Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

dune:çöl gezegeni 2

paylaş araştır

 

  1. filmi eleştirmeye başlıyorum. :)

    Tüm hayatım boyunca izlediğim en muhteşem film.

    Daha iyisi çekilene kadar en beğendiğim film olarak ilan ediyorum.

    Bundan sonra defalarca izlerim.

    Kritiklerini de didik didik ederim.

    senaryo çok sağlam, en ince detayların bile gerçeklikte bir karşılığı var, diller isimler üzerinde çok çalışılmış.

    oyuncular mükemmel, efektler çok iyi.

    gereksiz hiçbir sahne yok.

    Tek sorun sinemada görüntü ve ses kalitesinin beklediğim gibi olmamasıydı.

     
  2. evet biri öyle yazmış.

    Tam olarak epik bir şölen...

     
  3. Davd Lynch'in yönetmeni olduğunu izledim, mini dizi olanı izledim, bu filmin ilkini izledim, çok da sevdim. Bu ikinci bölümü de izleyeceğim, seveceğimden de eminim.

    Ama fikrim değişmeyecek.

    ""Hiç bir Dune filmi, kitabını okumayana hiç bir şey ifade edemez.""

     
  4. ilk filmden farklı olarak bu bölümde,

    çocuğa da isim olara verilen arap tavşanı ( firavun faresi ) - çocuğa muad-dib gibi bir şey diyorlardı.

    karıncalar: ölen harkonnen komutanının kulağının içine kadar girmişlerdi.

    kuşlar: kayalıkların içinde çöl insanlarıyla birlikte yaşayan kırlangıç benzeri kuşlar.

    solucanlar ( ilk bölümden beri )

    vardı.

    köylüler: Harkonnenlardan kurtulup gezegenlerini cennete çevirmeyi düşündüklerini söylüyorlar ona çok üzülmüştüm.

    binlerce ölülerinin suyunu bir sarnıçta saklıyorlar ve yakınında ne bir ot ne bir diken, yosun bile yok.

    pek çoğu gezegeni terk edip cennete gitmeyi kabul ettiler ama Chani'nin topraklarını terk edeceğini pek düşünmüyorum.

    Bakalım üçte ne olacak ?

    en iyisi kitapları okumak.

     
  5. filmde Anadolu'nun ve Urfa ve ezidi kültürünün simgeleri vardı.

    Aslında Farah yurdözü ezidilerle, mezopotamya ile berberi kültürü arasındaki simgesel bağlantıları anlatmıştı bir programda.

    Sanat yönetmeni ya da yönetmen nasıl bir çalışma yapmışsa belki de berberi kültürünü filme taşımak istemişler.

    aynı zamanda bene gesserit rahibelerinden biri tamamen anadolu'ya özgü gümüşle bezeli bir başlık takmıştı.

    Aslında konunun Dune romanının yazarına kadar uzanan bir boyutu var.

    Romanı okuyanlar, bilenler daha güzel açıklayabilir.

     
  6. ~Spoiler olabilir~

    Yüzelsel olarak şunu söyleyebilirim:

    Fremenler : Araplar, üstteki (ve konu hakkında yazan tek) yazarın dediği üzere dikkatimi çekti, berberi kültüründen de alıntılar var. Hatta Paul Muad'Dib'in Lawrance olduğu arapları özgürlüğüne kavuşturduğu bağlantısı da söylenenler arasında

    Corrino : Romanda İmparator "padişah" olarak geçer. Romanın başlangıcında Arrakis / Dune'a hakim olan hanedan. Bizimle (Türkler) ile ilişkilendiriliyor.

    Harkonnen : Rus ve genel anlamda slavlar. Ancak neden Fin adı tercih edilmiş bu da herhalde Frank baba'nın kendi şeysi...

    Atreides: Genel olarak batılılar. Bir yerde roma bağlantısı olduğunu okumuştum ama aklımdan çıkmış.

    IX : Japonlar ve Asya hakları

    Bene Tleilax : Yahudiler

    Bene Gesserit : Kadınlardan oluşan Dini / Felsefi öğreti topluluğu. Diğer insanlara göre üstün özellikleri vardır. 2 cümle ile anlatılabilecek gibi değil...

    .

    Sonuçta Dune muhteşem bir şeydir. Bilim kurgu romanının çok daha ötesinde bir yapıttır.

     
  7. mesela rabban karakteri vardı. Şu her şeyi berbat eden kel komutan.

    adamlar yukarıdaki ifadeyle slav olmasına rağmen arapça " efendi " anlamına gelen bir isim almış.

    Lisan al Gaib: acaba gaybı, bilinmeyeni açıklayan gibi bir anlam mı yüklemişler diye merak ettim. Biraz baktım: Gaipten gelen ses anlamına geliyormuş ve kendini atreidesli zannedip ( dikkat spoiler :) ) annesinin aslen şeyin kızı olduğunu öğrenen baş kahramanın ( kuzeni bir dahaki oskarın kesin sahibidir bence ) bir tür peygamber olduğuna inanmalarınını;

    bene gesseritlilerin işine gelmesi konusuna gelince...

    Bu kadınlar ne ayak anlamadım.

    derin ve manipülatif bir erki temsil ediyorlar da

    aydınlık taraftalar mı karanlık taraftalar mı belli değil.

    aslında en yaşlı kocakarı şöyle demişti:

    taraf diye bir şey yoktur bla bla bla

    acaba biz her devirde en üstteyiz, taraf tutmayız işimize bakarız mı diyorlar ?

    Ne bileyim 3 çekilse de baksak.

     
  8. Javier Bardem'i hayatta tanıyamazdım.

    Ne garip bir adam.

    Rolünü oynadığı karaktere o kadar sağlam bürünüyor ki, binbir surat gibi her filmde bambaşka biri olabiliyor.

    tüplü psikopat, felçli denizci, stilgar inanılmaz.

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.