Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sevmenin imkansızlığı

paylaş araştır

 

  1. Sevme duygusunu o kadar yüksek bir yere yerleştirip, ona kriterler standartlar ekleyip, hatta onun önüne yasaklar duvarlar örüp ona ulaşma imkanının neredeyse yitirilmesi halidir. birinden nefret etmek, asabiyet, trafikte arabadan inmek mesela ne kadar alçakta ve ani aksiyon getiren hemen olup bitiveren şeylerdir toplumumuzda.

    Bir de sevmeye bakalım... Toplumsal çekinceden dolayı, birileri ne der diye sevgilisine sarılamayan kadınlar vardır toplumumuzda...sevgilidir sarılamaz, nişanlıdır sarılamaz, nişanlısı askerden döner bir tabut içinde, gider ona sarılır. Savaşmak, asabiyet, kaosun önü hep açık, ama sevmenin önü duvarlarla örülü...

    Şairler, yazarlar seven hiç mutlu olur mu der. Bir sevip mutsuz olsak belki o aşamaya geliriz, ama öncesinde bir aşama var...Sevmeyi öğrenmek...Şu nefreti, şiddeti bir kenara bırakmak. O boğaza karşı şiir yazanlar da mutsuzlardır belki ancak şöyle bir sevdikten sonra, bir de sevemeden boş mutsuzluğu denemeliler belki de...

     
  2. ders olarak okutulması gereken bir konu..hayatın belki en üst, en vurgun duygusunu bilmiyorum/z..beğeni,hoşlanma vs. değil sevgi..nedir bu..neden bu kadar zor ulaşılıyor.bir insanı sevmekle başlar her şey,diyor sait faik..bunu tüm canlılara,dağa,taşa da yaymak lazım tasavvuf ehli olmasak da.ben hala tam olarak ne olduğunu bilmiyorum sevgi'nin..umarım sverim,sevilirim ve farkında olurum..

     
  3. Aslı, sevmenin imkansız olduğuna dair insan düşüncesidir ki bu yanlıştır. Sevmek neden imkansız olsun? Beynin bilgi alma kapasitesi nasıl ki sınırsızsa, kalbin sevgi kapasitesi de sınırsızdır. Sadece insani sevme duygusu ile sınırlandırılmamalıdır. Bitkiyi sevme, doğayı sevme, hayvanları sevme, gökyüzünü sevme, gündüzü, geceyi sevme, yazı, baharı, kışı sevme, gülmeyi sevme, ağlamayı sevme.. sevginin önüne koyabileceğimiz kelimelerin de sınırı yoktur. Sonsuz sayıda sevgi çeşidi vardır. Kişilere olan sevgi de öyledir. Annemi, babamı, kardeşlerimi, akrabalarımı sevdim, artık başkasını sevemem, sevilecek kişi limitim doldu diye bir şey yok ki. Kimyada doymuş çözeltiler vardır. 100 gram su, 36 gram yemek tuzunu çözer ve doyar, daha fazla tuzu çözemez, fazlası dibe çöker, ancak aynı kaptaki 100 gram suda yine çözebileceği kadar şeker çözebilirsin. Tuza doymuş olması, şekeri çözemeyeceği anlamına gelmez. Birilerini sevmemiz, kalbimizde yer vermemiz, başkalarını sevemeyeceğimiz anlamına gelmez.

    Sevmek, sevdiğini göstermek ve günde on kere, yüz kere seni seviyorum demek, sanıldığının aksine kolaydır, tabi ki bunu kolay hâle getirecek olan karşınıza sevdiğiniz insanın çıkmasıdır. Evrendeki tüm fizik, kimya, biyoloji, matematik.. kuralları ve ihtimallerinin lehinize gelişmesi durumunda, Sevdiğiniz insanla karşılaşma ve bir araya gelme gerçekleştikten sonra imkansızlıklar ortadan kalkar. Yapmam dediğinizi yapar, söylemem dediğinizi söyler, gitmem dediğiniz yere gider hâle gelirsiniz.

    Yalnız tüm sevmeler,önce kişinin kendisini sevmesinden geçer. Kendisini sevmeyen insanlar için sevmek, imkansız gibi görünebilir. o hâlde bunun çaresi, önce kendini sevmekten başlamaktır.

     
  4. duyguların iyice köreleceği,

    insanların duygularını kaybettiklerini düşünmeye başlayacakları,

    bir tür apati ve kayıtsızlık durumunun söz konusu olabileceği düşüncesi var.

    kronos ağır ağır, öğüte öğüte , öğrete öğrete son ev derslerine başlayacak.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.