Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
DoksanıncıKöydenBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bazılarına şunu söylemek isterik: size ne insanların hukuk sınırlarındaki tercihlerinden. herkes tercihini demokratik olarak seçme hakkına sahiptir. Helal gıda sertifikası isteyenler de milletimizin eşit üyesidir, bireyidir. İsteyen helal gıda sertifikasına bakar, istemeyen de başka özelliklerine bakar, kimse kimsenin tercihine karışmamalı ve ötekileştirici dil kullanmamalı dediğim başlık ve bazı yorumları olan konudur.
Babasını sevmiyordur sanırım, dediğim husustur. Seviyorsa da, bu garip durum, sanatçılık iddiasıyla anlatılamaz. hakiki sanatçı duygusal olur, duygularıyla yaşar bir bakıma. duygusal olan birisi de, bırakın babasını veya annesini, kardeşini, mesela çok sevdiği bir dostunu ya da arkadaşını kaybettiğinde bile, oturup kendi iç duygulanım dünyasında şahsi üzüntülerini ve duygularını, yalnız veya çok yakın bulduklarıyla sınırlı yaşaması elzemdir. Çıkıp, söz verdiği ve sözleşme imzaladığı için veya başka saiklerle konsere çıkmamalı dediğimdir. Sanatçı, içi ağlasa bile sürekli sahneye çıkmalı uydurma postmodern önermelerini asla kabul etmiyorum, inandırıcı ve samimi de bulmuyorum.
İnsanın biyolojik saati olarak gece vakti insan; fizyolojik, hormonsal ve beyinsel olarak uyku moduna geçmek ister. Bunun için de farklı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar arasında dopamin ve serotonin hormonları vardır ki, bunlar mutluluk hormonları olarak bilinir, nedeni bu olabilir dediğimdir. Bu nedenlerle, beynin mantık yönünü geri plana bıraktığı gece vakti, kesinlikle aşık olmayın ve ciddi kararlar vermeyin derim naçizane. (sırıtsam mı bilemedim)
bu nedenle popülasyon bir türlü olgunlaşamıyor, popülasyonun fertleri 40 yaşına bile gelse, dediğim husustur. Bu aşarı -eğitici olmayan- koruyucu ve benzeri tavırlarla, anlayışlarla insanlarımızın çoğunluğu bireyleşemiyor, bireyleşemeyince, hep bir koruyucu ve yol gösterici şeyh gibi babalar arıyor, ancak sonuçta, art niyetlilerin kölesi haline geliyorlar. Lütfen çocuklarımıza, akıl ve ahlak sınırlarında kendileri gibi olmayı öğretelim, kendi başlarına ayakları üzerinde durmayı tembihleyelim, akıllarını ve vicdanlarını kimseye kiraya vermemelerini öğretelim, muhakeme edip doğruları bulmalarının yollarını öğretelim, dediğimdir. Aksi takdirde, fetoşçular ve potansiyel benzerleri bitmez.
1. | semraa-91 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |