Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Tevbe 5

paylaş araştır

 

  1. Allah a ortak koşanları öldürün diyen ayet.

    İslam hoşgörü dinidir.

    Hamdolsun.

    Haram aylar çıkınca bu Allah'a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekatı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    Kaynak : kuranmeali.org

     
  2. Anlamı en fazla çarpıtılan, içeriği kapsam dışına çekilen ayetlerden biri...

    Bu ayetten birkaç ayet önce Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında barış antlaşması yapıldığı ve barış antlaşmasının yine Mekkeli müşriklerce bozulduğu anlatılır,ilgili ayete gelene kadar önce müşriklere ültimatom verilip, 4 ay içinde düzeltilmesi aksi takdirde savaş ilan edilmesi istenir.

    İşte burda ALLAH savaş alanındaki Müslümanlara seslenmektedir

    korkmayın düşmanla savaşın,bulduğunuz yerde öldürün'' denilmektedir...

    Herhangi bir savaşta komutan askerine ''korkma, savaşta öldür ''demez mi?

    Hangi komutan'' ey askerim düşmana kendini öldür '' der?

    Abd ile Vietnam aralarında savaş yapsa ABD li komutan Vietnamlıları öldürün derse bu savaş alanını, savaş kapsamını gösterir,burdan ABDliler Vietnamlıları gördüğü yere öldürün diyor sonucu çıkarılamaz

    Genelde artniyetliler 5.ayetten sonra 7. ayete atlarlar, 6. ayeti görmezden gelirler

    Çünkü 6 ayette ''düşman sizden sığınma isterse onların gitmesine izin vermekle kalmayın ,ayrıca onları güven içinde bir yere ulaştırın ki, ALLAH kelamını işitsinler'' buyrulmaktadır.

    Ve savaştan bahseden ayetlerin nerdeyse tamamının sonu''barış daha iyidir'' tavsiyesi ile bitmektedir.

     
  3. müslümanların anlamı en fazla çarpıtılan ayet ühüh ühü diye ağlayıp, akıllarınca savunmaya çalıştıkları, allahın anlatamadığını kendilerinin anlatmaya çabaladıkları pek çok ayetten biridir.

    yok bir kaç ayet önce şöyle denmiş de, bir sonraki ayette de şu varmış da, yok en sonunda barış diyormuş da, türlü türlü çapsızlıkla tevil yoluna giderler. zaten ilahiyat denilen bilim dışı sistem de tamamen bu çaresizlikten türemiştir sevgili romalılar. "ayyah oyda onu dedi ama bi soyun bakalım niye dedi? ama o dönem heykes peygambeyimize düşmandı, onu dövüyoylaydı, sövüyoylaydı, o da kendisini savunmak zoyundaydı, müslümanlay çok mağduydu abya, vayya bak" gibi sezercik ağzıyla köhne ayetleri savunmaya çalışmanın ortaya çıkardığı bir alandır. gerisi laftır, goygoydur.

    müslümanların böyle boş kaleye gol yedikleri ayetlere bakmadan önce, sorunun temeli olan islam'ın ne'liğine, tarih içindeki yeri ve konumuna kısaca bakmakta fayda var.

    başlıktaki ayetin varlık sebebi de dahil olmak üzere, kuran denen toplama kitabın tek amacı islam'ın kureyş ve hicaz bölgesinde üstün hale gelmesi, tek ideoloji olmasını sağlamaktır. kendinden başka bir inanışa ve uygulamaya izin vermemeye kararlı olmasıdır. islam lokal bir dindir arkadaşlar. muhammed öldükten sonra ortaya çıkan sahte peygamberlik vakalarını bir inceleyin. hepsi kendi coğrafyalarında muhammed'den sonra egemen olmak, iktidar oluşturmak, yağma ve talan yapıp parasına para, karısına karı katmak isteme fikrinden türemiştir. "mekkeli yetim muhammed yaptıysa ben de yapabilirim" mantığının ürünüdür. yolun başında muhammed de dahil, kimse islam denen kolpalığın bu kadar tutacağını düşünmemişti. dedim ya islam yerel bir dindir. ayetlere bakalım:

    Şura Suresi, 7. ayet: İşte Biz sana, böyle Arapça bir Kur'an vahyettik; şehirlerin anası (olan Mekke halkı)nı ve çevresinde olanları uyarman için ve kendisinde şüphe olmayan toplanma gününü (haber verip onları) uyarman için de.

    enam suresi 92. ayet: İşte bu (Kur'an), önündekileri doğrulayıcı ve şehirlerin anası (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitap'tır.

    islam bu iki ayette geçtiği gibi, ufuksuz, sadece yöresel hükümdarlığı amaçlamış, yağma ve talanla ekonomi idare etmeye çalışan bir ideolojidir. muhammed'den sonra, ortalığın karışması ile ebubekir uyanık davranarak yönetime el koymuş, iç karışıklıkları sonlandırmak için de önce kuran ayetlerini toplatmış (arada gidenler gitmiş) sonra da ganimet zehriyle insanları örgütlemiştir. uyanık ebu bekir, (asıl adı kabe'nin kulu, kölesi manasında abdulkabe'dir) arap kabilelerindeki bu enerji ve potansiyel savaş merakını iyi kullanarak onları bir amaç etrafında kolayca toplamıştır: ganimet. fırsatçı ve tembel arap toplumu da mal ve kadın sevdasına, önce arap yarımadası içinde, sonra ömer'le birlikte mezopotamya, kuzey afrika, hatta arapların maveraünnehr ismini taktıkları seyhun ve ceyhun nehirleri arasındaki türk yurtlarını işgal ederek yağmacı ve yoz kültürlerini buralara taşımışlardır.

    işte islamın evrenselliği iddiaları, meydanın boş bulunup fetih adı konulan bu yağma faaliyetleri döneminde ortaya atılmış bir politikadır. kuran denen derleme kitap, bu politika doğrultusunda tüm insanlığa ve tüm zamanlar için gönderilmiş bir kitaba dönüştürülmüştür. kısacası islam yerel ve dönemsel bir dindir.

    bu bilgiler doğrultusunda konu başlığındaki ayete dönersek:

    "Haram aylar (süre tanınmış dört ay) bitince müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, onları tutuklayın, kuşatın ve onların bütün geçit yerlerini kesip-tutun. Eğer tevbe edip namaz kılarlarsa ve zekatı verirlerse yollarını açıverin. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir."

    bunu savunmak için öncesine ve sonrasına bakmanıza gerek yok sevgili mü'minler. eğilip bükülmeyin. sezercik moduna girmeyin. allah (ya da kim yazdıysa o) burada açıkça öldürün diyor. tıpkı başka ayetlerde de olduğu gibi, öldürmeyi bir çözüm olarak sunuyor. koskoca allah'ın bulduğu ve güya evrensel, tüm zamanlarda geçerli bir söz olarak kuran'da sizlere salık verdiği dahiyane çözüm bu. bunu göğsünüzü gere söylemekten niçin imtina ediyorsunuz? zorunuza gitmesin. allah kelamı değil mi bu? neden eğip büküp tevil etmeye çalışıyorsunuz? hani kuran tüm zamanlar için geçerliydi? allah bilmiyor mu günümüz modern toplumunda böyle bedevi adetlerinin uygulanamayacağını? ya bilmiyor ve siz allahın avukatlığını yapıyorsunuz, ya da biliyor ve siz bundan utanıyorsunuz. hangisi?

    eğer evrensel ve tüm insanlığa her zaman dilimi için (kıyamete kadar) geçerli bir ayetse bu, o zaman rahat olunuz. öldürünüz gitsin. tıpkı ayetteki gibi hatta:

    "Maide Suresi, 33. ayet: Allah'a ve Resûlü'ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazlama kesilmesi veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir."

    çaprazlama kesin gitsin. çaprazlama önemli.

    imdiiii, mantık çerçevesinde kalmak istiyorsanız, karşınızda iki yol var sevgili mü'minler:

    ya kuran'ın tüm zamanlarda geçerli bir kitap olduğu safsatasını bir kenara bırakacaksınız. onun tarihsel bir metin, dönemsel koşullara uygun olarak yazılan bir kitap olduğu gerçeğini sindirecek, hazmedeceksiniz. kendinizi ve en kötüsü de bizleri, 7. yüzyıl mekkelileri için bir anlam ifade eden bu derleme kitap hükümlerine inanmaya zorlamayacaksınız.

    ya da kuran'daki ayetlerin hükmünü yerine getirip "dosdoğru" müslüman olacaksınız. kafa sağlığınız için, hangisi kolaysa onu seçin derim.

    selam ve dua ile...

     
  4. akla mantığa ve ahlaki ve insani değerlere aykırı olmayan bir diğer ayettir.ayetin bulunduğu ilgili surenin kısmında savaş şartlarında yaşama hakkının kullanılmasına yönelik bilgiler verilmektedir.güncelliği sonsuza kadar değişmeyecektir.savaşta ölmemek için öldürmek her millet ve her dönem için geçerli olmaya devam edecektir.

     
  5. öncesindeki ve sonrasındaki bir kaç ayetle beraber, sizi veya neslinizi kısayoldaki (#1mo7) hallere düşürmek isteyen düşmanlarınıza karşı, öldürerek savunma hakkınız doğacağını bildiren ayetlerdir.

    ayetlerin hükümleri insanlık var oldukça güncel kalacaktır.

     
  6. ısrarla çarpıtılan ayet

    ilk dört ayeti görmezden gelenlerin mal bulmuş mağribi gibi atladıkları ayet.

    ingilizce de ''the'' ile arapçada ki ''el'' aynı dır,belirli bilinen şeyi isnad eder,yani diyor ki herhangi bir müşrik değil,ilk 4 ayette bahsettiğim müşrik.

    ''sizinle savaşanlar,anlaşmayı bozanlar,peygamberi mekke'den kovanlar ,barışı bitip savaş sürecini başlatanlar''.müşrikleri değil'o müşrikleri' diyeceksiniz.birde bir sonrasında 6. ayette size sığınırsa açıkca bir nevi affet,güvenli yere ulaşıncaya kadar dokunma diyor.daha ne desin?

    ''bunlar dinsiz canı da kanı da helaldir'' demiyor.ustelik tevbe suresini özellikle ilk 15 ayeti belirli konuyu anlatır,kesintisiz okumak lazım.

    kuran'da ki savaş ayetlerini bir bütün halinde okumazsanız tereddütleriniz bitmez.

    bakara 190-191-193 i de okumalısınız.Allah yolunda savaşın ,sizinle savaşanlarla savaşın,,ama saldırgan olan siz olmayın deniyor özetle.

    haşr suresinin ilk 7 ayeti de savaşın ahlakından bahseder.ve ne tuhaftır ki bu ayetlere takanlar milyonlarca insanı sömürgeleştiren,adamın hem yerini, yurdunu, hem altınını alan ,birde kendi malında köleleştirip çalıştırılan,yeteri kadar mısır,kauçuk toplamadı diye 5 yaşındaki çocuğun sağ eli ile sol ayağını kesip babaya veren batıyı

    https://i.hizliresim.com/9arzE9.jpg

    ananın karnını yarıp öldürdüğü bebekle poz veren ermenileri https://i.hizliresim.com/16ZbVA.jpg birinci ikinci dünya savaşı ve komünizm uğruna milyonları katledenleri https://i.hizliresim.com/Babnvv.jpg, yahudinin ettiği zulümleri,1 ve 2.dünya savaşını çıkaranları görmez,aksine hayrandır

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.