Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
çocukluğumda neredeyse her sabah ve her akşam yaklaşık yüz metre kadar bindiğim vesait.
komşumuz hacı dedenin vardı bir tane. hacı dede derdik, hacıymış gerçekten. ama isminin hüseyin olduğunu ben büyüyünce öğrendim. çok oldu vefat ettiği, cennet mekan olsun.
sabah işe giderken sokaktaki çocukları sokağın başına kadar götürürdü. akşam da gelişini gözlerdik, sokağın başına gider gerisingeri eve doğru at arabası ile gelirdik.
bizim oraların sebze meyve satıcıları da at arabası üstünde gezer manavlardı.
at arabasının tahta tekerlekli olanlarını da bilirim, otomobil tekerlekli olanlarını da. şimdi at arabasının esamesi okunmuyor.
kaçırmayıp yetiştiğim dönem.
apartmanımızda bir komşuda vardı.
sonradan arabaya geçmişti.
atı nereye bağlıyordu hiç hatırlamıyorum.
at otoparkımız yoktu. ( Kat otoparkımız da yoktu. )
ama bir sürü boş arsa vardı; baharda her taraf kır çiçekleriyle kaplanırdı.
atların olduğu dönem kuyuların da olduğu dönemdir.
köşklere ve kapısı leylaklı müstakil evlere de denk gelir.
seyyar yoğurtçu ve bozacıları unuttum.
rüzgar söylemiyor artık o yerlerde bizim eski şarkımızı.
ne rüzgarı be.
hep beton meton oldu.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |