Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

nükleer tehlike

paylaş araştır

 

  1. Nükleer patlamalarda, nükleer enerji üretim veya depolama tesislerinde, nükleer yakıt veya atık madde nakliyatında meydana gelen kazalar veya sızıntılar sonucunda çevreye yayılan radyasyonun oluşturduğu tehdittir.

     
  2. " Nükleer kaza veya saldırı olması durumunda ne yapmalı? sizler için araştırdım " alt başlıklı konu.

    Öncelikle nükleer kazalardan bahsedelim. Aradım taradım ve bütün kazaları listeledim.

    Tokaimura ( japonya ) 4. seviye : tanklara daha zengin uranyum koymak isteyen işçiler kazaya sebep olmuş. 21 i sivil olmak üzere 79 kişi yüksek radyasyona maruz kalarak hayatını kaybetmiş. Bölgede radyoaktif kirlilik yaşanmış. Kaza 1999 yılında gerçekleşmiş.

    -----------------------------

    BuenosAİres ( Arjantin ) 4. seviye: operatörün hatası sonucu patlama meydana gelmiş. 17 kişi can vermiş. Kaza 1983 yılında gerçekleşmiş.

    ------------------------------

    Saint Lauren ( Fransa ) 4. seviye: Gaz soğutmalı reaktörlerin birinde uranyum erimeye başlamış. Çevreye az miktarda radyasyon sızıntısı olduğu belirtilmiş. Kaza 1969 yılında gerçekleşmiş.

    -------------------------------

    Idaho ( ABD ) 4. seviye: amerikan ordusundaki deneysel nükleer güç reaktörünün çekirdeğinde bulunan nötron emici arıza yapmış. 3 operatör ölmüş. Bölge uzun süre radyasyona maruz kalmış. Kaza 1961 yılında gerçekleşmiş.

    ------------------------------

    Goiania ( Brezilya ) 5. seviye: Kazada 4 kişi ölmüş. 112.000 kişi radyasyona maruz kalmış. Kaza 1987 yılında gerçekleşmiş.

    ------------------------------

    Three mile Island ( ABD ) : Adada meydana gelen kazada iki nükleer reaktörde erime meydana gelmiş ve büyük bir nükleer sızıntı ortaya çıkmış. Kaza 1979 yılında gerçekleşmiş.

    --------------------------------

    windscale Yangını ( İngiltere ) 5. seviye: Kaza yangın şeklinde ortaya çıkmış. Yakın çevrede bulunan 240 kişi kanser nedeniyle ölmüş. Kaza 1957 yılında gerçekleşmiş.

    --------------------------------

    kyshtym-Mayak ( Kistim-Rusya ): Dünyadaki 3. büyük nükleer felaketmiş. 70-80 ton yüksek radyoaktif içerikli madde açığa çıkmış. Kaza 1970 lerin ortalarına kadar gizlenmiş. 30 kadar yerleşim yerinin haritadan silindiği belirtiliyor. Kaza 1957 yılında gerçekleşmiş.

    ---------------------------------

    Fukuşima ( Japonya ) 7. seviye: Tohoku depremi ve tsunamisi sonrasında 11 Martta başlayan ve hala sürmekte olan atmosfere radyoaktif madde salınmasına sebep olan olaylar dizisi. Deprem Japonya'da 9 büyüklüğünde gerçekleşmiş. rasyasyon izlanda'ya kadar ulaşmış. Tokyo şehir suyunda dahi radyasyona rastlanmış. Deprem, tsunami ve sızıntı 2011 yılında gerçekleşti.

    ------------------------------

    Çernobil ( Ukrayna ) : Çernobil Pripyat'ta bulunan nükleer güç reaktörünün 4. ünitesinde gerçekleşen kaza sonucu atmosfere büyük oranda fisyon ürünleri salındı. 9000 kişi öldü. Pek çok kişinin genetiği etkilendi.

    -------------------------------

    tomsk-7 ( Sibirya-Rusya ) 5. seviye : Bir tankta nitrik asitle temizlik yapılırken patlama meydana gelmiş. Patlama sonrasında radyoaktif gaz bulutu meydana çıkmış.

    -----------------------------

    Mihama ( Japonya ) : reaktörün türbininde yeterli miktarda soğutma suyu olmaması nedeniyle büyük bir kaza meydana gelmiş. Sızan buhar 5 kişinin ölümüne sebep olmuş. 18 kişinin bedeni tamamen yanmış. 400 kişi radyasyona maruz kalmış. Kaza 2004 yılında gerçekleşmiş.

    ---------------------------------

    K-141 Kursk ( Rusya ) : Rus donanmasına bağlı nükleer denizaltı, Barents denizinde yürüttüğü bir torpido eğitimi sırasında meydana gelen patlama sonucunda batmış ve tüm mürettebatı ölmüştür. Kaza tarihi 12 Ağustos 2000

    --------------------------------

    K-19 ( Rusya ) : Rus donanmasına bağlı nükleer denizaltı.

    4 Temmuz 1961 tarihinde K-19, Güney Grönland yakınlarında talimler yaparken reaktör soğutma sistemindeki önemli bir sızıntıdan dolayı, arka tarafta bulunan reaktörde su basıncı sıfıra düştü ve bu durum soğutma pompalarının iflasına neden oldu.

    Başka bir kazadan dolayı uzun menzilli telsiz sistemi zaten devre dışı olduğundan Moskova ile bağlantı kurulamadı. Reaktör sıcaklığı kontrolsüz bir şekilde 800 °C'ye ulaştı ve zincirleme reaksiyonlar SCRAM ( acil reaktör kapatma ) mekanizması üzerinden takılan kontrol çubuklarına rağmen devam etti. reaktör ısınmaya devam etti.

    Bazı mürettebat üyeleri reaktörün soğutma sistemini onarımı sırasında ölümcül radyasyon dozlarına maruz kaldılar. Kazadan sonraki üç hafta içinde ağır radyasyon rahatsızlığından bu üyelerin hepsi öldü.

    -----------------------------------------------

    Rusya denizaltı kazası: 2 Temmuz 2019 tarihli habere göre Rus sularında araştırma yapan denizaltıda çıkan yangında 14 denizci hayatını kaybetmiş. Rusya denizaltının nükleer güçle çalıştığını kabul etmiş.

    -------------------------------------------------

    Pasifik adası , nükleer tabut: Nükleer bomba testlerinden kalma atıkların toplandığı beton yapının Pasifik Okyanusu'na radyoaktif madde sızdırdığı belirlenmiş. Yapı Marshall Adalarında bulunuyor.

    Adada 1946 ila 1958 yılları arasında 67 adet ABD nükleer bombası test edilmiş. Bu bombalardan biri 1954 yılında test edilen Bravo adındaki hidrojen bombasıymış. Bombanın Hiroşima'ya atılan bombadan 1000 kat daha güçlü olduğu belirtilmiş.

    --------------------------------------------------

    Rusya'da Rutenyum alarmı: 2017 yılında Rusya Ural dağları üzerinde yüksek oranda rutenyum 106 tespit edilmiş. Rus meteoroloji ajansı raporları doğrulamış. Bir önceki aya oranla 986 kat yüksek çıktığı açıklanmış.

    Konuyla ilgili başka bir açıklama yapılmamış.

    ---------------------------------------------------

    Yine 2017 tarihli bir habere göre Avrupa'daki radyoaktif buluta Rusya'daki bir kazanın neden olmuş olabileceği belirtilmiş. Haber bir önceki haberin devamı gibi. Avrupa atmosferinde rutenyum 106 artışı belirlenmiş. Atmosfer döngüsüne göre , her ne olduysa Rusya ya da Kazakistan'da olduğunu açıklamış uzmanlar. Rusya bu bilgiyi yalanlamış.

    Bahsi geçen madde göz tümörü tedavisinde ve uydu jeneratörlerinde kullanılan bir maddeymiş. Asıl meselenin sızıntının kaynağının açıklanmaması olduğu belirtilmiş.

     
  3. spoiler

    Radyasyon tehdidi varsa nasıl korunuruz ?

    Ülkemizde bu konuyla ilgili pek tatbikat yaptırılmıyor ya da eğitim verilmiyor açıkçası.

    Yüksek seviyede radyasyona maruz kalmanın belirtileri : Ağızda sürekli bir metal tadı, yüzde sürekli iğneler saplanıyor hissi, baş ağrısı, bulantı , ( kanlı ) kusma, saç dökülmesi, üşüme, yorgunluk, kramplar, aşırı düşen tansiyon, sıvı kaybı, ishal...

    kırmızı kan hücreleri sayısı düşer.

    sperm üretimi durur. Enfeksiyon riski artar.

    Düşük, ölü doğum riski artar.

    Vücutta kontrol edilemeyen kanamalar gerçekleşir.

    Süre: Radyasyona Maruz kalınan süreyi minimum seviyeye çekmek önemli.

    Uzaklık: Radyasyona maruz kalınabilecek bölgeden mümkün olduğu kadar uzağa gitmek ve bölgeden hızla uzaklaşmak önemli.

    ( Bu iki açıklamaya göre yakın bölgeden derhal ve hızla tahliye birinci kural ).

    Sızıntıyı önleyici önlemleri derhal almak. ( Robot teknolojisinin belki de en çok işe yarayacağı alanlardan biri : tespit - Tahliye - tedbir kolaylıkları )

    İyot tabletleri: Avrupa'da Almanya - Fransa gibi bazı ülkelerde halka dağıtılan tabletlerdir.

    ( bu bilgiler beni tatmin etmedi biraz daha araştırıp döneyim )

     
  4. spoiler

    Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun resmi web sitesinden bizi ilgilendiren paragrafları aynen aşağıya alıyorum:

    Ülkemiz, komşularımız topraklarında kurulu bulunan nükleer reaktörlerden kaynaklanabilecek kaza riskleri ile karşı karşıyadır. Bu reaktörlerden Ermenistan - Metsamor Nükleer Güç Reaktörü sınırımızdan yaklaşık 16 km uzakta, Bulgaristan - Kozloduy ve Romanya - Çernavoda nükleer güç reaktörleri ise sınırımıza yaklaşık 300 km uzaktadır. Bunların dışında çevremizde bulunan diğer reaktörler de şekil üzerinde gösterilmektedir.

    Ülkemizin potansiyel nükleer tehlikelere karşı önceden hazırlıklı olması yönündeki esaslar doğrultusunda, Kurumumuz tarafından 1986 yılından itibaren Radyasyon Erken Uyarı Sistemi (RESA) adı verilen bir sistem kurulması çalışmalarına başlanmıştır. Ülkemizi etkileyebilecek düzeyde radyasyon sızıntısı olması durumunda uyarı verecek olan sistem; havadaki gama radyasyon düzeyindeki artışın algılanması esasına dayanmaktadır.

    Bu kapsamda, meteorolojik şartlar da gözönüne alınarak, özellikle sınırlarımız çevresinde ölçüm istasyonları kurulması yönüne gidilmiştir. İstasyonlarda, gama radyasyon doz hızı ölçümleri yapılması amacıyla, Geiger-Müller dedektörü kullanan portatif radyasyon ölçüm cihazları yerleştirilmiştir. Günün teknolojik imkanları ile başlatılan bu çalışma, zaman içerisinde geliştirilmiştir. Gelişme sürecinde ölçüm cihazının daha kararlı çalışması, tüm parametrelerinin merkezden kontrol edilebilmesi, sürekli veri aktarımın temin edilmesi ve bilgisayar kontrollü erişimin sağlanması hedeflenmiştir. Çalışma, Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun sahip olduğu teknolojik imkanlar, cihaz üretimi, radyasyon ölçümü konularında sahip olduğu bilgi ve deneyim kullanılarak yapılmıştır. Çalışmalar sonucu üretilen yeni cihazların laboratuvar testleri, (malzeme, sistem, sıcaklık, nem) yapıldıktan sonra arazi uygulamaları gerçekleştirilmiş, daha sonra pilot bölge uygulamaları ile ortam deneyleri yapılmıştır. Sistem dinamik bir proje olarak yürütülmüş zaman içerisinde sisteme yeni nitelikler kazandırılmıştır. Eş-zamanlı olarak çalışan sistemde yer alan 211 istasyon harita üzerinde gösterilmektedir.

     
  5. bu güce sahip olan ülkelerin başka ülkelere aynı güce sahip olmasın diye sürekli baskı yaptığı durum.

     
  6. Nükleer tehditle karşılaşma durumunda:

    En az 48 saat, dışarı yiyecek ve su aramak için dahi çıkmadan sığınaklarda kalınması gerekiyor. Mümkünse çok daha uzun süre sığınaklarda kalınmalı. gıda , su ve tıbbi araç gereçlerin sığınaklarda bulunması gerekiyor. Gıdaların uzun ömürlü , dayanıklı olması gerekiyor. Sığınaklarda iletişim araçları ve elektrik bulunması gerekiyor. Haberleri sürekli takip edebilecek donanım gerekiyor.

    Tahliye planlarının hazır olması gerekiyor.

    İlk işaretler alarm ya da uyarı sinyalleri olacaktır. Patlamanın parlak ışıma etkisi onlarca kilometre uzaklıktan bile görülebilir.

    Sağlam bir sığınak yoksa hayatta kalma şansı çok çok düşüktür. Ateş topuna kesinlikle bakılmaması gerekir. Hiçbir sığınak bulunamazsa bir çıkıntıya sığınılmalı ve yüzüstü yatarak cilt yanıklarından korunmalıdır. Sağlam binalara sığınılmalı , pencerelerden uzak durulmalıdır. Etrafa saçılan toz parçaları belli bir süre yağmur gibi yeryüzüne yağar. Serpinti dokunduğu her şeyi kirletir. Siyah yağmurdan korunmak için sığınak bulunmalıdır. Sığınakta 9-10 gün geçirilebilecek gibi donanım kurulmalıdır. dışarı çıkma durumunda Beta ışınlarından korunmak için şapka, eldiven, gözlük, uzun kollu kıyafetler giyilmelidir. ( Japonların değişik takıntılarının sebeplerini de kurcaladıkça anlamaya başladım. )

    Serpinti sığınaklarının özelliği: En az 2.40 yüksekliğinde kişi başı 1 metrekare düşecek şekilde.

    En az 60 cm kalınlığında beton, 75 cm. kalınlığında tuğla- taş , 90 cm. kalınlığında sıkıştırılmış topraktan oluşmalı.

    Sığınak demir kapılı ve en az bir dik açı dönüşlü olmalı.

    Sığınağın serpinti filtreli havalandırması bulunmalı.

    ( Bana kalırsa en güvenli yerler dağların derinliklerinde bulunan mağaralar ama oralara kısa sürede ulaşmak imkansız )

    Detaylı bilgi için : AFAD ın web sitesinde tatmin edici içerikler bulunuyor.

     
  7. gündemde olduğu için paylaştığım bilgilere yeniden göz atılmasında fayda var diye yukarı taşıdığım başlık.

     
  8. olası radyoaktif kirlenme durumunda en makul sığınaklar binaların otoparkları ve varsa sığınakları gibi görünüyor.

    kişi başı en az iki gün idare edecek seviyede su ve gıda depolanmasında fayda var gibi duruyor.

    bunun haricinde jeneratörlerin çalışabilir vaziyette olması, dışarıya açılan pencerelerin uygun malzemeyle kapatılması, gibi detaylar da var.

    Tükriye'de bu konuyla ilgili merkezi bir erken uyarı sistemi var mı hiç bilmiyorum.

    İçişleri bakanlığı herhalde bu konuyla ilgili bir bilgi verecektir.

    yolda böyle bir duruma maruz kalma halinde herhalde tüneller, köprü altları, kapalı alanlar nispeten güvenli sayılabilir.

     
  9. evet yukarıda paylaşmışım 211 adet halihazırda ölçüm yapan ve uyarı verecek olan istasyonumuz varmış.

    ülkemizin çeşitli noktalarında gelişen teknolojiyle birlikte kendini geliştirerek düzenli olarak ölçümler yapıyormuş.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.