Türkiye'nin memur portalı

giysili vücudun açıkta kalan kısmının bronzlaşmasıdır.

her hal'u karda doğruyu söyleyen kişiyi anlatır,

rivayet odurki;padişahın davut isimli bir veziri vardır,daim doğruyu söyler eyyamcı değil,eyvallahı yok bir vezir.bir savaşı gerekli görür padişah ve hazırlıklar başlar ülkede,padişah vezir davut'a laf olsun diye sorar,irade kendisinde nasılsa;nasıl görürsün bu savaşı davut? davut başlar sıralamaya şu şu şu sebeplerden bu savaşı kaybederiz hünkarım der,padişah celallenir''bre o nasıl söz kendini bilmez davut''diye kükrer ''tiz zindana atın'' diye buyruk çıkarır vezir davut için.vezir zindandayken savaş olur ve yenilir padişah döner sarayına,zaman geçer yine savaşa karar verir irade sahibi olarak,hazırlıklar arasında aklına yenildiği savaş gelince vezir davut'u hatırlar''tiz getirin huzura''buyurur,davut yıllar sonra gün ışığı görür...padişah ''davut söyle bakalım yine savaşın eşiğindeyiz,sence ne olur?'' der,davut hazırlıklara bakar düşmanı tartar derki;''siz beni zindana geri yollayın en iyisi''

öyle kalır vezir davutun adı ''doğrucu davut''.masaldır efsane olur gider.

sabah işe gidip akşam eve dönmenin bendeki anlamıdır,arada gezmeye yada markete diyerekte aynı işlem yinelenir.üçüncü kata oturulduğunu belli eden konudur.

hastaneye dek soluğu tutmak zor olsa gerektir diye komik komik düşündüğüm konudur.

çok kalabalık olmayan yerleşim yeridir,dokuzuncu köyde kalmak için gereken yapılır günümüzde,yaşasın ''neme lazım?''