Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
Temel bir gün kör kuyuya düşmüş, kendi başına denemiş çıkamamış.
''Kimse yok miii, kimse yok miii'' diye feryat etmiş.
O sırada gökten bir melek ona yardıma gelmiş. Ey temel demiş.
''seni buradan kurtarırım lakin içkiyi, kumarı ve zamparalığı bırakacaksın'' demiş.
Temel bir süre düşündükten sonra bağırmaya başlamış ''başka kimse yok mii, başka kimse yok mi.''
Allah bizi kör kuyularsa sınamasın.
yukarılarda bahsi geçen fıkra karakterlerinden birinin ahiret sorgusu sırasında da büyük güçlükler çıkaracağını tahmin etmekteyim.
zira soruya soruyla karşılık vermek, lafı uzatmak, mevzuyu istediği mecraya çekmek gibi alışkanlıkları bulunabilmektedir.
nasreddin hoca bir gün evinin damında çalışıyormuş.
aşağıdan geçen bir adam hocaya seslenmiş:
-Hoca, aşağıya gel sana bir şey söyleyeyim.
Hoca söylene söylene aşağıya inerek:
-Ne oldu, hayırdır, ne var? diye sormuş.
-Allah rızası için bana bir sadaka
Hoca:
-Gel benimle demiş ve ıhlaya tıslaya yukarıya çıkmış. adam da peşinden tabi ki.
hoca çatıda adama dönmüş:
-Allah versin! demiş.
bugün olanlar yorumunu okuyunca akıllara gelen fıkra.
temel lokantya gitmiş kompostu içmek istemiş ve garsona seslenmiş demiş ki ben bir koyun postu alayum garson sormuş kıllı mılli mi sullu mullü mü
amerika'da yaşanmış fıkra niteliğinde bir olay bu.
yaşlı bir adam hizmet süresi dolunca emekli olmaya karar verir, bir süre sonra da işinden ayrılır. yaşamakta olduğu kasabadaki lisenin yanında küçük bir ev alır kendine.
emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar.
okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. ve bunu hemen her gün yaparlar.
bu çekilmez gürültü günler sürerken yaşlı adam buna dayanamayacağını anlar ve bir önlem almaya karar verir.
ertesi gün çocuklar yine gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve derki:
-çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz,görüyorum. bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. sizlere bir önerim var. eğer buradan her geçtiğinizde hep aynı şekilde gürültü yaparsanız, buna karşılık size her gün 1 dolar vereceğim? der.
bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler ve yaşlı adam da her gün 1 dolarlarını verir. birkaç gün geçtikten sonra adam çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der;
-çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı. bundan böyle size 1 dolar yerine sadece 50 sent verebilirim.
- çocuklar bu durumdan pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültü yapmaya. aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. bu kez:
-bakın, henüz maaşımı alamadım, üzgünüm. bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?
-olanaksız bayım! der, içlerinden biri.
-günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. biz bu işi bırakıyoruz.
Bir ispanyol, bir italyan, bir isveçli ve bir türk uzaya gitmeye karar verirler.
Şaka şaka hayırlısıyla gitsin gelsinler.
sana neyle, bana ne bakkala mı gidiyorlardı bir şey yapıyorlardı.
Terbiye de evde camları siliyordu.
aman neyse öyle bir şeydi.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |