Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

fatih altaylı

paylaş araştır

 

  1. son yazısı ile gerçekten yüzde yüz haklı olan köşe yazarıdır.

    Aklı başında bir ülkede yapılması akla en son gelecek hatta hiç gelmeyecek şey, bizim memlekette ilk yapılan iş oldu.

    Depremin ardından üniversiteler öğretime ara verdi.

    Çocuklar yurtlardan zorla çıkarıldı, evlerine yollandı.

    Neymiş, yurtlara depremzedeler yerleştirilecekmiş.

    Zannedersin bütün evlere yerleşildi, kaldı leylek yuvası.

    Kimse söylemeye cesaret edemiyorsa iktidara ben söyleyeyim.

    Şunu bilin, aklınıza ilk gelen şey en doğru şey değildir.

    Öğretimi durdurmak bir depremden sonra yapılacak en yanlış şeydir.

    Bakın bana gelen maillerde öğrenciler ne diyor.

    Pek çoğu Hataylı, Maraşlı, Adıyamanlı, Malatyalı, Gaziantepli öğrenciler.

    Yurtlarından çıkarılmışlar.

    "Evinize gidin" denmiş kendilerine.

    Nereye?

    Olmayan evlerine, yıkılmış aile ocaklarına.

    Sokakta kalmış, çadır ya da konteyner bekleyen ya da en iyi ihtimalle bir yakınının yanına sığınmış ana babalarının yanına.

    Siz hiç hayatınızda böyle bir zırvalık gördünüz mü!

    Deprem bölgesindeki üniversiteler elbette kapatılır. Yurtlar elbette boşaltılır. Ama onların öğrencilerinin bile eğitimine devam etmesi için önlem alınır. Bu öğrenciler misafir öğrenci olarak başka üniversitelere geçici olarak aktarılır.

    Yurtlar boşaltılmaz, tam aksine bu yer değiştiren öğrenciler için yurt aranır.

    Bakın, Uzman Psikolog Feyza Bayraktar yazmış, "1999 depreminde göçük altından çıktım. 19 yaşındaydım. Kısa süre sonra Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eğitimime döndüm. Depremin travmasını atlatmamda en etkili şey okulda arkadaşlarımla olmak, hayatımı normalleştirmekti" diyor.

    Tam da budur.

    Okulları kapatmak en büyük yanlıştır.

    Deprem öncesi, sırası ve sonrasında yaptığınız sayısız yanlışa bir de bunu eklemek istiyorsanız bilemem.

    Ama yanlıştır.

    Aklı başında bir kişiye bile sorma zahmetine girerseniz yanlış olduğunu söyleyecektir

     
  2. türkiye'nin entelektüel sınırlı sayıdaki gazetecilerindendir. kendisinin köşesinden ve tv programlarından çokça şey öğrenmişliğim vardır. sadece spora ilişkin konularda kendisi ile uzlaşamadım. o noktada da galatasaray lisesi'nin eğitim geçmişinde yer alması etkili sanırım.

     
  3. virolog doktor semih tareen ile olan videosunu izledim.

    insan gen yapısının ağırlıklı olarak geçmiş geçirilmiş hastalıklardan etkilenmiş bir çöplük olduğunu

    dna diziliminde bazı hatalar olduğunu ve bunların genetik hastalıkları tanımladığını belirtmiş.

    ya da ben öyle anladım kabaca.

    bu tanımlama belki günümüze ait bir tanımlamadır.

    çöplük olarak tanımlanan uzantıların gelecekte bazı fonksiyonları keşfedilir.

    genetik hata denen şeylerin aslında başka fonksiyonları olduğu keşfedilir.

    virüslerin bambaşka görevleri olduğu ortaya çıkabilir.

    bambaşka

    aklımızın alamayacağı görevler...

    video çok aydınlatıcı ve saçma sapan bir şeklinde aklıma da şu soruyu getirdi:

    ayakları insan ayağına en çok benzeyen canlı hangisi ?

    aklıma hiçbir şey gelmedi.

    muhtemelen karada yaşayan bir memeli türü araştırmak lazım da yok gibi sanki.

    insan ayağı hiçbir canlı ayağına benzemiyor.

     
  4. yaptığı değerli gazetecilik faaliyetleri vardır ama bu millete en büyük katkısı teke tek bilim programlarıyla vatandaşların ve özellikle gençlerin bilime yönelmesini sağlamasıdır. adam teke tek bilim'de konuklarıyla dünyanın oluşumunu insanlara aktarırken aynı anda diğer kanallarda insanların beynini uyuşturup birer gerizekalıya çevirme işlevi olan dandik yarışma veya diziler oluyordu. malesef artık tvde yok, teke tek bilim'e sadece tvden ulaşabilecek izleyici için üzgünüm.

     
  5. yılların gazetecisi şimdiler de youtuber

     
  6. biraz da dedikodu yapalım.

    youtube'un kurucuları ile arası iyi o nedenle açtığı kanal bir anda zank diye zirvedeki yerini aldı diyorlar.

    savunma hakkı kutsaldır.

    büyük ihtimalle bu konuşmalar kulağına gider ve mantıklı bir açıklama yapar.

    mantıklı açıklama da şöyle olabilir:

    evet kardeşim, tanıyordum rica ettim. var mı itirazı olan ?

    ya da

    bunda etik bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

    ya da düşünüyorum o halde varım. ( yok bu değil ) düşünüyorum ama " yapçak bişey yok "

    zaman kaybetmek istemedim

    yüksek tepelerde hem kuşa hem yılana rastlanır

    çevrem geniş

    olur öyle çok şeyetmeyin

    Hatice'ye değil neticeye bakın

    ben iyi niyetli bir insanım

    önemli olan sonuç

    meyve veren ağaç taşlanır

    ( ohooo bir sürü şey saymışım. iyi de kanalı kim açtı ? Teknik konulardan kim sorumlu ? falan filan yani bu işlerin tek bir kişinin üzerine kalması da çok acayip. )

     
  7. rutinimin gündemi bu kadar işgal etmesine şaşırdım demiş.

    onca yıllık meslek hayatlarında hala şaşıracak şeyler bulabiliyorlar.

    bence güzel bir şey.

     
  8. ismail saymaz'la sohbeti çok iyiydi.

    araya telefon girdi.

    ortasını kaçırdım.

    şimdi bir daha izlemem gerekecek.

     
  9. rahmetli hasan karakayanın o meşhur yazısına katılamadan edemediğim hatta katıla katıla güldüğüm adam. merak edenler için linkini bırakmayacağım biraz araştırın lütefen

     
  10. yazıyı okudum.

    değişen pek bir şey yok galiba.

    itiş kakış anlamında.

    iletişim problemleri devam ediyor.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.