" anlamına gelir. Bilge kişi, tefekkür içinde olan..." /> " anlamına gelir. Bilge kişi, tefekkür içinde olan..."> " anlamına gelir. Bilge kişi, tefekkür içinde olan..." /> ",anlamına,gelir.,Bilge,kişi,,tefekkür,içinde,olan" />
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
felsefe tarihin içinde bir bilim midir yoksa tarihin kendisi mi aslında bir felsefedir? sorusunu cevap arayışımın ta kendisidir.
Başlığı açan yazarımızın dediği gibi yunanca "bilgelik sevgisi" anlamındadır. Yalnız tarih boyunca "bilgelik"in ne olduğu konusunu da çokça tartıştıkları için bence çok da güzel açıklamıyor felsefeyi.
Marx ve başkaları ise felsefenin ölümünü ilan etmislerdir. ( mesleği felsefe olan marxistler bu konu hakkında ne düşünüyor merak ediyorum.)
Gramsci adlı bir italyan herkesin bir tür filozof olduğunu söylemiş mesela.
Çok önceleri platon dünyayı filozofların yönetmesinin iyi olacağını söylemiş. -Tezat olan şu ki kimi filozoflara göre felsefe hiçbir şeyin anlamının olmadığını öğretir.- bu durumda yönetmek epey güç bir iş olmalı.
Bizim berthand russell ne demiş biliyor musunuz? Evet tanıdın sen russell'i hani paradoksu olan adam. İyi adamdır severim.
Russell'e göre felsefe, bilimle teknoloji arasında kalan ve her iki taraftan saldırıya uğrayan bir "hiçkimsenin ülkesi"dir.
Bilgi..
İki tür bilgi olduğunu söylüyor felsefe bize ve hangi tarafta durduğun da aslında idealist ya da materyalist ile ilgili. Tabi bir de bu iki bilgi edinme yolunu harmanlayan Kant var..
Sezgisel-duyusal ve gözlemsel.. ampirik yolla edindiğin bilginin hakikate ulaştırmak gibi bir görevinin olduğunu düşünmüyorum. Çünkü bilgi de değişime uğruyor değişimden kastım reddederek ilerleme..
Bilgi duyuya mı dayanır gözleme mi sorusu doğuyor dolayısıyla.. Tam bu noktada epistemolojideki en önemli şey de açığa çıkıyor: A priori bilgi deneyim ile gelmiyorsa ona nasıl sahip oluyoruz? Bu bilginin temeli nedir?
A priori bilgi terimi deneye dayanmayan, deneyden önce gelen ya da ondan bağımsız olarak ulaşılan bilgi için kullanılır. A priori doğru olduklarına ulaştığımız önermelerin şunları kapsadığı düşünülmüştür: çıkarım kuralları, aksiyomlar, mantık, matematik, olasılık ilkeleri.. Diğer yandan, a posteriori doğru önermelerin ise deneye ve duyu verilerine dayanan önermesel bilgiler olduğu ifade edilir.
İlkeleri tespit etmekle başlar belge mesele.
A priori bilginin doğuştan gelen bilgi, a posteriori bilginin ise sonradan deneyimle elde edilen bilgi olduğu yönündeki geleneksel ayrım birçok tartışmaya neden olmuştur tarihte..
Bilginin ölçütü ve koşulu nedir?
Uygunluk, gerçekliğe ya da olguya uygun.
Bir de salt bilgi değil de algı da bu durumda devreye girer.
Algı, genellikle dış dünyadaki nesneleri (ya da dış dünyadan bize ulaşan bilgiyi) işlememizi sağlayan bilişsel bir sistemdir. Dolayısıyla, dış nesnelere dair deneyimlerimiz doğrudan bu dış dünyadaki nesnelerin bilgisini sunar.
Devamını başkası yazsın.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |