Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Mağdur ve fail kendi sıfatında birleşiyor; etik ve dini konuları bir kenara bırakırsak yaşamını geliştirmek ve sonlandırmak da kişinin kendi iradesinde olduğundan; bu fiille bir başka mağdura da doğrudan zarar verilmediğinden (sevdiklerinin dolaylı zararını ayrı tutuyorum) yargılama yapılabilmesi imkan dahilinde değildir.
Ancak şu dünyada her ne olursa olsun kıymetli bir yaşamdan vazgeçmeyi düşünmemeli insan. Her gün ayrı bir mucize ayrı bir şans. Kim ve ne ile karşılaşacağınız, hangi derdinizin biteceği hangi olumlu olayın hayatınıza güneş gibi doğacağını bilemezsiniz. Hayat bittikten sonra sadece sürekli uyku halinde olduğunuzu düşünün. Mücadeleyi bırakmayın, gerekirse utanma sıkılma olmadan profesyonel yardım alın. İnsan kendi kendine yeter ve yaşamak nefes almak için mutlaka bir sebep bulur. Gerekirse nefes alamayacağınızı düşündüğünüz olay kişi yer her ne varsa uzaklaşın tamamen yeni bir sayfa açın, biliyorum maddi boyutu da var bu işin ama yardım isteyen herkese el uzatacak kadar da geniş gönüllüdür insanlık...
Çok saçma bir yargılama olurdu. Çatıya ya da köprüye çıkan bir insanı kurtarmak için çabala, sonrada neden kendini köprüden atmadın bizi dinledin diye yargıla. Mantığa uyan bir davranış şekli değil.
o zaman şunu sorayım intihar edip ölmeyen hamile bir kadın adam öldürmeye tam teşebbüsten yargılanabilir mi ?
Bir başkasından ( atıyorum ötenazi amacıyla bir hekimden ) kendi rızası ve iradesiyle yaşamına son verilmesi talebinde bulunan kişi olay tam teşebbüs derecesinde kalırsa, asli maddi fail yanında atıyorum azmettiren olarak yargılanabilir mi ?
diyerek uzatabileceğim başlıktır.
askeri ceza kanununda intihar etmek suçtur. adam öldürmeye teşebbüsten çok kendini askerliğe elverişsiz hale getirme bakış açısıyla tabi.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |