Türkiye'nin memur portalı

sürekli çalışan ve tatil kavramı ile pek alakası olmayan muhasebe işi ile meşgul olan kişiler için tahsis edilmiş gün.

dünyada 10 kasımdır ama bizim için 10 kasımın farklı bir anlamı olduğu için 1 mart tercih edilmiştir. ülkemizin kurucusunun ölüm yıldönümün de bu tarz bir kutlama hoş olmayacaktır.

ha geri dön bugün için bir plan var mı?

var canım, yok diyemeyiz ama tahmin edilen bir şey yok. Bu kadar çelişki fazla demi.

Lafı döndermeyelim, düze inelim, günlük işlemlere devam.

hangi lüzumsuz bu günü çıkardıysa, o aklı bana da versin. (gülücük)

spoiler

bir varmış bir yokmuş diye başlayalım masalımıza.

" zamanında iki yakın komşu varmış. bu komşulardan biri kızını evlendirmeye karar vermiş. tabi yakın komşuda düşünmeye başlamış, şimdi çeyrek taksam geri gelir mi, bizim oğlan ne zaman evlenir diye. bakmış düşün düşün nereye kadar, elbet bizim oğlan evlenecek ve çil çil pardon çeyrekciğim geri gelecek. yani boş yere yatırım yapılmayacak, durum bunu gösteriyor. yalnız hala bir umut var, belki nişan bozulur da, kurtulurum bu riskli yatırımdan.

istenilen olmadı, beklenen yüzük atma olayı bir türlü gerçekleşmedi. çiftler sözünden dönmüyor. tek çare çeyreği takmakta.

Düğün olur ve iş oğlanı evlendirip, sapsarı çeyreğe kavuşmaya gelir, gelmesine amma velakin işin rengi sarı değil siyahtır. oğlan evlenmiyor bir türlü.

eeee ne olacak, çeyrek almış başını gidiyor.

sonunda dayanamıyor ve eski komşuya bir mektup yazıyor. derdini tasasını anlatıyor. ver çeyreğimi kurtul diyor. şuracıkta azıcık ömrüm kaldı, ahirette yakana yapışmamı istemiyorsan diye imalarda bulunuyor.

hikayenin sonunda mutlu son varrr..

tabi mutlu olan taraf yüzsüz, hayırsız komşu oluyor.

komşu çeyreği alıp, veriyorrrr.

gökten üç elma düşmüş. biri anlatanın biri dinleyenin diğeri nereye düştü bende bilmiyorum."

masalımız burda sona erdi, sıra ana temada..

Tanımsız bir konu demek, entry'e çeyrek altın takmak yerine entry'e siyah çelenk koymak demek.

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak desek. oldu mu şimdi, olmadı gibi geliyor. (tebessüm) niye olmuyor ki, sanki burası deyimler sözlüğü..

Tanım : yüzsüzlük konusunda kendini aşmış yurdum insanı.

üç diyerek iddiayı çürüttüğüm konu.

muhasebecilik mesleğini seçerek dertsiz başına dert almış kişidir.

zamanında bu mesleğin ne menem bir şey olduğunun farkına varmamış ama bir kuruşun peşine günlerce düşünce anlamış. yalnız bir kere "evet" deyince, geri dönmek olmaz demiştir.

işte hayat hikayesi bu kadar kısa ve özdür.

( gülücük gülücük ) niye smile koyamıyorsak , sözlük moderatörü bir cevap versin. bu konuya duyarsız kalmayalım, tava tencere çalarak tepkimizi gösterelim. hatta açlık grevine başlayalım, isteklerimiz yerine getirilene kadar asla birşey yemeyelim. (buradaki asıl amaç kısa yoldan kilo vermek, çaktırmayalım.)

yalnız bir anda editör olduğumu unuttum, çanak kaldırmakta neymiş. bak sennnnn..

uslu uslu dur şuracıkta, gelişin zor oldu ama gidişin çok net olabilir. (düşünceli, şaşkın smile)

kadın ismi deyip geçmek vardı ama editör ibaresi ile farklı bir boyuta getirdiğim konu.

öncelikle editör arkadaşıma teşekkür ediyorum. sürekli yazmak istediğim ama işlerin yoğunluğu sebebiyle bir türlü istediğim şekilde giriş yapamadığımı söylemeden geçemeyeceğim.

umuyorum ki, bir gün gelip bir daha gitmeyeceğim. yalnız o güzel günler ne zaman gelir, bu konuda bir garanti veremeyeceğim.

sebepler, bahaneler, kendini kandırmacalar, defterler, faturalar, bitmeyen yılsonu işlemleri. yılsonu kelimesine bir açıklık getirelim. kastım 2017 yılınadır, o beni bırakıp gitti, ister misin, biraz daha yanında kalayım mı demeden. hayırsız yıllar..

halbuki ben ne kadar vefakar biriyim ki, karşılıksız aşk peşinde perişan hallerde geziyorum. az kaldı unutacağım seni. bir mi desem iki ay mı desem..

kısacası bahara ne kaldı..