Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Okuma sırasına aldığım bir kitap.
Özellikle şu söz aklımda;
"Sen öyle çağırmasan, ben böyle gelmezdim..."
Necip Fazıl'a etfedilen ancak azeri şair Akif Samed'e ait olan "Bir nar ağacı var bir de dar ağacı? Namerde nar düştü yiğide dar ağacı?" beytinde geçen ağaçtır.
Nazan bekiroğlu kitabı.
Zaman Makinası ile alakalı bir film vardı. Geçmiş zamana, annesinin, babasının tanıştığı dönemlerde geziyordu kahramanız..
Nazan Bekiroğlu'da bir zaman tüneli oluşturmuş kitabında. Eski fotoğraflar birer zaman makinası, hangisinin düğmesine bassan, geçmiş zamanda buluyorsun kendini.. Ve öyle bir zaman oluşturmuş ki, okuyucu olarak o zamanın içinde sende geziyorsun. Nar ağacını okurken gözlerimi kapatıp, hayal ediyordum, öğretmenin ağacın arkasından öğrencilerini izlemesini ya da Zehra ile İsmail'in maç izlerken arkadan fotoğraflarının çekilmesini.. Kimi yerde Nazan Hocanın dokunduğu gibi dokunduğumu hissediyordum.
Zamanın günümüz ve geçmiş zaman içerisinde yer alması ve sürekli bir gezi halinde olması güzeldi. Her konu yarım kalmışlık verirken, her okuduğun konu tamamlayıcısı oldu diğer sayfaların.. Yazar geçmişle geleceği o kadar güzel harmanlamış ki, sürekli insanda merak uyandırıyor.
Beni etkileyen ve içerisine alan bir kitap oldu. Muhacirlik günleri, dereden geçmek için verdikleri mücadele, her şey etkileyici ve ruha dokunan cinstendi.
Kısacası Nar Ağacı, son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Çok sade anlaşılır, fazla kelime oyunları olmayan, sadecik ama etkileyici bir romandı.
nazan bekiroğlu'nun kapağı dahil çok iyi bir romanı.
tarihin surlarında dolaştırıyor sizi. birçok kıtaya uçuyorsunuz, görüyorsunuz, yaşıyorsunuz. azam'ın gözleri hiç çıkmaz aklımdan. nerede bir kilim ve dokuyanı görsem, canlanıyor gözümde. birkaç kuşağın hikayesi sürükleyici, usta betimlemeler ve hikayelerle harmanlanmış.
kurgusu çok başarılı, tarihi ve coğrafya bilgisini raks ettiriyor kitapta.
kültür mozaikleri, inanışlar, mezhepler ilgi uyandıracak şekilde aktarılıyor.
savaşlar, sosyalizm, ticaret, zerdüştilik... güzel şeyler de oluyor, mutlu sonlarla bitiyor eser.
özellikle tarihe ilgisi olanların çok beğeneceği bir yapıt. gerçi herkesin beğenerek okuyacak/okuyor...
nazan bekiroğlu'na ait ve şu sözle aklımda yer almış edebiyat şaheser: insan içinden yenilenmeyince dışından eskir..
Üzerinde nar meyvesi yetiştiği için bu ismi alan çok fazla su istemeyen bodur ağaç. Zaten üzerinde Elma olsaydı elma, portakal olsaydı portakal denirdi o ağaca. Meyve ağaçları genellikle üzerindeki meyvelere göre isimlendirilir ki, çok da şey yapmamak lazım yani..
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |