Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

III. Minder Han

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

84 entry 1 konu hiç puanı yok
31.03.2018 20:47 son işlem tarihi takip etme takip et

kramp

an itibariyle sağ bacağıma girmiş olan lanet bir acı.

konum bildiriyorum, help me please help me!!

31.03.2018 12:02
  1. cevapsız sorular

    manganın eskimeyen şarkısıdır. "birden ay ışığını kesti, bir de sen çok değiştin"

     
  2. ilk önce sen kapat

    "hadi Allaha emanet" dedikten sonra önemini yitiren cümle. ALlaha emanet ettik daha ne yapalım?

     
  3. Kıskanç kadın

    abartısı sıkıntılı olan kadın türüdür.

    bazen içinizdeki sevgisini geçtim, yaşam enerjinizi bile alır. göz kararı kıskançlık her zaman iyidir.

     
  4. çiftlikbank'ın dombilisi

    ülkemizde hala ponzi ile saadet zincirini karıştıran ve saadet zinciri değilse konuya balıklama atlayan , neyi var neyi yoksa yatıranları ağına düşürerek bindiği ferrari ile gösterişin kralını yapan dahidir.

    dahi diyorum çünkü bu lafı gerçekten hakediyor. önce birkaç çiftlik al, sonra bayilik ver yüzlerce kişiye... bu müthiş bir güvendir. saadet zincirinin olmadığını gösterip daha fazla insan çekmesindeki en büyük şey de zaten verdiği güvenden kaynaklı.

    eğer bir gün cumhurbaşkanı olursam gümrük ve ticaret bakanlığına müsteşar olarak getiririm. çünkü bir insan hangi dalda tüm üçkağıtları biliyosa o işi layıkıyla yapar.

     
  5. everything ı do

    Bryan adams şarkısıdır. çağın ötesidir.

    lise yıllarıydı...

    varoş çocuğuyduk ve 3 arkadaştık... hasan, şükrü, ben...

    zordur varoşta büyümek her gün dayak atarsın ya da yersin...

    mahallenden tecavüz ve adam öldürme eksik olmaz, zaten mahallemin adı "küçük moskova" olarak anılır. bela eksik olmaz anlayacağınız...

    bir gün yılbaşı kutlamaları bittiğinde eve dönerken mahallemizde 12 kişilik güruh tekme tokat daldılar bize.

    öyle dayak yemiştim ki gözlük camım kırılıp yanağımı baştan aşağı çizmişti, topallayarak parka gidebildik üçümüz de birbirimize destek olarak...

    adamların gözünün döndüğünü ve ellerinden iyi kurtulduğumuzu konuştuk. öldürebilirlerdi, ciddiyim...

    ve hasan söze girdi... "beyler bu böyle olmaz bu mahallede ya katil olacağız ya da öleceğiz." o an istem dışı dudaklarımdan süzülüverdi birkaç kelime...

    "ben oğlumun ya da kızımın 'benim babam katil' demesini istemiyorum" deyivermişim...

    şükrü ve hasan keskin bakışlarla baktı ve şükrü sözü aldı...

    "haklısın minder biz okuyalım anasını satim belalardan uzak duralım bundan sonra ve "benim babam katil" yerine "benim babam müdür" desin evlatlarımız" dedi...

    doğmamış çocuklarımız için "okuyacaktık."

    söz vermiştik omuz omuza vererek "okuyacaktık."

    gevşek hasan hemen bu söz üzerine başka bir söz daha almıştı bizden...

    "len evlenirsek düğün müziğimiz de everything i do olsun mu?" dedi...

    öyle gaza gelmiştik ki onun için de söz verdik...

    ilk hayalimizi gerçekleştirip "mahallede üniversiteyi kazanan ilk kişiler" olarak tarihe geçtik...

    çok şükür elimiz ekmek tutuyor...

    hasan 7, şükrü 4 yıl önce ikinci verdikleri sözü gerçekleştirdiler...

    o şarkıyla dans ettiler eşleriyle...

    dinlerken yediğimiz dayağı, verdiğimiz sözleri hatırladık...

    ağladık ve kimse bizim neden ağladığımızı anlamadı bile...

    onlar sözünü tuttular...

    ben mi?

    nasip...

    bir şarkı başlığı için uzun bir yazı yazdım farkındayım...

    ama o dayağı siz yeseydiniz eğer...

    hiç susmazdınız bundan eminim...