir diğer unsuru mutluluk unsurudur. diğer alışverişlerden daha çok mutlu eder. ancak mutlu etmesinin sebebi alınanlardan daha çok , sonuç odaklıdır. yani tatilin kendisi.

    kadınların alışverişi günlerce sürerken, erkekler için 1 gün yeterlidir. çünkü her konuda olduğu gibi erkeklerin alacağı şeyler kafalarında daha önceden bellidir. gider ve alırlar. siyah şortsa gidip siyah şort alınır. aa mavisi de güzelmiş, aaa beyaz da fena değilmiş onu denesem mi bunu da deneyim bunun bedeni olmadı aa kalmadıysa başka dükkana bakayım olmaz. bedenimiz bellidir. alınacak şey bellidir. bir şorta 500 lira vermeyiz. ama kadınlar mayoları için en az 200-300 lirayı gözden çok rahat çıkarabilirler. ayrıca yetmez mavisini ve pembesini alıp bedenlerini bulamayabilirler de. o yüzden mümkünse bırakın tek başlarına bu alışverişi yapsınlar. yada günler öncesinden yogayla bu alışveriş için kendinizi hazırlayabilirsiniz. asıl dert, o kadar şeyi nakliyat firmasıyla taşımak yerine neden erkekler taşıyor hep?

     
  3. abdnin hiç kadın başkanının olmaması

    insan hakları bildirgelerinin, 1857 dünya kadınların gününün, kadını koruyan kanunların ilk örneklerini vermiş olan, seçme hakkına türk kadınından 10-14 yıl (yerel-genel) önce kavuşmuş o ülkenin, kadın başkanı olmaması durumudur. ne bu tezatlık.. bizde bile tansu çiller diye bir şey geçti kimse ses çıkartamadı.tüm amerikan başkan listeleri birbirlerinin soyundan geliyor akrabalar, hatta obama'nın bile 4. başkanla onların da ingiltere kraliyet ailesiyle akrabalıkları var. diana'nın ölümü karşıt soydan gelmesi dolayısıyla alakalı. belki ingiltere kraliçesi kıskanmamak için istemiyordur kadın başkan? dış işleri bakanı kadın oldu ama başkan yok ortada. (akrabalıklar ve diana'nın ölüm nedeni kesin bilgiler değildir.)

    abd'de her 90 saniyede 1 kadına tecavüz ediliyormuş. yani her 1.5 dkda bir tecavüz var ülkenin dört bir yanında. türkiye'nin kadınlara saygısının onlardan daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. trafikte çilede çıkarmalarına rağmen efendi gibi yol verip içten saydırılması gibi. türkiye'nin katetmesi gereken çok yolu olsa da lakin ki türk erkekleri çok da hödük değildir. kıymetlerinin bilinmesi gerekir. en azından içi hödük dışı kibar değil. hödükse olduğu gibi hödük. biri demişti bugün gördüm bir yerde, bayan diyenden zarar gelmez diye. kesinlikle gelmez. bayan-kadın ayrımını tartışma konusunun neden olduğunu bile anlamayacak kadar saf o insanlar.. seri katillerden de oluşmuyor bu ülke. kadın eşitliği derken neden özgürlükler ülkesinin kadın başkanı yok, bir düşünülmesi gerekiyor. türkiye bir şeyler için en azından çabalayabiliyor. ancak bunların hiç biri türkiye'deki kadın şiddetini haklı göstermez. asla. dedim zaten, katetmemiz gereken çok yol var daha. benimkisi sadece ufak bir soru abd'e yöneltilmiş. ayrıca belirtmeliyim ki "bayan" kelimesinden alınan kadınların yaptığı son derece saçmadır. bayan bir aşağılama şekli değil, kibar bir hitap şeklidir. ne diyelim? mahmut mu diyelim?

     
  4. ela gözlü olmayan ela isimli kız

    narin ismine sahip olup narin olmayan ve eda ismine sahip olup edanın zerresi bulunmayan kızın sülalesine mensup kızdır. ayrıca arzu ismine sahip olup ar.. neyse ya. .öyle işte...

    ek tanım (nolur nolmaz):kim olduğu anlaşılabilen kızdır. kızın ismine baktığımızda ve renkli gözlü olmadığını da ele alırsak türk olması kuvvetle muhtemel kızdır. tezatlıkları da içinde barındırandır.

     
  5. en güçlü nükleer bombayı aya atmak

    amerika'nın rusyayı korkutmak amacıyla yapacağı bir proje hakkında, projede yer alan bir fizikçiye sorulan ve alınan cevabıyla projenin bitmesine neden olan olay.

    rusya'ya karşı gövde gösterisi yapmak isteyen amerika, zamanında aya bir nükleer bomba göndererek göz dağı vermek istemesi sonucunda projede yer alan bir fizikçinin açıklamasına göre sadece ufak bir krater açabileceklerini ve bu kraterin dünyadan iyi teleskoplarla bile görülemeyeceği belirtilmiştir. böylece projeden vazgeçilmiştir. ayda koca bir delik açabilmek için milyarlarca megatonluk, ayı yörüngesinden çıkarabilmek için de trilyonlarca megatonluk bir enerji gerekmektedir. dünya'daki tüm nükleer silahların toplamının oluşturabileceği enerjinin ise 10bin megatondan az olduğu düşünülmektedir. yani insanların ay'ı yörüngesinden çıkarabilecek bir gücü asla yoktur. bu teknolojiyle bile geldiğimiz son nokta bu. gücü olsaydı belki günün birinde ayı bile göremeyecektik. bu insanlık güneşi bile patlatırlardı.

    kaynak: ruhi çenet

    not: başka sözlükte bu konuyu bulsanız da, başlık eski yıllardan bana aittir.