Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Belma zarafetiBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
İlkbaharın gelişini dört gözle beklerler. Ellerinde fotoğraf makinesi bir orayı bit burayı fotoğraflarlar. Gerçekten gökyüzü hiç bu kadar güzellikte mavi değildir, güneş ışıklarının aydınlatıcılığı doruk noktasındadır. Beni en çok pembe, turuncu, mavi, beyaz, krem renk çiçek açan ağaçların güzel görüntüsü etkiler. Öte yandan pembe, mor temalı çiçekler, papatyalar derken doğa çetin geçen bir kışın ardından tüm güzelliğini bize sunmuş gibidir. Çok seviyorum yeşili, doğayı, ormanı, temiz gökyüzünü. Bahar çok sade ve çok ihtişamlı olmayı başarabiliyor bu mevsimde çok ilginç değil mi?
Reçelini de, dudak bslmını da, kremini de sabununu da, kendisini de çok severim. Kokusu insana mutluluk veriyor.
En sevdiğim meyve olmasa da garip bir mutluluk verici yanı var.
Amanin de bizimki gelmiş dediğim. Sensiz sözlük mü olurmuş bir daha bu kadar uzun süre kaybolma dermes efendi.
Tahammül zamanla yitirirken bir duygu biliyorsunuz. Peki neden kaybediyoruz bu gücü. Sebepleri neler üzerine düşünmek lazım.
1. Hayat kısa ve zaman geri gelmiyor hissi: sadece hissel olarak kalsa iyi. Maalesef ki zamanla en değerli şeyin zaman kavramı olduğunu öğreniyoruz ve bu yüzden aynı hatayı tekrar yapmamak için zamanda tasarruf sağlamaya çalışıyoruz.
2. Kökten çözüm arzusu: aynı problemlerle tekrar yüzleşmek insanları kalıcı çözümler bulmaya itiyor. Kökten çözüm demek başını yastığa huzurla koymak demek.
3. Ruh sağlığını korumak: bazen sorun sizden kaynaklanmasa bile sizi de etkileyebilir ve kronik bir hal alabilir. Bu nedenle sorundan kaçmam alınacak en güzel tedbirdir.
4. Yorulmak: buraya bıkmak, usanmak diye maddeler de eklemek mümkün. İnsanın sorunları bazen çok yorucu olabilir. İnsanın mücadele gücü gelen sorunlarla mücadele edecek durumda değildir.
5. Her şeyin boş olduğu düşüncesi: bu düşünce zaman zaman hepimizin aklına geliyor ya da birileri tarafından bizlere hatırlatılıyor. Haliyle boş iş olarak üstünü çizmek istediğimiz bir olay bize sürekli anlatılınca anlayanlar araya mesafe koyuyoruz. Aslında buda bir tahammülsüzlük örneği oluyor.
Öyle işte yine çok yazdım. Ben gideyim bari sözlük.
Bu ara siteye pek gelmeyen profili sevimli bir üyemizdir. Sevmemek ne mümkün ama bir yanak ver dedim vermedi hala, bekliyorum mıncırmak için.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
Bazı anneler var, çocuğu gelir, evinizdeki tv'ye top fırlatır, çocuk duvarları boyar, bardakları tek tek kırar ama çocuğuna asla dur yapma demez. Neden diye sorarsınız. "Çocuğun gelişimine müdahale etmek istemiyorum" der.
Yani bunun misafirliğe gittiğinde koltuğun örtüsünü delen bir türüne denk gelmiştim. Ev sahibinin yüzü inanılmaz düşmüştü. İşte çocuklu misafir kabul ederken kırk kere düşünüyor sonra insanlar.
Tabii çocuğunu duyarlı, güzel yetiştiren aileler de var. Onlar baş tacı.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |