Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
filekafatutansinekBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
okulda karşılaşılabilecek en büyük sorun, anlayışsız idareciler ile çalışmak olacaktır. akabinde mobbing. sosyal hayatta -öğretmen olunduğu için- pek de fazla bir zorluk göremiyorum. ancak kişisel özellikler ile mesleki kimliği karıştıran insanlar olabiliyor. o yüzden gündelik yaşamda; sen öğretmensin öyle deme, böyle yapma diyen insanlar da zorluk çıkarabiliyor.
ne zaman dinlesem hüzünlendiğim şarkı. mutlu günümde bile dinlesem hüzünlenirim. belki de dizi klibi aklıma geldiği içindir.
şartlanma ile açıklanabilecek bir söz. eğer bir şeylerin kötü gideceğine şartlanırsanız, kötü gidebilir. aynı şekilde iyi gitmesi de buna bağlı olabilir. Aslında iyi ve kötü beraberdir, siz birine odaklanırsanız yalnızca onu görürsünüz. iyi ve kötü şeyleri görmek tamamen algımıza bağlıdır.
istisnasız her ösym sınavında yaptığım eylemdir. en son mayıstaki aleste gitmiştim. sınav yeri açıkladığında, en kısa zamanda gidip görürüm. Özellikle de bazı binalar çok karışık yerlerde olabiliyor. istanbul'da yaşayanlar bilir. trafiği şunu bunu göze almak gerekir.
lise üçüncü sınıfım. ilk ders ingilizce, hoca da inanılmaz disiplinli bir adam. geç kalanları derse almaz, alsa burnundan getirir. her neyse, yol uzun. geç kalacağımı anladım. programa baktım yine bu adam, devamsızlık da gırla. o an aklıma ufak bir plan geldi. yerde bulduğum ufak bir çiviyi ayakkabıya batırdım. tam ayağım arasına sıkıştırdım. Güç bela gittim sınıfa çaldım kapıyı. hoca beni görünce tabi bi öfkelendi. hocam gelir misiniz dedim. yaklaştı kapı eşiğine. biraz ajitasyonla durumu anlattım. in aşağı pansuman yapsınlar dedi. inmiş gibi yaptım biraz aşağıda bekledim. hocaya ayağıma çivi battı da geç kaldım diyince tabi devamsızlığa saymadı. o sırada yoklamadan da fırçadan da kurtuldum.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |