Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

oy çokluğu

kendi içinde nitelikli ve basit olmak üzere ikiye ayrılan çokluktur. anayasalar en çok kullanıldığı yerler olmakla beraber belediye kanunları, özel idareler, komisyonlar, kooperatifler kanunu ve mahkemeler gibi yerlerde de kullanılır bu çokluk. 2/3, 3/4, 1/3 gibi çoğunluklar nitelikli oy çokluğudur. yani nitelikli çoğunluk. mutlak çoğunluk denen üye tam sayısının yarıdan bir fazlası yada yarım fazlası ise yine nitelikli kısma girer. toplananların yarısının yarım yada bir fazlası ise basit çoğunluğu ifade eder. yani basit oy çokluğunu. sadece salt çoğunluk dendiğinde üye tam sayısının değil toplananların salt çoğunluğunu anlamamız gerekir.

ayrıca aklımıza nerde çoklukla başlayan deyimi de getirir.

20.02.2016 16:10
  1. meşihat kapısı

    içtihat kapısı olarak da bilinir. islam hukuku kaynaklarına göre ortaya çıkan sorunlar açısından islam kurallarını yorumlamak olarak tanımlanabilir. ortaya çıkan bu hukuksal uyuşmazlıklarda, islam alimlerinin yani müçtehitlerin sorunları çözmek için sundukları görüşlerdir. bu görüşler nihai kararlar gibi uygulandığından da içtihat kapısı olarak adlandırılırlar.

     
  2. düyunu umumiye idaresi

    osmanlı imparatorluğunun borçlarına ve bu borçların fazilerine karşılık olarak gösterdiği gelirleri toplamak için anlaşmalarla alacaklı yabancı devletler tarafından kurulan idare. türkçe anlamı genel borçlar idaresi demektir. osmanlı borçlarını ödeyemediği için bir nevi vergi gelirlerine el koyan bir idareydi bu. muharrem kararnamesiyle istanbul'da kurulmuştur. bu idarenin binası günümüzde istanbul erkek lisesi olarak cağaloğlu'nda bulunmaktadır.

     
  3. fişteklemek

    türkçe sözlüklerde fıştaklamak olarak da geçen gaza getirme, kışkırtma anlamındaki nadir kullanılan kelime. argo değildir, öz türkçenin içindedir. tiyatro sanatçılarının kullandığını duydum. gerçek hayatta kullanımıyla karşılaşmadım. sanırım ki fişeklemek sözünden türetilmiş bir kelime. ancak o zaman fıştaklamak kökünü neye dayandırırdık bilmiyorum. şive farklılığı olsa ikisi birden sözlüğe girmezdi. dil bilimcilerin bizi daha iyi aydınlatabileceği kelime.

     
  4. şampuanın göze kaçması

    gözleri acıtan ve dahi o kadar suyun içinde sulandıran durum. saçlardan akan şampuan sinsi bir şekilde kaşlardan göze doğru ilerler ve siz farkında olmadan hain emeline ulaşır. hemen gözün suyla yıkanması gerekir zira şampuanların bir çoğunun arkasında da belirtildiği gibi göze kaçtığında bol suyla yıkanması tavsiye edilmiştir. ancak ortada bir sorun vardır. köpük dolu kafa yıkanmadan o suyun hiç bir işe yaramayacağı... size yıkadıkça yukardan şampuan gelmeye devam eder. kaçtıkça kaçar. o yüzden en başta saçlar yıkanana kadar gözler sıkıca kapatılır ve sonrasında yüze su tutulup acımanın geçmesi beklenir. göze kaçmayan şampuanların reklamlarını ise çoğu kişi hatırlar sanırım. bebekler için olanı. sarı olanı. nedense marka veresim gelmedi reklama girmesin.

     
  5. kışın dondurma yemek

    eskilerin söylediğinin aksine hasta yapmayan eylem. belki yeni tip dondurmalar buzdan yapılmadığından kaynaklanıyor olabilir. çünkü bildiğim tüm dandik dondurmalar buz parmak cinsi buz kaplı dondurmalardı. soğuğu yiyince de direk vücut direnci düşüşü ve hastalık. ama yıllarca kışları dondurma yedim bu kış hariç, hasta falan olmadım bu yüzden. hasta olduğum sebepler daha basit sebeplerdi. o yüzden kışın dondurma yemek zevktir.