Türkiye'nin memur portalı

Üç farklı şekilde sinemaya uyarlanmış bir Oscar Wilde romanıdır.

Yazarın tek romanı olduğu da söylenir.

Kitabın lokomotifi Dorian gibi görünse de Henry'dir.

Dorian güzelliğe aşık bir gençtir. Bu uğurda ruhunu şeytana satar.

Penny Dreadful adlı üç sezonluk (yanlış hatırlamıyorsam) diziye de konu olmuştur bay dorian. O da izlenesi bir dizidir sözü geçmişken belirtelim.

Bu ay son kitabı (roman) Düşerken'in çıktığı okunası bir yazar.

Eylül'e, Ekim'e benzemeyen, nazlanmadan direkt kışa girişin soğuk rüzgarlarını estiren, en sevilesi sonbahar ayıdır.

Ha bu arada "Aşk" her ayda başkadır. Kasım olmuş, Ocak olmuş, Mayıs olmuş, Ağustos olmuş hiç fark etmez.

Bir Nahid Sırrı Örik romanıdır.

Uzunca bir yorumum var kitap hakkında ama o kadar klavye tuşlarıyla bir kere daha haşır neşir olamam.

Yine de kısa bir şekilde değinmek gerekirse şunları eklemeli.

Bazı kitapları güzellik, bazılarını zeka, bazılarını kahramanlık vs alır götürür. Burada ise kitabı saran duygu malum "kıskançlık". İki kardeşin güzellik ve çirkinlik olgusuyla ta çocukluklarından itibaren kişiliklerine giydirilen olumsuz tarafıyla sonucu kötü yerlere giden olayların örgüsü içerisinde son bulan bir kitap kıskanmak.

Seniha bakıldığında hiç bir şey yapmadı, sadece izledi.Neticede hem kendi kem de ailesinin geleceğini yok edişinden gram pişmanlık duymayacak habis duygunun pençesinde bir yaşam seçti kendine.

Kardeşler arasında çok iyi bir denge kurmak gerek vesselam.

Enis Batur'un da kitabın başında hayli uzun bir ön yazısı var kitabı okumadan önce okurun okumasını tavsiye etmediğim.

Filmi de olan bir kitap.

Umulmadık anlarda, umulmadık kişilerden tezahür eden olaylar yumağında hayal kırıklıklarının, umut hezeyanlarının yaşanmasını sağlayacak her türlü etkenin sebebi olabileceği durum deyip toparlamak istediğim konu.