 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
birbiriyle yakından ilişkili olan,
birinin diğerinin yerini alamayacağı,
biri olmadan diğerinin de var olmasının
anlamsız olacağı iki kavram.
hukukta "esas" amaç ise;
"usul" de amaca giden yol, yöntemdir.
sözgelimi harita da güneyde olan bir yere
ulaşmak için batıya giderseniz usulsüzlük
yapmış olursunuz.
belli bir amaca ulaşma düşüncesi olmadan
yapılacak devinimler de anlamsız olacaktır.
"usul" şekle ilişkin, şekil bakımından demektir.
usul, kuraldır ve ölçüdür.
"esas" ise davanın özü ve muhtevası anlamındadır.
herhangi bir konuda söyleyeceğiniz şey
doğru bile olsa, davanızda yüzde yüz haklı
bile olsanız, doğru bir biçimde söyleyemediğinizde
bir anlam ifade etmez.
bu bakımdan hukukta "usul", "esası" korumak içindir.
"Hukuk kuralları, maddi(esas) hukuk ve
şekli (biçimsel) "usul hukuku" şeklinde bir
ayrıma tabi tutulur.
belirli bir şekilde davranmayı emreden veya
belirli hususları yasaklayan ya da izin veren
davranış normları maddi hukuk kuralları olarak
kabul edilir.
şekli kurallar birçok kez maddi hukuk kurallarından
önce gelir.
bu husus eski dilde "usul, esastan mukaddemdir"
şeklinde söylenir.
tekrar edecek olursak:
bir kimsenin maddi hukuk bağlamında haklı olması
yetmez. bu hakkını usulüne uygun olarak mahkeme
önünde ispat etmesi gerekir.
yani, soruşturma ve kovuşturma makamlarının yapacağı
işlemler; delil toplamak, ifade almak, şahit dinlemek;
bilirkişi raporları ve savunma hakkı ile ilgili
hususlar usule uygun değilse dikkate alınmayabilir.
"usul" şekil, kural ve ölçüyü kapsar.
yerel mahkemece verilen bir kararın usule
uygun olmaması durumunda bir üst mahkemenin,
gerekçelerini de açıklayarak yeniden görüşülmek
üzere yerel mahkemeye geri göndermesine
"usulden bozma" denir.
usule uygun mahkeme yapılmış; ancak
işlenen suça uygun ceza verilmemiş ise
üst mahkemenin gerekçelerini de açıklayarak
yeniden görüşülmek üzere yerel mahkemeye geri
göndermesine de "esastan bozma" adı verilir.
dava dilekçesi, bir davanın temel taşıdır ve
dava sürecinin önemli bir parçasıdır.
dava dilekçesi davacının iddialarını, taleplerini
ve kanıtlarını mahkemeye sunmak için kullanılan bir
belgedir.
dava dilekçesinin hazırlanması ve sunulmasının
uzman bir hukukçu tarafından yapılması, dava
sürecinde başarıya ulaşmanın anahtarlarından
biridir.
asıl olanın araç değil amaç olduğu düşünülür.
ancak, amaca giden "yol" olmazsa amaca ulaşılamaz.
biri diğerinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.
ikisi birlikte bir bütünlük oluştururlar..
dediğim başlıktır.
Usülün esasa mukaddem olmadığı yerde toplumun bekası ve sürdürülebilirliği tehdit altındadır
Esasın mukaddemliği tanrısallık gerektirir.hakikatin ne olduğunu bile anlayamazken neyi esas kabul edebiliriz.insanın kapasitesi esası belirlemeye yetemez ki esası uygulayabilsin.
İnsanın huzurluca hayatına devam edebilmesi için kullanabileceği şey ustur, usüldür.
usulün alt başlıkları var ya:
görev, yetki, süre, teatiler gibi hani.
işte onlar kitabına uygun olmalı da...
diyorum
adaletin yerine gelmemesi için bahane olmamalı.
4 numaralı yorum: vicdanım kanamaya başlayınca hakikatin ne olduğunu zınk diye anlamaya başlarım.
anlamayanın vicdanı kanamaya başladı mı o da anlamaya başlar.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |