Türkiye'nin memur portalı

Amerikalıların da ilgiyle okuduğunu öğrendiğim, sonunu belki 5 defa tekrar tekrar okuduğum, içinde her okuyanın kendini bulabileceği peyami safa romanı.

Avrupa da ilk sırada olduğumuz bir konu var: telefonda konuşmak. ayda yanılmıyorsam 400 dakikaya yakın konuşan bir milletin mensubu olmaktan gurur mu duymalıyım bilmiyorum ama 400 dk ne konuşulur aklım almıyor.

400 dk yı bitirenlerin kullandığı yöntemler arasındadır sevgili başlığımız.

telefonunuza en olmadık zamanda gönderirler, ya size çok özel bir kredi hazırlamışlardır ya da bedava digitürk filan kazanmışsınız. mail adresini bir yere yazmaya korkarsınız, posta kutunuz firmaların abuk subuk reklamlarıyla dolar.

bunlar içinde en uyuz olduğum kredi kartlarınınkidir. neymiş efendim 10 gün içinde 5. 100 TL lik market alışverişime 30 lira puan veriyormuş. harcamazsam 3 gün içinde de siliniyormuş puan. mantığa bak. vereceksen adam gibi ver puanını reklamın reklam olsun, yok önce 500 lira alıp 30 lira vereceksen bunu anlatacak söz bile yok.

bir de bunlar içinde en belalısı var ki sormayın: digitürk.. yanılıp, yenilip telefon numaranızı vermişseniz digitürk' daha kurtuluşunuz yoktur. ne iş yerinde, ne yemekte, ne tuvalette ne de banyoda olmanıza bakmadan ipini koparmışçasına aralar. belgeselden çok reklam yayınladıkları belgesel kanallarını size bedava vermek için yapacakları şeylerin hayalinizde bile yeri yoktur...

digitürk'ten azıcık geri kalanlar ise Vakıfbank, İşbank, paraf, hepsiburada, hızlıal, kliksa...

din, 3. dünya toplumlarında rahatlıkla uyuşturucu güç olarak kullanılabilirken gelişmiş toplumlarda daha da güçlenmek, ilerlemek, gelişmek için ivme arttırıcı bir güçtür zannımca. dolayısıyla tüccar "abdestimle konuşuyorum" diye başlıyor, esnaf "namazdan şimdi geldim" diyor..

dünyada kalkınmış ülkelere baktığımızda tek ortak nokta görürüz: eğitime ve eğitimciye önem vermek. ayda 2000 lira ile eğitimi bundan daha fazla geliştiremezsiniz. dünyada son sıralarda olduğumuz bir konu başlığıdır öğretmen maaşları...