Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
bir kez daha ve yeniden ne halt olduğunu çözemediğim fenomen. kendisini bir topluluktayken deli gibi ararsın. hatta romantik, filozofça düşünceler üşüşür başına. gelgelim mutlak olarak geldiğinde it gibi şikayet edersin kendisinden. yaşlanıyor muyuz, nedir..
Ilerleyen yasla birlikte insanlara tahammul edememe ,ruh eşi diye tabir edilen sevgiliyi bulamama ve monotonlaşan hayatla birlikte kişinin kendi kabuğuna çekilmesi durumu
Yıllar önce Nazım hikmet kültür merkezine kız arkadaşımla birlikte birsen tezer ve hüsnü arkan dinletisine gitmiştik. gerçi hüsnü arkan konuk sanatçı olarak katılmıştı. neyse efendimime söyleyim o gün birsen tezer, değirmenler şarkısıyla programa başladı, adeta nehirler gibi denizlere aktık, dinletinin devamında denizlerden okyanuslara doğru akacağımızın işaretiydi aslında değirmenler şarkısı.
Dinletiye başlayalı henüz bir saat geçmişken hüsnü arkan geldi klarnetçisiyle, doğrusu ben de hüsnü arkan olsam klarnetçimle gezerdim her daim. bu arada klarnet sesi insandan daha güzel bir şey. birsen tezer'le beraber hoşgeldin şarkısını söylediler. arkadaşımla benim şarkım olduğu için, arkadaşın gözlerinin içine bakarak eşlik ettim ben. hüsnü arkan bir şarkı daha söyleyip gitti belki de kaçtı. neyse ki gecenin sonunda tekrar geldi. birlikte yine hoşgeldin şarkısını söylediler.
Başlıkla ne alakası var sorusuna gelmişken işte ben orada bir şey fark ettim; orada ayrı ayrı yerlerde farklı insanlar beş altı kişiye yakın hemen hepsi kadın, kollarını kendilerine sarmışlar, o güzel şarkıya eşlik ediyorlar, şarkının en can alıcı yerinde kendi sırtlarını okşayıp, sallanıyorlar sanki birileri onlara sarılır gibi. evet tamda bu şekilde.
"ah bu yağmur yalnızlığımmış
dindim efendim "
şarkının bu sözündeki yağmur da kendileri olmuş adeta, yalnızlıkları da kendileri.
Demek istediğim, öyle bir devirdeyiz ki;
"sen bana geç kaldın, ben sana erken " diyor ya şarkıda; aslında geç kalan da sensin
erken gelen de.
Adeta insan kendi kendine hoş geldin deyip, bir hoşça kalla kendini uğurluyor. tamamen insan yalnızlığa, kendinden dağılıyor. kendine hoş geldiniz diyor.
insanın kendini soyutlaması, duvar örmesi, kendisi gibi düşünen birinin olmaması, sevilmemek, hor görülmek, dışlanmak veya dışlamak, aşkına karşılık bulamamak, kocaman dünya da seni anlayanın olmaması, kendini anlatamama, içe kapanıklık, asosyal yaşam, vs. nedenlerden ötürü kişilerin düştüğü durumdur..
kimi zaman güzellik çoğu zaman hüzündür. bazen tercih çokça zorundalık. bazen istediğin her zaman kaçtığın.
tercih edilmiş uzak durma ,seçim.
her yalnızlığı seçen asosyal,uyumsuz,hasta olarak değerlendirilmemelidir. sahteliğe tahammül edemeyen, rol yapamayan, onaylanmayı beklemeyen, eğilmeyen,kendine yetebilen insan tavrıda olabilir.
bilinç ,zeka ,seçicilik ve farkındalıkla paralel artar.hasta kişilerin kaçışı değil belkide hasta kişilerden kaçıştır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |