Türkiye'nin memur portalı

bayıla bayıla yediğimiz, üzerine accuk daha tarçın dökmeye uğraştığımız, sevilen, hafif, güzel tatlıdır.

kendi iç sesim'den geliyor: ne olacak bu 2017/1 atamaları...

her halükarda tınısı çinceden, hollandacadan veya ne bileyim slav dillerinden daha iyi, ama farsçadan güzel olmayan dil.

siyasi kısmına girmiyorum. ben bir türk olarak nasıl türkçe konuşmak istersem, kürtler de aynı şekilde kendi dilini konuşma hakkına sahip.

konuyla alakası yok ama, geçenlerde rehbet tv miydi neydi, bir kanalda hz. yusuf(aleyhisselam) dizisini orijinal dilinde ve türkçe altyazılı olarak veriyordu. arkadaş farsça ne kadar hoş tınıları olan bir dil yahu? ecdad farsçayı neden edebiyat dili, bilim dili falan yapmış anladım yemin ederim. farsça öğrenilmelidir.

asgari ücret ya da asgari ücretten az fazla maaşlı, prezentabl gençlerin dilidir. hepsinin cebinde ticket, sodexho falan bulunur. her ayın ilk 1 haftası bu kartlarla olabilecek en iyi yerlerde iş arkadaşlarıyla (kızlı erkekli ve genelde kim kendine karşı cinsten kimi yakıştırıyorsa onun da dahil olduğu grupla) yemek yenir. kalan 3 haftalık bölümdeyse en az 5 defa tavuk dürümcüye, 3 defa gözlemeciye, 4 defa da çiğköfteciye gidilerek ay sonu getirilir. ben böyle biliyorum. normal bir yerde çalışsa fotokopiciden bir adım öte vasıflı olan vatandaş, böyle bir yerde çalışınca kendini apple'ın ceo'su sanmaya başlar. bayansa zaten her yerde angelina jolie anasını satayım.

var mı öyle gurbet ellerde kız başına özgürce yaşamak? adamı böyle basarlar diyen aile üyelerinin topluca eylemi olarak görülebilecek olay. haliyle hanım kızlarımıza dokunuyor bu olay. yapmayın aile büyükleri, bu devirde baskın mı kaldı allah aşkına. bırakınız efenim bu ülkede özgürlük var, demokrasi var, var oğlu var. en fazla gelen geçenle gönül eğlendirir. ne olacak?

edit: arkadaş çevresinin "hareketliliği" vurgusu ile, rahatsızlığın kaynağının bulunması ve hiç şaşırılmaması.