 Türkiye'nin memur portalı |
 Oturum aç
 Üye ol
 Parolamı unuttum
|
Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç
Üye ol
Parolamı unuttum
|
türkiyeli 1127, uluslararası 356 akademisyenin imzasının mevcut olarak atıldığı, sokağa çıkma yasaklarının protesto edildiği, özgürlük, yaşam hakkı ve güvenlik hakkının baştan sona halkın elinden alındığı açıklanan bildiridir.
ayrıca devletin vatandaşlara uyguladığı şiddetin son bulmasını talep ediyoruz demişler. o zaman o vatandaşlar da vatandaşlığını bilip hadlerini bilip devlete baş kaldırmayacaklar.
kendi uzmanlık alanları dışında beyanlarda bulunan ve kime hizmet ettikleri belli olmayan kişilerin bildirimi. vatandaşa şiddet varmış, öyle mi? eğer öyle bir durum olsaydı ilçeyi beyaz bayrakla terk etmek isteyen kişilere, asker ateş açardı, ben size sokağa çıkmak yasak demedim mi diye.
şiddetmiş! arkadan, evinin önünde, hamile eşinin yanında haince öldürülen askerimizin, polisimizin uğradığı şiddet ve ölümlere de, engin bilgileriyle bir yorum yapsaydılar. ya da pkk denen pislik hainlere gidip nasihatlar etseydiler, evlatlarım usulca çekilin deselerdi. olmaz tabii, o kadar cesur değiller, onlar da biliyor, o ilçelerin sokaklarının ölüm koktuğunu.
ülkenin güney doğusundaki olaylardan ötürü bazı akademisyenlerin görüşlerini belirttikleri ve bugün özellikle sosyal medyada oldukça ses getiren bildiridir. akabinde bu akademisyenlerin bazıları hakkında gerek üniversiteleri gerekse bazı savcılıklar soruşturma başlattılar.
birçok sosyal medyada bordo klavyelilerin de operasyone müdahalede bulundukları bilgisine ulaşıldı.
Hepsinin görevinden alınmasını veya sürgün edilmesini istediğim, özet olarak devlete katil pkk'ya sivil halk diyen, akademisyenlerin imza attığı bildiridir.
Halkın vergisiyle devletin maaşla beslediği hainlerin olduğunun en büyük kanıtıdır. Derhal kıçlarına tekme vurulması gerekir.
Olaylara at gözlüğü ile bakmanın, körlüğün, aslında barış, kardeşlik ve sevgi laflarıyla şiddeti, terörü ve teröristi haklı ve şirin göstermenin gayretidir. Güya biat kültürüne itaat etmemeyi seçen bu akademik hokkabazlar aslında herkesin malumu bir örgüte biat etmekte beis görmemektedir.
Sözde aydın kisvesi altında barınıp, vatana ihanette birbirleriyle yarışanların imzaladığı kör bir kağıt parçasıdır.
Siz neye ortak olmayacaksınız? Hep devlet! Hep devlet! Hırsızın hiç mi suçu yok! İlle de jötem, ille de jötem diyerek aydınlık olmuyor. Aydınlık yolu açmaktır, hendek kazanlara kazma kürek taşımak değil.
Bunlar Her zaman ki gibi içimizdeki fransızların dışarıdan sipariş edilmiş salvolarıdır lakin Unutulan şu ki; Türk milleti sanıldığı gibi aptal değildir. Aptal ise o'nu hor gören jötem budalasıdır.
1980 darbesi sonrasında yayınlanan "Aydınlar dilekçesi"ni akla getiren imza kampanyası.
O dönemde de hepsi vatan haini ilan edildiler. İçlerinden bazıları geri vitese taktı. Pek çok adli ve idari soruşturmaya sokuldular.
Günümüzde ise o imza kampanyasına imza vermiş olmak övünülecek bir şey olarak anlatılır hale geldi.
Bugünkü iktidarca 12 Eylül'ü yaratanlar ise vesayet terimi ile lanetlenir oldu.
Bildirinin içeriğinde hemfikir olunmayacak pek çok yön olabilir ama bir akademisyenin ülkede yaşananlarla ilgili fikir belirtmesinin suç olduğu ülkeye Hitler Faşizmi demekte beis yoktur.
İsteyen akademisyenlerin tarafında olur isteyen Sedat Peker'in.
diyarbakır çınar'da yaşanan olaylar içinde bildiri yapmasını beklediğimiz ve okuyup adam olduğunu sanan kişilerden beklenen bildiridir.
yaparlarsa şöyle bir bildiri olacaktır;
pompa gece patlatıldı ki, halkımız zarar görmesin, asker gibi güpe gündüz haince çalışmıyorlar ki. mehmetçik gibi yaşlı insanları sırtlarında taşımalarını kimse beklemesin, gerilla böyle bir şey yapmaz. ayak bağlarına hayatlarında yer yoktur, ayak bağı koparılıp atılır.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |