Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

III. Minder Han

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

84 entry 1 konu hiç puanı yok
31.03.2018 20:47 son işlem tarihi takip etme takip et

yemek siparişi veren müşteriyi döven kurye

bu kuryeleri kimler işe alıyor diye sordurandır.

önce pizzanın içine tüküren kurye şimdi bu...

illa yemek yapmayı öğretecekler bu yaştan sonra bizlere.

31.03.2018 13:04
  1. körler ve sağırların birbirini ağırlaması

    memurlar netin olmamzsa olmazıdır.

    a: ya bu x kişisi de ne yüzsüz ne terbiyesiz adam

    b: evet geçen de bana saldırdı demediğini bırakmadı.

    -

    a: ya bu x kişisi melek gibi biri yine döktürmüş, neler yazmış öyle

    b:sormma yaa bbenim de geçen gönlümü fethetti.

    sizin yalan dünyanızı yiyeyim...

     
  2. yolcu

    gitme arzusunda ya da zorunluluğunda olanın yola çıkmasıdır.

    ve benim aynı zamanda yavaş yavaş başımı alıp cehennemde kaybolmam için güzel bir fırsattır. artık dört duvarın boğduğu bu şehirde ve bu sitede fazla kalmanın bana verdiği zarar herhangi bir birimle ölçülemeyecek kadar çok olmaya başladı.

    psikolojimin yeniden yerine gelmesi için yola çıkma vakti geldiği inancındayım.

     
  3. Eskişehir

    doğduğum, yaşadığım şehir.

    bundan 18 yıl önce terketmiştim.

    o kadar güzeldi ki ben gitmeden evvel... dostluklar, arkadaşlıklar, yoldaşlıklar....

    yollar çok çamurdu belki ama hiçbir çamur insanın ruhuna değmemişti...

    18 yıl sonra...

    kesin dönüş...

    gezecek yer sayısı artmasına rağmen gidecek bir yerin kalmayışı...

    arkadaşlarını, dostlarını ve hatta aileni bile tanıyamamak...

    artık bana çok yabancısın be eskişehirim...

    üstelik eski eskişehire nazaran bu kadar güzelleşmene rağmen...

     
  4. sözlükte açılan konu sayısı

    git gide artması katılan kişi sayısını da cazip sayıya getireceğine inandığım durum.

    umarım kısa zamanda tam olarak oturur hala daha tam olarak oturmadığı inancındayım.

     
  5. cyrano de bergerac

    tanım: klasikler içinde kendine tam olarak yer bulamasa da okuyanların ilk üç içerine koyacağı,

    fransız klasiklerinden olan, edmond rostmand'ın tiyatro eseri ve aynı zamanda kitabının ismidir.

    burnu oldukça uzun ve biraz da çirkin olan silahşör cyrano güzel mi güzel bir kadına (roxane) aşık olur. ama roxane'nın gönlü yakışıklı mı Christiandadır.

    christian da roxane'a karşı bir şeyler hisseder ve cyrano kendi sesinden roxane'ın balkonunda seranat yapar. seranatı yapan cyranodur ama ortamda gözüken sadece christian'dır.

    doğal olarak roxane ise bu orjinal şiiirleri christian'ın yazdığını düşünüp ona daha fazla aşık olur. cyrano'nun yaptıkları bununla da bitmez. iki taraf birbirine sırılsıklam aşık olana kadar uğraşır.

    sonrasını alın kitabını, gidin tiyatrosuna okuyun, izleyin...

    ama okurken/izlerken kendinizi bir dolu keşmekeşlikte bulacaksınız. kafanız karışacak.

    sevdiğin kadını kendi ellerinle "o mutlu olsun" diye başka adamın kollarına yollamak...

    bize öğretilen aşk kavramı doğru mu?

    cyrano'nun yaptığı mı asıl aşk?

    hangisine yüreğimiz daha fazla dayanır?

    sevdiğimizin yanımızda çok mutsuz olmasına mı?

    sevdiğimizin başkasıyla daha mutlu olmasına mı?

    severken insanoğlu bencil mi olmalı "o benim olmalı" mı demeli, yoksa sevdiğinin yüzündeki tebessümü görebilmek adına onun mutlu anlarında sessiz kalıp, tüm sessizliği ile onun mutluluğuna ondan habersiz ortak mı olmalı?

    okurken bu soruları sorarken bulacaksınız kendinizi...

    ve kitabın/tiyatronun sonunda bir sürpriz sizi bekliyor olacak...