Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

portakal cicegi2017

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

684 entry 36 konu hiç puanı yok
22.06.2019 01:09 son işlem tarihi takip etme takip et

buray

Genç yaşına rağmen çokça başarıya imza atmış yetenekli müzisyen.

Yorumlarına bayılıyorum.

Dinleye dinleye adama aşık oldum resmen. İlk defa bir sanatçının suratına hayranlık duyuyorum. Temelinde muhteşem şarkıları, yorumu ve sempatikliği var kesinlikle.

22.06.2019 01:09
  1. Evde kaldım takıntısı

    Ülkemizde kadınlar için zamanla yaş aralığı değişen takıntı.

    Önceleri kadınlar 15ine varmadan evlendirildiğinden annem 21 yaşında evlenerek o takıntıdan kurtulmuş' ben evde kalmıştım kızım' der dururdu.

    Sonra bu evde kalma yaşı sanki 90lı yıllarda 25lere çıktı. Ablam 25inde evlendiğinde kendini evde kalmış görüyordu.

    Şimdilerde bu yaş sanırım 30larda.nitekim 30 yaşını geçkin kadın arkadaşlarım kendine 35ine kadar sınır çiziyor. Sonrası zor diyor.

    Tabii bu işler belli olmaz. Kimi tercih kimi rahatlık, kimi başka sebep. Nihayetinde kişinin tercihi söz konusu.

    Kimse evde kalmamıştır, istememiştir, net.

     
  2. yüreğinin götürdüğü yere git

    O an nerede olmayı deli gibi arzuluyorsa insan onun yoluna gitmesini öğütleyen cümledir.

    Benim şuan yüreğim deli gibi yatağa gidip uyumak istiyor.

    - Sevgili yüreğim, emrine amedeyim. Hedefim emridir (gülücük)

     
  3. gül reçeli

    Isparta ilinin meşhur reçelidir.

    Portakal çiçeği en çok çilek reçeli sever ama senin hattın var ice.man portakallı çikolataya taptığımı paylaşayım seninle. Nihayetinde o da portakal bu da portakal (gülücük)

     
  4. Türkiye de düğün kültürü

    Halkımızın en güzel kültürlerinden biridir.

    Eş dost, akraba, komşu herkes bu anı birlikte geçirebilmek için hazırlanır ve evlenecek çift için orada bulunur.

    Her yörenin değişik adetleri olsa da zamanında eminimki hepsi hafızalarda anılar bırakmaya vesile olur.

    Günümüzde rekabetleşmenin sosyal medya üzerinden artması vesilesi ile çok külfetli olmuştur ama eskiden bu böyle değildi. Mahalle aralarında bildiğimiz sarı ampullerle ve plastik sandalyelerle çevrelenmiş alanda bir piyanist şantör eşliğinde insanlar eğlenir, keyiflenirdi. Hanginizin çocukluğu dair böyle bir anısı yok zihninizde? Eminimki herkesde böyle bir anı vardır.

    İnanıyorum bu şatafat ve rekabet balonu bir yerde patlayıp eskiye dönecek sade ve niyete uygun bir sadeliğe bürünecek ama zamanla.

    Eksik olmasın bu kültürümüz. Hep var olsun. Yoksa ben/sen nasıl o kadar insanı kısacık süre içerisinde görebileceğim/sin.

    Yeni yeni kısmetlere vesile olacak bu ortamları nerede bulacağız?

    Düğün kültürü demirbaşımızdır, o kedar (gülücük)

     
  5. gül reçeli

    Çocukluğumun evden eksilmeyen iki reçeliden biridir ve nedense halen sevmem.