Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
wikipedi'den baktım o yılda neler olmuş diye.
bana bir anısını anlatmıştı.
osmanlı imparatorluğu dönemi.
Ben o zaman çok ufaktım diyor.
( o zamanlar küçücük bir kızmış ama travması ne kadar büyük, ömrü boyunca unutamamış. )
saltat köylere kadar çıktı, diyor. ( Rus askerleri )
korkudan deliye dönmüşler.
bize, dedi eski püskü şeyleri giydirdiler, yüzümüzü, üzerimizi isle, gübreyle sıvadılar.
beni bir sandığa sakladılar.
kadınları ve çocukları olabildiğince saklamışlar.
artık nereye denk gelirse.
deli bir korkuyla ...
askerler bize dokunmadılar, diyor.
sadece öğrendikleri tek bir kelime vardı - gorkma, - gorkma
bize bunu tekrar ediyorlardı.
rusça konuşuyorlardı.
bizden süt istediler, yumurta istediler, yollarına devam ettiler.
düşündüm de, demek ki savaşın da bir ahlakı varmış.
her savaş, her işgal birbirine benzemiyormuş.
savaşlar lineer bir düzenle daha insani bir çizgide devam etmiyormuş.
tam tersine imha gücü zaman ilerledikçe artıyormuş.
kargaşa, çalkalanma hem imparatorluk topraklarında bölge bölge hem de dünyada devam ediyormuş.
savaş hali bir türlü bitmiyormuş.
bir kısım erkekler orduya katılmış.
bir kısmı ise dağlara kaçmış.
kıtlık, açlık, sefalet her yeri sarmış.
evler basılıp yağmalanıyormuş.
bahçeleri geceleri çapalardık diyor.
hayvanlarımız olduğunu saklardık.
yağ varsa, peynir varsa yağmaya gelirlerdi.
evlerin önünde gürültü yapıp korkutuyorlarmış.
bu yüzden kapıları pencereleri çakmışlar.
insanların bir kısmı açlıktan kırıldı öldü dedi.
ağaç kabuklarına varana kadar yediler, bir kısmı zehirlendi dedi.
hiçbir gıda çarşıya pazara gelmiyordu, dedi.
gelmiyordu, yoktu.
herkes başının çaresine bakmak zorundaymış.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |