Türkiye'nin memur portalı

başka dillerde "abraham" şeklinde de söylenen;

sami ırkına mensup putperest, hristiyan ya da başka inançlara inanan arap ve ibraniler tarafından kullanılan ortak ad.

arap ve yahudi olmayan ancak araplaşmış-yahudileşmiş ya da araplaşma-yahudileşme sürecindeki

toplumlar

daha iyi müslüman, hristiyan ya da yahudi olacaklarına inanarak çocuklarına bu adı vermekle

kalmayıp

putperest araplar ve putperest yahudiler gibi "selamünaleyküm-şalom aleyhem" şeklinde selamlaşmaya

özen gösteriyorlar.

kur'andaki anlatımlara göre, sorgulayarak "tek tanrı" ya ulaşabilmiş tanrı elçisidir.

bu yönüyle, (meal ve tefsirlere takla attırılarak örtbas edilmeye çalışılsa da)

islam'dan önce putperest olan tanrı elçisi muhammet' den daha üstündür.

bugünkü cum'a hutbesinde adı geçen tanrı elçisi.

kutsal olmayan! kitaplarda adından hiç bahsedilmez.

yaşadığı da bilimsel olarak ispat edilememiştir.

nedense sadece sami ırkına mensup arap ve ibraniler

tarafından kayda alınmış yazılı belgelerde adından bahsedilir.

eski mısırlılara ait sayısız yazılı belge bu bakımdan

didik didik edilmiş olmasına rağmen ne israil'den, ne musa'dan ve ne de isa'dan bahsedilir.

aynı durum, eski yunan kayıtları için de geçerlidir. nedense "kutsal kitaplar" da bahsedilen

bütün elçiler 1500-2500 km.lik bir alandaki coğrafyaya gönderilmiş!

başka coğrafyalardaki halkların yazılı kayıtlarında, tanrı tarafından gönderildiğini

söyleyen bir "elçi" yer almaz.

kur'an' daki anlatılara bakıldığında, sorgulayarak "tek tanrı" ya ulaşabilmiş tanrı elçisidir.

bu bakımdan, (meal ve tefsirlere takla attırılarak örtbas edilmeye çalışılsa da) islâm'dan önce putperest olan tanrı elçisi muhammed'den daha üstündür.

ayrıca, batılıların yere göğe sığdıramadıkları eski yunan düşünürlerinin "tek tanrı" ya ulaşamadıklarını tamamının putperest-pagan olduklarını da hatırlayalım.

"olur olur bal gibi olur" diyenler de var..dediğim konudur.

bunların konuya yaklaşımları şöyle:

"kâfir" sözcüğünün (gerçekleri gizleyen, gerçeklerin üzerini örten, sürekli yalan söyleyerek gerçekleri inkâr eden, gerçekleri saptıran) anlamlarından yola çıkılarak;

ingiliz istihbarat subayı thomas edward lawrence' ın mehdi, halife, peygamber-nebi-resul, allah'ın bütün sıfatlarını üzerinde taşıyan ya da lawrence' ın "allah" olduğuna inanan araplar ile araplaşmış diğer kişilerdir.

kur'an âyetine(nass'a) göre (dünyalık sağlamak amacıyla) din ile siyâset yaparak-dini siyâsallaştırarak, dini ideoloji seviyesine düşürerek müslümanları "allah" ile aldatan kâfirlerdir.

hadi canım sende..

hem islâmcı olacak, hem arapçı olacak ve hem de

kâfir olacak.

hiç öyle şey olur mu? dediğim başlıktır.