Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
telemBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
zaman aşımından dolayı düşecek olan davaya bir örnektir. taraflar birbirlerini hala seviyorken bu talep mevzuata uygun görülmeyip ertelenmiştir. tahta tokmak masaya vurulur ve işte karar - hadi şimdi herkes evine - gülücük-
birbirinden farklı üç denek yaşının aritmetik ortalamasının hesaplanması ile yaklaşık sayının bulunduğu sonuçtur.ve bu sayıların en büyüğü diğer ikisinin ortalamasından bilmem kaç hep daha fazladır. sonuç c şıkkı yani 35 tir. ( kafasında sayılar uçuşan surat )
her gün bıkmadan dinlediğim şarkıların enfes yorumcusu, karakteri olan şarkıların sahibi.
aklı başına sonradan gelenlerin şarkısı vardır onda. 'ne sen leylasın, ne de ben mecnun..'der. kabulleniştir bu. Hayallerle uğraşma artık der.
ayrılığın en güzel hediyesinin ' şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar, utangaç boynunun kolyesi olsun, bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun...' diyerek bu kadar mı içten bir tarifi olur ağladıkça hatırlanacak bir hediye.
kum gibi vardır bir de. ' bırak da dolanayım ayaklarına, kum gibi, kum gibi ezip geçme... ' nasıl bir haykırıştır sevdiğine bir yalvarışı anlatır.
gidecek olan bir kişiye gitmemesi için söylenecek bir haykırış.
Nazan Öncel'in şarkısını anımsatır bize.' gitme , gitme, gitme kal bu şehirde... '
eğer yalnızsan ve hava da parçalı bulutlu ise bu da yetmiyormuş gibi gücüne giden şarkıları dinledikten sonra birinin yanına gelip, nasılsın demesiyle yaşadığın duygusal an.
Takipçi bulunmuyor. |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |