Türkiye'nin memur portalı

arkadaşların ne büyük dertleri varmış allah beterinden saklasın dedirten insan modelini inceleyen bilim dalı, şey konu başlığı.(dumur olmuş sımayli)

ekranlarda bol bol gösterilen yaz dizileri, ille de rekabet istiyorlarsa da bilumum yarışmaların kol gezdiği ülkem televizyonlarında kendilerine uygun bir proğram (yumuşak g ile) bulacaklardır diye ümit ediyorum.

hilmicem'e de yazık olmuş hakkaten. turabi kazanacağına kim kazanırsa kazansın diyerek nokta koymak istiyorum. (hilmicem kel olan, turabi de döşü kıllı kır saçlı olan mıydı?) (hınzır sımayli)

evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pireler berber iken falan, sözlükte bolca bulunan, akıllarına gelen her konu ve durumda bir şeyler yazıp fikir beyan etme yetenekleri ile göze çarpan yazar(!) güruhudur.

bu tipler çok hassas olup tatlı sularda yaşar, akıl-mantık süzgecine küskün, puan puan diye gözleri dönmüş şekilde başlıktan başlığa dolaşırlar idi efenim. sadece ödül ve sıralamada üstlerde olma kaygusu güderler idi. ödül almak elbette baş hedefleriydi ancak bazısı da ödül alamayacağını anlar, yine de içindeki "birilerini geçme, önde olma" hissiyatı ile evlere şenlik entryler, başlıklar girerler idi. çorabının tekine ağıt yakan mı, karnının acıktığını duyurmak isteyen mi, öğlen yediği yemeğin gazının bünyede oluşturduğu saldırgan ruh halinin gökbilimsel yöntemle izdüşümünü anlatanlar mı, ne ararsanız bulurdunuz bu entrylerde ve başlıklarda. 150 karaktere tamamlansın diye noktalama işaretlerini de bolca kullanan, bir önceki cümlenin devrik halini yazıp "ilave bir şey açıklamış" gibi uzatanlar da yine bunlar idi. akıllarına gelecek konu kalmadığından (zaten akıl ve mantıkla işleri olmadığını yukarda belirtmiş idim efem) daha önce açılmış başlıkları da "mecburen" yeterli görmemiş olacaklar ki, aynı konuda farklı farklı başlıklar açmaktan da geri durmazlar idi. her yazdıklarına puan veriliyor idi ne de olsa, neden dursunlardı ki? enayi değillerdi ki...yazdıkça yazdılar, açtıkça açtılar, hırslarından bir gözleri "puanlama" sayfasında olduğundan yazdıkları cümlelerdeki öznenin, yüklemin, nesnenin anasını ağlattılar farkında olmadan. etken başlayıp edilgene çevirdikleri cümleleri pek çoktur kendilerinin. hatta ve hatta açılan başlığın altına girilen entry kadar puan aldıklarını da bildiklerinden kendi başlıklarına defalarca ve nasıl bir yetenek olduğunu anlayamadığım ve takdir ettiğim bir şekilde "hiçbirşey" anlatmadan yazabilme yetenekleri var idi. evet hiç bir bilgi kırıntısı olmayan entry döşenmek tebriği hakeden bir yetenektir. tebrik edelim kendilerini. ve yine bu nedenle bu tür, başkasının açtığı başlığa yazmaz idi. neden yazıp da rakibine puan kazandıracakmış? keriz pazarı mı burası?

arada sözlüğe girip sözlüğün şimdiki "içler acısı" halini görüp üzülüyorlar mıdır acaba? "bak işte biz demiştik puanlama olsa idi bu sözlük böyle durgun olur mu idi" diye akıllarından geçirmişler midir ki? yine de artık pratik bir karşılığı olmadığından (anladın sen onu) bu fikirlerini beyan etmekten geri duruyorlar herhalde. öyle ya ödül yoksa neden yazsınlar da hassas parmaklarını yorsunlar?

neticede, evrimsel süreç içerisinde nesli tükenen yazar(!) türüdür. doğal seleksiyon yine yapmıştır yapacağını...

kendilerini anlatan onlarca başlık miras bırakıp kaybolan yazarlardır hülasa...

zeytinden elde edilen yağ ile yapılan yemek familyasının adı.

genelde ege ve akdeniz bölgelerinde yaşayan bu tür, sofralarda hafif özelliğiyle dikkat çeker. kırmızı et ile tüketilmemesi gerekmekte olup daha çok çilingir sofralarında meze olarak işlev görürler.

isimlerini izinsiz kullandıkları gerekçesiyle amerikan warner bross şirketi ve "batman" filminin yönetmeni christopher nolan'a dava açan kişinin belediye başkanlığını yaptığı şehir.

davayı hangi ülkede açacaklarına karar verememişlerdi en son. hasılattan pay istemek de planları arasında. yürü başkan kim tutar seni demek istedim.

devlet dairelerinde de sıkça görülen durumdur. özel sektör bunun yanında masum bile kalır.