Türkiye'nin memur portalı

hayatın heba edilen bölümleridir.

hiç bir işe yaramaz,anı bile olamazlar,çoluk çocuğa anlatılabilecek bir şey değildir.yazık günah edilmiş zaman parçalarıdır.öldürmek değil mundar etmektir olsa olsa...

alınsınlar tabii de düşünün sabah içtima alınacak, sabahın körü...banyoda fön makinası savaşları,telaşla kaçan çoraplar,kırılan tırnaklar, gri eşofman ve kumandadan 12 ay uzak kalma, diyete uymayan yemekler, yeterince boy aynasının olmayışı, öz-çekimin yasak olması, postal yüzünden oluşacak nasırlar, topuksuz postallar, bir türlü üste oturmayan çuval gibi üniformalar...

ay üstüme iyilik sağlık... bu olsa olsa kabustur.

tanım; bir grup kadının isteğidir daha doğrusu kaprisidir, her şey tamam da bir burda eşitliğimiz eksik kaldı sanki.

bir deyimdir diyemem,böyle bir deyim yok.

iç etmek deyiminin yanlış anlaşılmasıdır.günlük konuşma içinde kulağa takılmış ve bu nedenle sözlüğe girmiştir.

ama hiç etmek aslında olabilir bir deyim gibi duruyor.hiçleştirmek,değerini düşürmek anlamında kullanılamaz mı?

bir yandan iç sesim hiç'lik makamıyla ilgili konuşup dururken...

yani hiç olmak olabilmek önemli, hiç edilmek hoş değil...riv riv riv... pazar kuşluğunda çekilmez oldum yine...(kendini bilen yazar muzipliği)

ense sahibi olmak diye düşündüren konu.

hani göbeklenmek gibi,eskiden yokmuş sonradan edinilmiş ense.

düğün teyzelerinin ricasıdır.hayır illa kalkıp o hoplayan zıplayanlara karışmak şartmış gibi...

kendilerine iş edinirler elin düğününde milleti oynatmayı...

kolunuza yapışmış tombul yada kuru parmaklar çekiştirirken meydana, o hayhuyun arasında duyamasanız da dudaklarından okursunuz;-kalk işte, iki dönüver...ardından tehtid gelir,''bak yarın senin düğünde kimse oynamaz''

iki dönmek bir şey değil de ne lüzumu var? el çırpmaya bile üşenirken üstelik?