Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

tutunamayanlar

paylaş araştır

 

  1. oğuz atay'ın ilk romanıdır. 1970 yılında trt roman ödülü'nü kazanmıştır.

     
  2. bitirmenin herkesin harcı olmayan kitap. yazarı mühendistir.

     
  3. herkesin bir tutamağı var, kimi koltuğuna tutunur, kimi mühendis oğluna, kimi vekilliğine kimi de sarı öküzüne.. tüm bunların içinde bir tutamağım bile yok diyen tek grup vardır: disconnectus erectus...

     
  4. "Ne yapmali? Bugüne kadar sürdürdüğüm gibi, çevremdeki kişilerin davranış ve tutumlarını bilinçsiz bir aldırmazlıkla benimseyerek bu renksiz, kokusuz varlıkla yetinmeli mi; yoksa, başkalarından farklı olan, başkalarının istediğinden çok farklı, köklü bir eylem isteyen gerçek bir insan gibi bu miskin varlığı kökten değiştirmeli mi? " sorusunu aklima kazıtan roman üstü başyapıt. Yazarin üslubu muhtevanın önüne geçecek kadar başarılıdır. Bunalımlı kahramanların yazarı oguz atay mizahtaki ustalağını da sergilemistir bu romaninda.

     
  5. Ben , benim gibi olanlardan hiç hoşlanmamışımdır

    Ne sıkıcı bir karşılaşma olurdu

    Monoloğunu beynime kazıyan oğuz Atay romanı

     
  6. 3 kez denememe rağmen, çok ağır dil yapısı nedeniyle bitirmeyi beceremediğim kitaptır

     
  7. bitiremeyen ya da başlamaktan korkan arkadaşlara tavsiyeler:

    aylak adam, Yusuf atılgan

    anayurt oteli, Yusuf atılgan

    önce bu iki eseri okuyun, size hitap ediyorsa tutunamayanlara başlayabilirsiniz, korkmadan..

     
    (Bkz: edebiyat)(Bkz: kitap)(Bkz: roman)(Bkz: Okumak)
  8. memurlar net forumda var olan bir bölüm. bir kaç kez okuyup, yazmayı denedim ama tutunamadım ne yazık ki.

    az üyenin bulunduğu ve fazla paylaşım yapılmayan kenarda köşede kalmış bir bölümdür.

     
  9. 724 sayfa olup satın aldığım ama bir kısmını sosyal paylaşım sitelerinde okuduğum kitaptır.

     
  10. Mısra 263: Hayattan yok çıkarım

    (...) Yaptıkları işin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse, onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir gözyaşı, bir eser bırakmadan yok olacaklardır. Gazetedeki ölüm ilanı bile, yedinci sayfada bir kenarda kalacak, kimsenin gözüne çarpmayacaktır. Hayattan çıkarı olmayanların ölümden de çıkarı olmayacaktır. Ölüm bile onların adlarını duyurmaya yetmeyecektir. Herkesin mezarında güller ve menekşeler büyürken, onların mezarlarında otlar büyüyecektir. Mezarları bir kenarda kalmasa bile, büyük ve muhteşem anıtların arasına sıkışıp kaybolacaktır. Cennetteki muhallebicide de garson onlarla ilgilenmeyecektir. Ağız tadıyla bir keşkül yiyemeden masadan kalkacaklardır. Gene de garsona bir bahşiş bırakmak zorunda kalacaklardır. Hayattan çıkarı olmayanların hayatı, çıkmaza sürüklenecektir. (...)

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.