ölünün içine konulduğu sandık görünümlü kutu.
necip fazıl kısakürek'in şiirlerinden biri.
spoiler
TABUT
Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;
Baş tarafı geniş, ayak ucu dar.
Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,
Yarın kendileri dolduracaklar.
Her yandan küçülen bir oda gibi,
Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış.
Sanki bir taş bebek kutuda gibi,
Hayalim, içinde uzanmış kalmış.
Cılız vücuduma tam görünse de,
İçim, bu dar yere sığılmaz diyor.
Geride kalanlar hep dövünse de,
İnsan birer birer yine giriyor.
Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!
Tabut değildir bu, bir tahta kundak.
Bu ağır hediye kime gidecek,
Çakılır çakılmaz üstüne kapak?
ismi bile soğuk gelen, ahşaptan yapılan içine cansız insanı koyup mezara götürmeye yarayan sevimsiz şey.
İçinde rövaşata atmaya yarayan kutu.
Son yolculuğun yapıldığı taşıt.
sessiz gemi. yahya kemal beyatlı ne de güzel anlatır.
cenazenin mezara kadar taşındığı kutu.
dört kollu son durağa taşıma aracı
ruhunu teslim eden bedenin kafesidir.
içine ölülerin konduğu, dört tarafı kapalı, ölü kaçacakmış gibi bir de üzerinin kapağı olan, dört kolu olan, necip fazıl kısakürek'in şiirine de konu olmuş tahta kutu.