Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kerimuzay

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

63 entry 32 konu hiç puanı yok
08.04.2017 18:27 son işlem tarihi takip etme takip et

nizamı cedid

ııı. selim tarafından yürürlüğe konulan reform programıdır.

1774 küçük kaynaca anlaşmasıyla osmanlı, ilk kez toprak kaybetmiştir. bunu kabul edemeyen osmanlı anlaşmayı bozmuş ve 1 yıl sonra yeniden savaş başlamış ancak nihayetinde yine savaş kaybedilmiştir. iktidara gelen ıı. selim artık yeniçeri ordusuyla biryere gidilemeyeceğini görmüş askeri alanda bir yenilenme başlatmıştır.

ııı. selim avrupalı danışmanları kabule istekli olan ilk sultandır. onu ndöneminde, yeniçerilere verilen esamalere düzen getirilmiş, elinde esama bulunan ancak gerçekte asker olmayanlarla ilişik kesilmiş kalanlarla yeni bir ordu oluşturulmaya çalışılmıştır. 1807 yılında oluşturulan bu yeni ordunun mevcudu 30 bin civarındaydı. ordunun danışmanları yabacı, çoğunlukla fransız subaylardır.

ııı. selimin fransız kralıyla yakın dostluğu bulunuyordu.

ııı. selim öneminde modern bir sağlık örgütü ve ilk tıp fakültesi, kara ordusu için 1795'te bir mühendislik okulu açılmıştır. ancak yeni ordu için gereken para bir türlü bulunamamıştır. Zira vergi sistemi, iltizam sistemi revizyona edilememiştir.

08.04.2017 15:15
  1. Hırsızın elini kesmek

    Maide süresi 38. ayetine dayandırılan uygulamadır. Kuranın literal (lafız) okunmasından kaynaklanır.

    Ancak, hırsızın elini kesmek suretiyle dini uygulamak iddiası, işe sondan başlamak demektir.

    Unutmayalımki, Hz. Ömer, sosyal adaletin sağlanamadığı kıtlık zamanlarında el kesme cezasını uygulamamıştır.

    Dine uymaya çalışan yöneticinin ilk görevi hırsızın elini kesmek değil, hırsızlığa yol açan şartları, sosyal adaletsizlikleri ve sefaleti kaldırmak olmalıdır.

     
  2. isra olayı

    islam tarihinde Mekke döneminde geçtiği belirtilen olaydır.

    1- isra suresi 1: Kulunu bir gece Mescidi haramdan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için çevresini mübarek kıldığımız mescidi aksaya götüren Allahın şanı yücedir.

    2- Hz. peygamberin Mekke'deki mescidi haramdan, mescidi aksaya götürülmesine isra, kudüste göklere çıkarılışına ise miraç denmektedir. Bir çok Müslüman bu olayları karıştırmaktadır.

    3- isra, "gece yürüyüşü" demektir.

    4- mescidi haramın Mekke'de olduğu kesindir. Ancak mescidi aksanın kudüste olduğu tartışmalıdır. Kuran'da mescidi aksa tabiri başka yerde geçmemektedir. Aksa tabirinin geçtiği (kuranda iki yerde geçmektedir) "aksa'l medine" tabiri medinenin varoşu anlamında kullanılmıştır.

    5- Hz. peygamberin yaşadığı dönemde kudüs'te bir mescid yoktur. Kudüsteki mescid hz. peygamberinin ölümünün üzerinden 50 yıl sonra yapılmıştır. Bu yapılış ibni kesir tarafından uzun uzun anlatılmaktadır.

    6- kudüs bölgesine araplar döneminde beytul makdis denmiştir.

    7- mescidi aksa tabiri buharideki iki hadise dayanmaktadır. her iki hadisin ravisi de emevi taraftarıdır.

    8- Hz. peygamberin ölümünden 50 yıl sonra islam taraftarları ikiye bölünmüştür. bir tarafta medine ve mekke'yi elinde bulunduran Abdullah b. Zübey, diğer tarafta şam ve kudüs tarafını elinde bulunduran emevi ailesine mensup abdulmeliktir. abdulmelik hacca giden Müslümanların, zübeyr'in okduğu hutbelerden etkilenerek taraf değiştirmeleri üzerine, kudüsteki bir kayanın üzerine (kubbetüs sahra) bir mescid yaptırmıştır. Bu mescit çok gösterişli olmuştur. sırat köpürüşü, cennet kapısı tasvirleri konulmuştur. Abdülmelik, buhari'de geçen hadisi kaynak alarak (yalnız üç mescide sefer edilir. mescidi haram, mescidi rasul, mescidi aksa) yaptırdığı yerine mescidi aksa olarak konumlandırır. Bir süre sonra da şam'daki Müslümanlar mekkeye gitmekten vazgeçer. olayın tarihi boyutu budur. 7 nolu maddede bahsedilen iki ravi de işte bu hadislerin aktarıcısıdır.

    9- hz. ömer döneminde kudüs fethedildiğinde, hiçbir Müslüman, isra'da geçen yer şurası burası mı diye bir arayış içinde olmamıştır. Eğer isra'da geçen mescidi aksa ilk dönem Müslümanlarında bu şekilde anlaşılsaydı, muhtemelen ilk yapılacak iş, çevresi mübarek kılınan bu yeri bulmak olurdu.

    10- isra'da geçen yer ilk dönem siyer yazarlarından meğazi yazarı (Vakıdi) tarafından, Mekke civarındaki bir mescit olarak aktarılmıştır. Müslümanlar mekkedeki yasaklı yıllarda gizlice ibadet ediyorlardı. bu nedenle de değişik yerlerde namaz kılıyorlardı. mekkedeki en uzak mescide mescidi aksa denmiştir.

    dolaysıyla isra olayının mucize bir yönü varmış gibi anlatılması doğru değildir.

     
    (Bkz: Şakku'l Kamer,Ay Yarılması)
  3. Şakku'l Kamer,Ay Yarılması

    Hadisçiler tarafından, Hz. Peygamberin Mekke döneminde geçtiği iddia edilen rivayettir. Rivayete göre, mekkelli müşriklerin isteği üzerine, hz. peygamber bir işareti ile ayı ikiye yarmış, yarısı bir dağın üzerine, diğer yarısı da başka bir dağın üzerine düşmüştür.

    Ancak hadis alimlerince aktarılan bu rivayet, siyer ve islam tarihi alimlerince şüpheli bulunmuştur. Şüpheler şu şekildedir:

    1- Hadis rivayetleri toplam 7 isme dayanmaktadır. Bu yedi isimden Enes ve Huzeyfe Medine'de Müslüman olmuştur, olayı görmeleri mümkün değildir. Abdullah b. ömer, Abdullah b. abbas, Abdullah b. amr ise olay anında ya doğmamış ya da bu olayı aktarabilecek yaşta değildir. cubeyr b.mutim ise olay anında Mekke'de olmasına rağmen henüz Müslüman olmamıştır. olayı ölen babası müşrik mutim'den aktarmaktadır.

    2- Bu olayın Kuran'da kamer 1-2 ayetlerinde geçtiği iddia edilmektedir. Ancak kamer 1-2'de geçen ayetler olmuş olayı değil, kıyamet gününde yaşanacakları anlatmaktadır. kuranda geçmiş sigasıyla gelecekteki kıyameti anlatan çok sayıda başka ayet daha vardır.

    3- isra 59'da kuran derki, "Bizi, ayetler (işaretler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin yalanlamasıdır" Allah bu ayetle, önceki kavimlerin mucize isteyip, sonra da gelen mucizeye inanmayıp helak olmasına atıfta bulunmaktadır. Böyle bir olay olmuş ise Mekkeli müşriklerin helak olması gerekirdi.

    4- ankebut 52'de ise Allah şöyle buyurmaktadır:

    Deki, mucizeler ancak Allah katındandır. ben ise apaçık bir uyarıcıyım.

    Hz. peygamber, Mekkeli müşriklerin mucize isteklerine hep "ben ancak bir rasul ve insanım" karşılığıyla cevap vermiştir.

    5- Böyle bir olay olmuş ise bu derece önemli bir olayın o dönemde yaşayan bir çok insan tarafından görmüş olması gerekmektedir. Dünya tarihinde böyle bir olay nakli yoktur. Yıldız ilmiyle uğraşan ve yönünü yıldızlara göre tayin eden araplar dahi bu olayı aktarmamıştır.

    6- ilk dönem kaynaklarında bu rivayete yer verilmemiştir. İlk dönem kaynakları şu şekildedir:

    Musa b. ukbe (V.141)

    İbn İshak (V.151)

    İbn Hişam (V.213)

    İbn Sad (V.230)

    Belazuri (V.279)

    Taberi (V.310)

    Olay muhtemelen olmamıştır ama olmuş ise de, muhtemelen Muhammed Esed'in belirttiği gibi bir ay tutulması olayı olmuş ve boykot günlerinde buna olduğundan fazla bir anlam yüklenmiştir.

    Buradaki bilgiler Mehmet Azimli'nin Siyeri Farklı Okumak adlı kitabından özetlenerek aktarılmıştır.

     
  4. Para mühimdir ama Güç herşeydir

    Filinta'nın 6. bölümünde, para baronunun kurduğu cümledir.

    Gerçekten de para, makam bir yere kadar mühimdir. Güç olmadıktan sonra insanı cezbetmemektedir. zaten insanlarımızın ve bürokratlarımızın istifa ederek siyasete girmek istemelerindeki esas saik de bu olsa gerek. Daha fazla güç, daha fazla saygı görmek

    Filinta 6- 44:25

    https://www.youtube.com/watch?v=INi0PAoXsVI

     
  5. illerimizin meşhurları

    ilk bakışta her ilin en meşhur öğesinin ne olduğunu gösterir. ama sözlük yazarlarının, forum başlığına dönüştürme ihtimali çok yüksek bir başlıktır.