Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kerimuzay

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

63 entry 32 konu hiç puanı yok
08.04.2017 18:27 son işlem tarihi takip etme takip et

kavalalı mehmet ali paşa

Osmanlının mısır valisidir.

Yunanistandaki kavalılı bölgesine nispetle, mehmet ali paşa bu unvanla anılmaktadır.

fransızlar, mısıra saldırınca, osmanlı buraya birlik göndermiş. arnavut birliğindeki mehmet ali paşa bir süre sonra birliğin başına geçmiş ve mısır valisi olmuştur. 1808'de sultan tarafından resmen tanınmıştır.

mehmet ali paşa, kölelerden özellikle çerkez kökenlilerden ordu oluşturmak yerine, bir süre sonra mısır halkına zorunlu askerlik getirmiş, ayrıca tarım üretimini artırarak, artan vergi geliri dolaysıyla ordunun iaşesini karşılayabilmiştir.

mehmet ali paşa ilk olaak osmanlı adına, mekke ve medineyi işgal eden vahhabi otoritesini yıkmıştır. İkinci olarak da 1825.2teki mora isyanı sırasında sultana, ıı. mahmuda yardım etmiştir. iki yıl içinde, mora'daki isyanı kontrol altına almıştır. Ancak Mora'daki Yunan isyanınının bütünüyle bastırılmasını avrupa önledi. ilk olarak rus çarı diğer ülkelerle birlikte, büyük yunanistanın kurulması gerektiğini söyledi. diğer ülkeler pek yanaşmayınca ve çar alexdar ölüp yerine çar nikola gelince, ruslar tek taraflı olarak olaya müdahele edeceklerini belirtmişler, fransa ve ingiltere tek taraflı müdahele yerine birlikte müdaheleyi kabul etmişlerdir. ilk önce taraflar anlaşmaya çağrılmış, ancak bu dış güçlerin arabuluculuk teklifleri geri çevrilince navarin limanında osmanlı ve mısır donanması abluka altına alınarak ani bir saldırıyla yok edilmiştir. 1829'daki edirne anlaşmasıyla yunanistanın bağımsızlığı kabul edilmiş, elak ve boğdanın da ekendiği sırbistan özerkliği kabul edilmiştir.

1829 bozgunu sonrasında, mehmet ali paşa, savaşa girerek muazzam masrafa girmesine rağmen bir şey kazanamadığı için, önce fransızlarla anlaşmaya çalışmış, osmanlınının kuzey afrikadaki kentlerini almak istemiş ama fransa yanaşmayınca. suriye fethetmek istemiş 1832 yılında oğlu ibrahim paşayla birlikte suriyeye fethetmiştir. osmanlı bu gelişme üzerine mehmet ali paşayı görevden almış ve asi ilan etmiştir. mehmet ali paşa daha sonra anadoluya girmiş ve konya ovasında osmanlı ordusunu yenmiştir. mehmet ali paşa daha sonra yönünü istanbula çevirdi. osmanlı bu sırada ingiltere ve avusturyadan ayrdım istemiş ama yardım alamayınca rus çarına başvurmuştur. rus çarı elde edeceği imtiyazları düşünerek yardımı kabul etmiştir. ve ruslar istanbulda mehmet ali'nin birliklerine karşı çarpışmıştır. osmanlı durumu kabul ederek anlaşmış ve mehmet ali paşayı suriye valisi olarak kabul etmiştir. ibrahim paşa'ya da adana bölgesinin iltizamı verilmiştir.

mehmet ali paşanın istanbul seferi onulmaz yaralar açmıştır. ruslar, osmanlı ile imzaladıkları anlaşma gereğince, bir savaş durumunda boğazlardan rus gemisi hariç diğer yabancı gemilerin geçiş hakkının kaldırılmasını kabul etttirmişlerdir.

tüm bu yaşananlar, 1830'larda avrupalılarda doğru sorunu adlı bir terminoloji üretmiştir. bu terminoloji özetle, osmanlı parçalanacaktır ama avrupadaki güç dengesini alt üst etmeden bu nasıl sağlanacaktır.

08.04.2017 18:21
  1. Hırsızın elini kesmek

    Maide süresi 38. ayetine dayandırılan uygulamadır. Kuranın literal (lafız) okunmasından kaynaklanır.

    Ancak, hırsızın elini kesmek suretiyle dini uygulamak iddiası, işe sondan başlamak demektir.

    Unutmayalımki, Hz. Ömer, sosyal adaletin sağlanamadığı kıtlık zamanlarında el kesme cezasını uygulamamıştır.

    Dine uymaya çalışan yöneticinin ilk görevi hırsızın elini kesmek değil, hırsızlığa yol açan şartları, sosyal adaletsizlikleri ve sefaleti kaldırmak olmalıdır.

     
  2. isra olayı

    islam tarihinde Mekke döneminde geçtiği belirtilen olaydır.

    1- isra suresi 1: Kulunu bir gece Mescidi haramdan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için çevresini mübarek kıldığımız mescidi aksaya götüren Allahın şanı yücedir.

    2- Hz. peygamberin Mekke'deki mescidi haramdan, mescidi aksaya götürülmesine isra, kudüste göklere çıkarılışına ise miraç denmektedir. Bir çok Müslüman bu olayları karıştırmaktadır.

    3- isra, "gece yürüyüşü" demektir.

    4- mescidi haramın Mekke'de olduğu kesindir. Ancak mescidi aksanın kudüste olduğu tartışmalıdır. Kuran'da mescidi aksa tabiri başka yerde geçmemektedir. Aksa tabirinin geçtiği (kuranda iki yerde geçmektedir) "aksa'l medine" tabiri medinenin varoşu anlamında kullanılmıştır.

    5- Hz. peygamberin yaşadığı dönemde kudüs'te bir mescid yoktur. Kudüsteki mescid hz. peygamberinin ölümünün üzerinden 50 yıl sonra yapılmıştır. Bu yapılış ibni kesir tarafından uzun uzun anlatılmaktadır.

    6- kudüs bölgesine araplar döneminde beytul makdis denmiştir.

    7- mescidi aksa tabiri buharideki iki hadise dayanmaktadır. her iki hadisin ravisi de emevi taraftarıdır.

    8- Hz. peygamberin ölümünden 50 yıl sonra islam taraftarları ikiye bölünmüştür. bir tarafta medine ve mekke'yi elinde bulunduran Abdullah b. Zübey, diğer tarafta şam ve kudüs tarafını elinde bulunduran emevi ailesine mensup abdulmeliktir. abdulmelik hacca giden Müslümanların, zübeyr'in okduğu hutbelerden etkilenerek taraf değiştirmeleri üzerine, kudüsteki bir kayanın üzerine (kubbetüs sahra) bir mescid yaptırmıştır. Bu mescit çok gösterişli olmuştur. sırat köpürüşü, cennet kapısı tasvirleri konulmuştur. Abdülmelik, buhari'de geçen hadisi kaynak alarak (yalnız üç mescide sefer edilir. mescidi haram, mescidi rasul, mescidi aksa) yaptırdığı yerine mescidi aksa olarak konumlandırır. Bir süre sonra da şam'daki Müslümanlar mekkeye gitmekten vazgeçer. olayın tarihi boyutu budur. 7 nolu maddede bahsedilen iki ravi de işte bu hadislerin aktarıcısıdır.

    9- hz. ömer döneminde kudüs fethedildiğinde, hiçbir Müslüman, isra'da geçen yer şurası burası mı diye bir arayış içinde olmamıştır. Eğer isra'da geçen mescidi aksa ilk dönem Müslümanlarında bu şekilde anlaşılsaydı, muhtemelen ilk yapılacak iş, çevresi mübarek kılınan bu yeri bulmak olurdu.

    10- isra'da geçen yer ilk dönem siyer yazarlarından meğazi yazarı (Vakıdi) tarafından, Mekke civarındaki bir mescit olarak aktarılmıştır. Müslümanlar mekkedeki yasaklı yıllarda gizlice ibadet ediyorlardı. bu nedenle de değişik yerlerde namaz kılıyorlardı. mekkedeki en uzak mescide mescidi aksa denmiştir.

    dolaysıyla isra olayının mucize bir yönü varmış gibi anlatılması doğru değildir.

     
    (Bkz: Şakku'l Kamer,Ay Yarılması)
  3. Şakku'l Kamer,Ay Yarılması

    Hadisçiler tarafından, Hz. Peygamberin Mekke döneminde geçtiği iddia edilen rivayettir. Rivayete göre, mekkelli müşriklerin isteği üzerine, hz. peygamber bir işareti ile ayı ikiye yarmış, yarısı bir dağın üzerine, diğer yarısı da başka bir dağın üzerine düşmüştür.

    Ancak hadis alimlerince aktarılan bu rivayet, siyer ve islam tarihi alimlerince şüpheli bulunmuştur. Şüpheler şu şekildedir:

    1- Hadis rivayetleri toplam 7 isme dayanmaktadır. Bu yedi isimden Enes ve Huzeyfe Medine'de Müslüman olmuştur, olayı görmeleri mümkün değildir. Abdullah b. ömer, Abdullah b. abbas, Abdullah b. amr ise olay anında ya doğmamış ya da bu olayı aktarabilecek yaşta değildir. cubeyr b.mutim ise olay anında Mekke'de olmasına rağmen henüz Müslüman olmamıştır. olayı ölen babası müşrik mutim'den aktarmaktadır.

    2- Bu olayın Kuran'da kamer 1-2 ayetlerinde geçtiği iddia edilmektedir. Ancak kamer 1-2'de geçen ayetler olmuş olayı değil, kıyamet gününde yaşanacakları anlatmaktadır. kuranda geçmiş sigasıyla gelecekteki kıyameti anlatan çok sayıda başka ayet daha vardır.

    3- isra 59'da kuran derki, "Bizi, ayetler (işaretler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin yalanlamasıdır" Allah bu ayetle, önceki kavimlerin mucize isteyip, sonra da gelen mucizeye inanmayıp helak olmasına atıfta bulunmaktadır. Böyle bir olay olmuş ise Mekkeli müşriklerin helak olması gerekirdi.

    4- ankebut 52'de ise Allah şöyle buyurmaktadır:

    Deki, mucizeler ancak Allah katındandır. ben ise apaçık bir uyarıcıyım.

    Hz. peygamber, Mekkeli müşriklerin mucize isteklerine hep "ben ancak bir rasul ve insanım" karşılığıyla cevap vermiştir.

    5- Böyle bir olay olmuş ise bu derece önemli bir olayın o dönemde yaşayan bir çok insan tarafından görmüş olması gerekmektedir. Dünya tarihinde böyle bir olay nakli yoktur. Yıldız ilmiyle uğraşan ve yönünü yıldızlara göre tayin eden araplar dahi bu olayı aktarmamıştır.

    6- ilk dönem kaynaklarında bu rivayete yer verilmemiştir. İlk dönem kaynakları şu şekildedir:

    Musa b. ukbe (V.141)

    İbn İshak (V.151)

    İbn Hişam (V.213)

    İbn Sad (V.230)

    Belazuri (V.279)

    Taberi (V.310)

    Olay muhtemelen olmamıştır ama olmuş ise de, muhtemelen Muhammed Esed'in belirttiği gibi bir ay tutulması olayı olmuş ve boykot günlerinde buna olduğundan fazla bir anlam yüklenmiştir.

    Buradaki bilgiler Mehmet Azimli'nin Siyeri Farklı Okumak adlı kitabından özetlenerek aktarılmıştır.

     
  4. Para mühimdir ama Güç herşeydir

    Filinta'nın 6. bölümünde, para baronunun kurduğu cümledir.

    Gerçekten de para, makam bir yere kadar mühimdir. Güç olmadıktan sonra insanı cezbetmemektedir. zaten insanlarımızın ve bürokratlarımızın istifa ederek siyasete girmek istemelerindeki esas saik de bu olsa gerek. Daha fazla güç, daha fazla saygı görmek

    Filinta 6- 44:25

    https://www.youtube.com/watch?v=INi0PAoXsVI

     
  5. illerimizin meşhurları

    ilk bakışta her ilin en meşhur öğesinin ne olduğunu gösterir. ama sözlük yazarlarının, forum başlığına dönüştürme ihtimali çok yüksek bir başlıktır.