 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
Davutoğlu: Kimse Peygamberimize hakaret edemez!..
Hz. Peygamberimize hakaret özgürlük değildir. Bunu birileri basıyorsa bu tahriktir. Kendisine yapılan hakareti hoş gören insanlarımız Peygamberimize yapılan hakareti hoş görmez. Bu ülkede Hz.Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz, diye konuştu...
sonuna kadar katıldığım önerme.
özgürlüğün sınırları en geniş hali ile tüm dünyada çizilmiştir. gerek basın, gerekse de tüm sivil toplum kuruluşları ve şahıslar bu sınır içinde kalmak zorundadırlar.
bir dinin peygamberine hakaret, özgürlük değildir ve tek kelime ile o dinin mensuplarını tahrik etmektir.
islam düşmanlığının arttığı bu günlerde bu gibi tahrik edici unsurlar türkiye içinde dahi sergilenmektedir
islamın men' ettiği şeyleri veyahut islamla alakalı olmayan şeyleri
iftira ve yalanla
islama nisbet edip şeytana üstad olma hususunda dereke atlayan Allahsızların-çünkü zanlarınca bu sözlerinden dolayı muaheze edilmeyecekler-
ve hiçbir kıstas tanımayan birer canlı olmalarına rağmen hürriyet mefhumunu tarif etmeye çalışanların kıl olacağı söz.
yahu bir kere de ayık yazın...
nasipsizlerin dillerinden dokulenlerdir.inanmazsan inanma adam gibi inanma.sabah aksam kutsala iftira hakaret alay etmek ne oluyor.ama dertleri sadece islam.inege tapana saygililar humanistlik adi altinda soydas kesene saygililar vs.kendilerini akilli sanmalari yok mu birde aglanacak haldeler.
kutsal değerlere hakaretin özgürlük olmadığını hatırlatan,ben bunu hatırlarken bazılarının da milli değerlerimiz olan (atatürk ve diğer devlet büyüklerimiz,milli bayramlarımız,milli mücadelelerimiz gibi gibi)diğer unsurlara hakaret etmenin de özgürlük olmadığını hatırlaması gerektiğini düşündüğüm başlık.
sonuna kadar katıldığım söz.
islamiyetin peygamberi olan, her yaptığı hareket ve söz ile örnek olan bir insana hiç kimsenin hakaret etmeye hakkı yoktur. size uymazsa, siz kabul etmezseniz; arkanızı döner istediğiniz tarafa bakarsınız. inanmıyorsan başkalarının inandığı bir öndere kötü söz söyleyemezsin. insanların hassas olduğu konular vardır, bunlardan biri dindir, peygamberdir, kuran-ı kerimdir.
anlamadığım konu; insanların inanmadıkları şeyler hakkında kendilerine hakaret etme hakkını vermeleri. bunu da başkalarına empoze etmeye çalışmaları.
benim doğrum tek, inancım tek, peygamberim tek.
bu da benim tek doğrum..
"hangi peygambere" diye sordurtan başlık.
şu sayıları 125 bin civarında olduğu iddia edilenlere mi mesela? yoksa içlerinden sizin seçtiğiniz tek birine mi?
yoksa gaybdan sesler duyduğunu iddia eden sahtekarların tümü hakaretten muaf mı? ahuramazda mesela? karl marx da pek çok kimseye göre peygamber kabul edilebilir. hatta bence de peygamberlik denen bir kurum varsa, buna en çok hz. marx (aleyhissalatü vesselam) yakışır. ama görüyoruz neredeyse 200 yıldır her gün
kulakları çınlatılıyor, rahmetlinin ruhu muazzeb oluyor. o da dahilse katılıyorum.
Tarihi, kaynaklarına kadar inip araştırmadan konuşmak ve konuşulan kişi hakkında hüküm vermek de bir hakarettir.
Hz. Peygamber hiç bir hurma arazisini zimmetine geçirmemiştir. Savaş hukuku diye bir müessese var. Ganimet, savaş ile hayatını ortaya koyan kişidir hakkıdır. Bir boks veya spor müsabakasında rakibini hile ile de olsa alt edip milyon dolarları kazanan kişileri takdir eden sizlerin; hayatını meşru müdafaa yolunda veya hakkını arama yolunda elde ettiği zaferin ve kazandığı ödülleri, nasıl zimmete geçirmek olarak düşünebilirsiniz. Bunun ne hukukla, ne adaletle, ne akılla izahı olabilir.
Hz. Aişe'nin 9 yaşında olması meselesinin izahını Muhammed Emin Yıldırım, akademik usullerle yüzlerce kaynağı, Cahiliye dönemi sos-kültürel yapısına dair yerli yabancı kaynakları araştırıp o meselenin doğru halini yazmıştır. Sadece şunu diyeyim: Cahiliye toplumu, bir kız çocuğunu kadınlığa ayak bastığı yıl doğmuş sayıyordu. Yaşını da o andan itibaren ilerletiyordu. Bu da gösterir ki, Hz. Aişe 9 yaşında olamaz. Ablası Esma ile arasında 10 yaş fark vardı. Ablası Hicri 73 yılında 100 yaşında öldü. Tarihen sabittir. Vesikalıdır. Buna göre Hz. Aişe'nin hicretten 2 yıl sonra evlendiğini hesaba katarsak doğru yaşını biraz sosyoloji, biraz matematik biliyorsanız hesaplayabilirsiniz.
Göz koyduğu kadının kocasını öldürtmek ile Hz. Davud'a iftira atan İsrailoğulları gibi Onun lanetine ve tel'inine uğradığınızın farkında bile değilsiniz. Hz. Davud'un Yahudileri tel'in etmesini gerektirecek herhangi bir vaka yoktu. Sadece bu iftira var. İftira olduğu için de Allah ve Hz. Davud tarafından bu iftirayı atanlar lanetlendiler.
Kur'an Hz. Davud'un böyle bir vaka yaşamadığını bildiriyor.
Aklı başında ve kitabına harfiyyen uyan müslümanlar saygısızlık ve hakaret tarzı ifade kullanmazlar. Kutsal kitabı bunu yasaklamıştır. Fikren eleştirebiliriz, bunu siz de yapabilirsiniz ve yapıyorsunuz.
Bu açıdan eleştirilmeyecek kişi yoktur.
peygambere hakareti özgürlük olarak görenler bu dünyada özgür bırakılan şeytanın yolundan gidenlerdir.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |