Türkiye'nin memur portalı

sahidende hakemler için yazılmış atasözü gibi,

karar değiştirmeyen ama her zaman doğru karar verdiği söylenemeycek insanların kuru inatlarını anlatan atasözü

istanbul türküsüdür,muazzez abacı'dan dinlemeye doyum olmaz.

elti olabilmek için bir kayınvalidenin iki veya daha çok sayıdaki oğullarıyla evlenmiş kadınlar olmak gerekir,eğer erkek çocuklar ikiz değilse biri önce evlenecektir,ikizse nedense ikiz kız bulup aynı günde evlendirmek gibi bir cimrilik yapılır,önce gelin gelen kişi kayınbiraderin yıllar sonra evlenmesiyle aileye giren bu yeni gelinden hoşlanmaz teamül budur,kendisi kardeş gelince pabucu dama atılmış evin ilk çocuğu moduna girer.yeni geline hazırlık aşamasında alınan tüm hediyeleri kıyasıya eleştirir,yetmez gibi akşam eşine ''bak ona şu alındı bak bu alındı''şeklinde sitemler eder.bir tür psikoz yaşayan bu kadıncağız bunaldıkça yeni geline sarar.kıskançlıktan kilo verir yada kilo alır,saçını abartılı boyayabilir,frapan giyinebilir,bunlar hep kıskandığı için ilgi çekmek istediğindendir.

görümce erkek evinin yani koca taifesinin sözcüsü kadrosunda yer alan,oğlan bizim istediğimizi söylerizde yaparızda kafasına sahip kocanın ablası yada kızkardeşidir gelin milletine göre konumu budur,kendileri iğnelemekten eleştirmekten zevk almalarıyla bilinir yedek kayınvalide kadrosunu doldururlar,nişanlılıkta pek cana yakın davranan bu kadın şekli imzayı atınca kardeşini kaybettim sanıp saldırganlaşabilir bu nedenle gelin kısmı bu nikahla gelen sözcü kadın tipini görmektende birlikte olmaktanda pek hoşlanmaz.

amacı içindeki sargılarla fiş ayaklarıyla prizden aldığı elektriği düzenleyip düşük voltajla telefondaki bataryaya vermek olan şarj aleti telefonsuz kaldığında hiç bir işe yaramadığını hisseder diye düşünen yazarın çok düşünerek açtığı konudur.

telefonsuz şarj aleti yumurtasız menemen gibi,kanatsız sinek gibi,ayaksız masa gibi bir anlamsızlık, bir işe yaramazlık içine düşer.heba olur.