Türkiye'nin memur portalı

PKK'lı terörist,katil bir piyon,taksim patlamasının faili.

mülteci karşıtlığı ve ırkçılığın özelikle kaşındigi şu günlerde teröristin özellikle "Suriyeli olarak seçilmiş" olduğunu ya göremeyen ya da özelikle görmeyenler var ne yazık ki.

Halifeyi esir alarak Osmanlı İmparatorluğuna son veren operasyon

23 Nisan 1909 İstanbul'un düştüğü ve Osmanlı İmparatorluğunun nihayete erdiği gündür.

13 Nisan 1909da İttihatçıların ve İngiliz konsolosluğunun kışkırtmaları neticesinde İstanbulda bir isyan çıkartıldı.Bu isyanı bastırma bahanesiyle Selanikte bir ordu hazırlandı. Sultan Abdülhamidi indirmek üzere İstanbula yürüyordu.Orduya destek olmak üzere Avrupalı güçlerin donanmaları da Osmanlı kıyılarında bekliyordu:Avrupalı güçlerin Hürriyet Ordusu dediği bu orduda yer alan Kolağası M. Kemal:

""muhteşem başkentleriyle beraber, Osmanlı tac ve tahtını yok etmeye gidiyoruz"" diyordu:Orduda yer alan, yakın tarihimizde de rol oynayan bazı meşhur isimler şunlardı:

https://i.hizliresim.com/mco9p45.jpg

Avrupalı güçler, eğer Sultan Abdülhamid ve İstanbul direnirse donanmayla müdahale edeceklerini söylüyorlardı:23 Nisan gecesi şehre giren ordu, 26 Nisan gecesi Yıldız Sarayına giriştiği harekat ile sarayı ele geçirdi. Böylece altı yüz yıllık Osmanlı İmparatorluğu 1909 yılında tarihe karıştı. Yerine İttihat ve Terakki idaresinde Yeni Türkiye devleti kuruldu. Genç İtalya modeline göre ulusalcı bir politika takip eden İttihatçılar, ekalliyetleri tasfiye ederek bunu ulus devlete dönüştürdü.Hürriyet(!) Ordusunda yer alan Musevi taburunun askerleri :

"Sultanin ordusunu yendik"

Sultan Abdülhamid, tüm Avrupa'yı kendisine karşı birleştiren Sermaye'ye karşı yürüttüğü savaşı kaybetti. Trenlerini Hürriyet (Hareket) Ordusunun hizmetine sunan Şark Demiryolu Şirketinin (Compagnie des chemins de fer Orientaux) altından yine Rothschilder başta olmak üzere Alman Yahudileri çıktı.Makedon çeteler kendilerine direnen Bab-ı aliyi top atışına tutmuştu, babası yaşındaki Türk paşalarını Bulgarlara öldürten Milli(!) kahramanımız Enver Bey, Bulgar eşkiya Sandanski ve çetesini de alarak, Yıldız Sarayı'nı yağmalamıştı,Fatih'in simgesi kedileri bile öldürmüştü.

Şehri işgal eden Balkan eşkiyası ile Sultanın ordusu arasındaki çatışmaların en büyüğü, Taksim, Maçka ve Pangaltıda yaşanmıştı. Bulgar, Rum, Yahudi, Makedon, Arnavut, Ermeni çetelerinden mürekkep Hürriyet (Hareket) Ordusu Hadımköy civarına geldiğinde, Ermeni mebus Vartakes Efendinin de dahil olduğu, Daşnaksutyun Cemiyetinin temsilcileri kendilerini karşılamaya bile çıkmıştı. Askerler de "Yaşasın Taşnaksutyun Cemiyeti!" diye karşılık verip alkış tuttular.Vatan, millet kelimeleri ağızlarından düşmeyen İttihatçılar (Genç Türkler) askeri de milleti de hep aynı oyunlarla kandırmıştı.Hürriyet(!)(Hareket) Ordusuna gönüllü iştirak edenler içinde müslümanlar yoktu. Ama İttihatçı subaylar kendilerine bağlı erleri bu şekilde kandırarak onları da bu orduya dahil etmişlerdi.

Mahmut paşa şöyle diyordu:

""Ben askeri, Padişahı kaldırmak isteyenleri tedib edeceğiz, Padişahın ve milletin canı tehlikede diyerek buraya kadar getirdim. Halin bizim taraftan vuku bulacağını asker duyarsa isyan eder, mahvoluruz. Şimdilik ses çıkarmasınlar, zamanını ben size haber veririm"demişti

Görüldüğü gibi hareket ordusunda her türlü ihanet var.

"Araplar Osmanlıyı arkadan vurdu " İttihatçı edebiyatı ne yazık ki cühela arasında hala revaçta.Osmanlıyı vuranlar Genç (Jön) Türklerdi. Cihan Harbinde Osmanlı yoktu; Masonik Yeni Türkiye vardı. Osmanlı fiilen 1909da bitti.Genç Türkleri arkadan vuranlar da Araplar değildi; Sultan Hamidi devirmek için birlikte çalıştıkları Genç Araplardı. Kendi dostlarıydı yani.ittihatcilar her türlü maskeyi takar,kamalist,İslamcı, komünist vb,İttihatçıların (Genç Türklerin) Teşkilat-ı Mahsusada çok sayıda ve M. Akif, Said-i Nursi gibi İslamcı da vardı. Arap Ulusalcısı ve İslamcı Şekib Arslan, laik Enver ve M. Kemal.1908'de meşrutiyet ilan ile başlayan hainlik Abdülhamid'in tümü Hür Mason olan bir komite tarafından tahtından indirilmesi ile son buldu

Osmanlı İmparatorluğuna son veren 1909 operasyonundan sonra, İtalyan bir gazeteci, komitacı Enver ile bir röportaj yapmış (02.05.1909). Meşrutiyete karşı Anadolu'da ayaklanmalar olmuş ama İttihatçılar sert bir şekilde bastırmış. Gazeteci, müslümanlar Meşrutiyete karşı diyor.Enver ise, "hayır, bizim dinimiz modernizasyona açıktır, müslüman bir cumhuriyet bile olabilir" diye cevap veriyor. Operasyonunuzda (hareket ordusunda) müslümanlar yoktu diyor gazeteci, Enver de, gücümüz yeterli olduğu için onları kabul etmedik diyor.

Gazeteci, 13 Nisan'da İstanbul'da isyanı başlatanlar, size bağlı, Selanik'ten getirdiğiniz avcı taburları idi diyor. Enver de, onlar bize sadık aslında ama bir kısmı para almış, o yüzden isyan ettiler diyor.Abdülhamid'in tüm varlığını aldınız mı diye soruyor gazeteci. Enver, evet onlar millete ait diyor. Milletten kastı kimler acaba? Bir kişinin şahsi mülkü nasil devleti yıkanlara ait oluyor ?.Fevkalade hal ilan ettiklerini, eski rejime ait adamların idam edileceğini anlatıyor Enver sonra.

CHP'li olmasına rağmen CHP'nin parlamasını istemediği siyasetçi.

Memleket partisi kurucusu.

Bizim TV yayın yönetmeni Şaban sevinç bizzat kendinin CHP genel merkezinden aranıp "bu adamı çıkarma" dediğini söylemişti.

Ayrıca genel başkanı olduğu memleket partisi sözcüsü ipek ozkal sayan çıktığı her TV kanalında üstüne basa basa CHP'ye yakın olan kanallara paramızla dahi reklam veremiyoruz diyor

Onları da geçelim Muharrem ince kendisi defalarca dile getirdi CHP ve ip'in fonladigi halktv,krt ve tele 1 e bizi çıkarmıyorlar diyor

Düşüncelerinin çoğunu begenmiyorum,ama CHP tahammülsüzlüğünün mağduru olmaları kötü.

Bugün 26.ölüm yıldönümü olan ülkücu

Hakim vurmayan,Apoya selam yollamayan, bu yüzden bazılarının fidanı olamayan asalanin korkulu rüyası olan kişiydi

Allah rahmet eylesin

Gerçekleri yazdım diye dört konuyu silecek kadar tahammülsuz kişilerdir

Saklamaya çalıştığınız gerçekler sosyal medya da her yerde