Türkiye'nin memur portalı

Nau nau, bu yemek değil kesinlikle. Tadını yadırgadım, sevemedim. Karadeniz mutfağı kıymam hariç bana hitap etmiyor diyebilirim. Sarmaları da çok iri yav hele öyle sarma mı olurmuş.

Ne başlıklar açılmış. Suppo'nun yüzüne bakınca meyve suyu içer en fazla bu derim.

Hızlı gonzales bir sakin ol, zaten etraf karışık! 20 küsur milyonluk bir şehirde plan yapmak biraz zor. Maalesef derme çatma binası çoktur, gecekondusu boldur. Ne bileyim kolay iş değil gibi.

Hala bazen kullandığım şampuandır. Çok hoş kokusu var belki de ben kendimi şımartmayı seviyorum bilemeyeceğim ama saçımı dinlendirmek için normal şampuan hariç kullandığım da olur kendisini.

İmkan var da yanlış bir damara müdahale bilmem ne olur diye acaba diye düşündürten dir. Ama bu ara düşünmüyor değilim her şeyi göze alıp.

Bazı anneler var, çocuğu gelir, evinizdeki tv'ye top fırlatır, çocuk duvarları boyar, bardakları tek tek kırar ama çocuğuna asla dur yapma demez. Neden diye sorarsınız. "Çocuğun gelişimine müdahale etmek istemiyorum" der.

Yani bunun misafirliğe gittiğinde koltuğun örtüsünü delen bir türüne denk gelmiştim. Ev sahibinin yüzü inanılmaz düşmüştü. İşte çocuklu misafir kabul ederken kırk kere düşünüyor sonra insanlar.

Tabii çocuğunu duyarlı, güzel yetiştiren aileler de var. Onlar baş tacı.