Türkiye'nin memur portalı

1998 yılında çıkardığı, " bir duygudur Kibariye" adlı albümünden, yine şarkıcı Kibariye'nin coşkulu oktavlı sesiyle seslendirdiği, herzaman dinlemekten keyif alınan asla modası geçmemiş, kadın,erkek,gençlerin attıkları göbecikleri eşliğindeki kıpır kıpır, temposu yüksek, düğün dernek ve eğlencelerde istek alan repertuar listesinin değişmez oyun havası müziği.

Çeşitli kanallarda severek yada fazla takibe almadan izlenen uzun soluklu dizilerin, olayları ve konularını canlandıran medyatik oyuncularının son final bölümünden önce tüm takipçilerine, kendi söylemlerindeki " eylül ayı yeni dönem sezonunda yine birlikte olmak ve görüşmek dileğiyle" ekrandan görüntülü vedalaşma sözlü iletileri. Oyuncuların Tatil ve dinlenmek amacıyla bir kaç aylık da olsa ekranlardan uzaklaşmaları, TV.den başka eğlence ve oyalanma etkinliği olmayan kesim için " o çocuk bulunabilecek mi?, adam gerçekten öldümü?, o telefonda konuşan kimdi?" şeklindeki merakla bekleyişleride şimdiden başlamak üzere.

Yapacağı eylemin vukuunda, Gözüne perde inmiş o an ki adrenalin patlamasıyla sonunda pişmanlık yada keşke yapmasaydımla dillendirdiği, duygusuna kapılan kişinin cahil,deli cesareti diye adlandırılan ,geriye dönüşü olmayan felaket olaylarında tüm gözleri üzerine odaklandıranların, eylemini gerçekleştirene " bu Nasıl bir ruh halidir ki..." Şeklinde yargıladıkları kişinin beden dilinin büründüğü dürtü. Çoğu canilerin genel de sığındığı savunma söylemi. "Bana bir cesaret geldi yaptım! Nasıl yaptığımı bende bilmiyorum..."

Mesleği gereği farklı şehirde kendi düzeninde yaşayan, sosyal hayatı,arkadaş çevresi oldukça hareketli tek başına bir kadının hiç beklemediği bir anda tüm aile büyüklerinin biraz ziyaret biraz da tatil amaçlayarak plansız ve proğramsız bir halde habersizce, nasıl olsa evdedir yabancı mı var aramızda diyerek yola çıkanların ne tesadüftür ki o gün izinli olan evsahibi kadının çalınan kapıyı açtığındaki işte o manzara. anne,baba,hala,enişte,kuzen ve anneannesinin çığlık çığlığa hep bir ağızdan "sürpriiiiiiiiz" diye bağır bağır olmalarıyla kapıdan içeri lap lup girişlerinde kendilerini gören kadının "bi haber vermek yok mu, bu ne ya nerden çıktınız böyle combur comaat" diye gelen baskıncılara baştan tavır koyma,sitemli memnuniyetsizliği.

Anneler evlatları için "yemez yedirir, giymez giydirir" fedakar, koruyan kollayan onların iyiliği ve sağlığı adına elinden geleni yapan,kanından,canından özel bir bağlılıkta özverili maneviyatı güçlü kız,erkek ayrımı yapmadan üzerlerine titreyen biz,bizlerin kıymetli insanıdır. Bu ayrıntılar karakterinde uzak tam tersi davranışlarıyla yaklaşım göstererek örneklerinden aykırı, tuhaf ve alışa gelmeyen tarzıyla evladına zarar vermekten bi habersen, bari bu gibi kötülüklerin,ayıplarının görsel seyrini medya aracılığıyla deşifre etmekten uzak kalsan!!! Unutma ki ne beğeni,ne takdir, ne de aferin vs.leri sen rüyanda bile göremezsin...