Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

tutun kolonyasi

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

723 entry 97 konu hiç puanı yok
04.07.2015 15:25 son işlem tarihi takip etme takip et

bisküvi arası lokum yemek

kandillerde, komsu cocuklarin gazeteden mutesekkil kulahlar icinde ev ev dagittigi uber ikilidir biskuvi ve lokum.

isbu kullanici da vakt-i zamaninda ev ev dolasmis ve "kandiliniz mubarek olsun" diyerek bu ikiliden bolca dagitmistir.

biskuvinin petit beurre, lokumun ise sade olmasi elzemdir. petit beurreun olmadigi zamanlarda finger de is gorur.

bir biskuvinin uzerine lokum konulur, parmaklarin yardimiyla lokum prese maruz birakilir ve ikinci biskuvi sahneye cikar, olaylar gelisir.

lokumun sekeri degil de nisastasi ustunuzu basinizi kirletebilir. bunun icin lokumu alip biskuvinin uzerine pit pit vurabilirsiniz, etkili bir yontemdir bu.

afiyet olsun.

14.05.2015 17:59
  1. perşembe sevimli gündür

    pek de sevimli bir gun degildir.

    carsamba haftanin ortasi, cuma haftanin son is gunudur. persembe ise arafta kalmis durumdadir, herhangi bir yone cekilemez.

    bu gun ortadan kaldirilsa, carsambadan direkt cumaya gecilse daha iyi olur. evet.

     
  2. yazım yanlışı

    sicak, nanesi ve limonu bol bir mercimek corbasinin icinde cikan kil kadar sinir bozucudur.

    lisedeki edebiyat hocasinin yazili kagidinda gordugunde gozlerini, cizgi filmlerdeki kahramannlar gibi, yerinden cikarandir.

    sozluk.memurlar.net'te girilen entrylerin duzenlenme suresinin uc dakika olmasi da en az yazim yanlisi kadar tu kakadir. evet.

     
  3. sözlüğe yazarken kırılan tırnak

    yazar kisisinin surekli sozluk'e yazmasi ve bunun sonucunda kendisine ozen gosterilmedigini dusunen tirnagin yazara kirilmasi, gonul koymasidir.

    retorigim bitti. arz ederim.

     
  4. böcek korkusu

    '98 senesinin yazinda dunya kupasi final macini izlemis, tuttugum takim brezilya, evsahibi fransa'nin hismina ugrayarak maglup olmustu.

    "boyle acinin izdirabini seveyim" diyerekten seramoniyi izlememe karari almistim. tv'yi kapadiktan sonra guneydogu'da yaz aylarinda uyunulan mekan olarak kullanilan evin damina cevirmistim rotami. [guneydogu'da yaz aylari oldukca sicak gecer ve evin damina kurulan 'taht'larda uyunulur]

    isigi sondurmek ve odadan cikmak uzere iken kapinin tam onunde koguslanan bir adet cekirge ile goz goze geldim. western filmlerindeki iki adet kovboy gibiydik. evet ben ne bir john wayne idim, ne de bir clint eastwood. bildigin korkuyor, silahimi -bir terlik olabilir mesela- cekip de bu oyuna bir son veremiyordum.

    beynimde cebellesen korku noronlari cekirgenin antenlerine sirayet ediyor olmaliydi ki bir kac dakika suren bu sessiz bekleyis sonucunda ikimiz de yerimizden kimildamiyor; newton'un eylemsizlik prensibini hayata geciriyorduk.

    olacak gibi degildi. neticede ayakta durmak mesakkatli bir isti ve ben yorulmustum. cekirgenin ise keyfine diyecek yoktu. "kahve?" diye sorsan "orta alayim tatlim" diyecek kivamdaydi.

    pes etmistim... tv'yi yeniden acmis, final seramonisini izlemis ve akabinde cikan ucuncu sinif amerikan korku filmini seyre dalmistim.

    yaklasik olarak bir saat gectikten sonra cekirge bey -belki de bayan- insafa gelmis, kapinin onunden ayrilmisti ve ben en iflah olmaz bir opurtiniste tas cikartacak cinsten hareketle tv'yi ve odanin isigini acik birakarak dort nala dama cikmistim.

    **

    bocek korkusu kotu bir seydir. allah dusmanimin -mesela bir bocek olabilir bu dusman- basina vermesin. amin.

     
  5. mahalle maçında kavga çıkması

    fi tarihinde, iki sokak asagidaki cocuklarla mac ayarlamistik.

    deplasmana gidecek, atmosferini ve girinti/cikintilarini pek bilmedigimiz sokakta uc puan icin cebellesecektik.

    komurleri gozaltlarimiza surmus, sekizinci sinif rambo gibi olmustuk. suluboya yardimi ile beyaz tisortlerimizin arkasina rakamlar yazdigimiz sozumona formalarimizi giymis, onbesinci defa ayakkabi tamircisi gormus pabuclarimizi ayaklarimiza gecirmistik.

    doping etkisi yaratacak salcali ekmeklerimiz midemize dogru uygun adim ilerlerken, biz de inceden yola koyulmustuk.

    stada -sokak o- vardigimizda bizi bekleyen "diger mahalleden" arkadaslari bizi beklerden bulmus, tanisma seramonisinden sonra iki adet tastan mutesekkil kalelerin uzunlugunu adimlayarak olcmustuk. altida haftaym, onikide biterdi ve her sey hazirdi artik.

    **

    oldukca cekismeli gecen macin sonunda iki farkla maci kazanmis, susuzluktan kuruyan dimaglarimizi musluk suyuna kavusturmak icin caminin yolunu tutmustuk. ta ki bizim kalemizi koruyan arkadasin canhiras bagrislarini duyana kadar.

    **

    yenilgiyi hazmedemeyen ve iki tarafli sonucun dogal oldugunu bilmeyen -mahalle maclari iki ihtimallidir. beraberlik yoktur- karsi ki taraf, saldiriya gecmisti.

    atari salonlarinda "aduket cekme" konusunda âllâme olan isbu kullanici da kavga gurultuye karismis, tandirin onunde sohbet eden kadinlarin gelmesi neticesinde ortalik sutliman olmus ve ayrilmistik.

    ve kabul etmek gerekirse de baya hirpalanmistik...

    **

    mahalle kavgasi, tadindan yenmeyen kavga turudur. evet.