Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sakalımız yok ki sözümüz dinlensin

paylaş araştır

 

  1. yazdıklarımızı kendi milletimiz olarak anlayabildiğimiz kadar başka milletlerin anlayamayacağı bir ifade.

    bir yabancının konudaki ifadeyi cümlede kullandığımızda neden bahsettiğimizi anlamayacağı kesin. aslında deyimler zaten başka dillerde anlaşılması imkansız ifadeler.

    yabancı şöyle düşünecek: sakalı yok, ne alaka ki sözü dinlenmiyor?

    ayrıca bu deyim cinsiyetçi bir deyim değil mi?

    hadi erkekler sakal tıraşı olmayıp sözlerini dinletti ya kadınlar nörecek bu durumda? kadınlar ölene kadar sözünü dinletemeyecek sanırım. (nörecek=ne yapacak, nörüyon=nasılsın anlamlarında orta anadoluda daima kullanılan kelimeler olup benim son sekiz senedir duyduğum ve ağız alışkanlığı neticesinde modifikasyona uğrayıp ara sıra kullanmaya başladığım kelimelerdir.)

    bu deyimi tedavülden ve sözlüklerden kaldırma konusu düşünülebilir.

     
    (Bkz: modifikasyon)
  2. Karşındakini "geliyor gelmekte olan" diye öncesinde onlarca kez uyarsan da başına gelmedikten sonra, söze, itibar etmez. Ancak olur da söylenen başına gelirse, "bak demiştim" desen de ne fayda, olan olmuş, biten bitmiştir. O yüzden bazı kişilerin önsezilerini ve düşüncelerini, belli ölçüde, ihtimaller dahilinde göz ardı etmemek gerekir.

     
  3. Eskiden sakalı olana hurmet edilir diye bir laf vardı,sanırım o zamanlardan kalmış bu söz,ciddiye alınma oranı daha yüksek oluyordu demekki fakat günümüzde bir çok kişi sakallı ve de öyle güvenilir de değiller,bu tez bu devirde bence artık çürümeli,ak sakallı dedeleri de görüyoruz altından neler çıkıyor,o nedenle ben asla kullanmam böyle bir sözü çünkü hiç bir sakallıya hürmetim yok...Ne yani bizim sakalımız yok diye neden sözümüze itibar edilmesin,sürekli yanlış yapan birini bu deyimle uyarmak istemem şahsen çünkü sakalsız çok da bilge insanlar var...

     
  4. artık sakalı olana pek güvenmiyor bu ülke maalesef :S

     
  5. Saçı ve sakalı olanların "herşey bizden sorulur" dediği bir çağda saçı da sakalı da olmayan faniler tarafından söylenmiş sözdür.

    Saçlı-sakallı olmak Hesiodos' un yaşadığı çağda hiçte makbul bir şey değildi. ve saçı-sakalı olanların sözünün dinlenmesi gerekmiyordu. Aksine Hesiodos' un mitosuna göre; ne zaman ki yeryüzüne aksaçlılar hakim olur - biz bunu genişleterek saçı-sakalı olanlar diye okuyalım- işte o zaman yeryüzünü kötülük kaplar.

    Yaşlılık, tecrübe, olgunluk ile özdeşleştirilen beyaz (ak) saçlı olma hali; rüyada aksaçlı-ak sakallı dede görmek v.s Bütün bu detayları biri gidip Hesiodos' a anlatsaydı, hesiodos bunların hiçbirini hayra yormazdı. "İşte!" derdi "işte sözünü ettiğim kötülük şimdi zuhur etti!"

    Nitekim Antik çağın önemli felsefi ekollerinden biri olan Pythagorasçılıkta makbul olan "kel" olmaktır. Antik çağ insanı kıldan tüyden meseleler ile uğraşmıyordu, kıla-tüye de hiçbir anlam yüklemiyordu.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.