Türkiye'nin memur portalı

Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insan,korkulması gereken insandır.

Cesaret insanın doğru olan şeyi her yerde ve her zaman korkmadan ve çekinmeden yapabilmesidir.

Cesaret doğruyu, gerekeni yapmak için acı, tehlike veya belirsizlik şeklinde ortaya çıkan korkuyla yüzleşme kabiliyetidir.

gerçek bilginin deneyimden geldiğini ya da, gerçeğin deneyimlendiğinde var olduğunu savunan epistemoloji yaklaşımı.deneyim olmadan zihinde herhangi bir fikrin olamayacağını, doğumda insan zihninin boş bir kağıt gibi olduğunu savunur.

spoiler

https://youtu.be/EKqqp2fpXqs?si=cXeQcNo4WXXwKoDT

Burada bir saplantı yok,katılmıyorum.Saplantı kişiye rahatsızlık veren bir düşüncedir.Ve aynı zamanda karşısındakini de rahatsız edecek eylemler yaptırır.Burada ki,bilinmeyen kadın,yıllarca aynı kişiyi sevmiş ve sadık kalmış.İlk aşkı olması,yaşının 13 olması ve bağlanma stili belirleyici olmuş olabilir.Kendi kişisel özellikleri ve belki de depresif yapısı yıllarca sadece kendisine işkence eden bir kadın.

Günümüz ilişkileri çok kaygan zeminlerde olduğu için ve kolay erişilebilir olduğu için,çok çabuk tüketiliyor.Hatta hoşlanmayı,bir insanı merak etmeyi,tanımak istemeyi vs aşk sananlar çoğunlukta olduğu için böyle bir sevgiyi ve bağı anlamalarını beklemiyorum şahsen:)

Adamın ruhu bile duymamış,kadın adamı hiç bir şekilde rahatsız etmemiş.İçinde tek taraflı yaşamış her şeyi.3 günlük bir ilişkiyi ve sevgisini mezara kadar götürmüş.Ha iyi mi yapmış ? Hayır tabiki.Yapması gereken şu olmalıydı : Yasını tut,acını yaşa,iyileş ve yoluna devam et.

Sağlıklı olan bu ama dediğim gibi 13 yaşında ilk aşk ve ilk deneyimler ayrıca babasız büyümesi bu adama çelikten halatlarla bağlamış onu.

Ünlü ressam Frida Kahlo'nun Diego Rivera'ya yazdığı mektup bugüne kadar okuduğum en etkili iç döküştü

Bilinmeyen bir kadının,mektubundan bin kat daha etkili bir vazgeçişin hikayesi

Bir çok kişinin,benzer sebeplerle vazgeçişini,bir çoğumuzun,iç sesine,ses oluşunu gelin hep beraber okuyalım

Mektubu aşağıya bırakıyorum.

Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.

Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.

Bencil olduğun için vazgeçtim.

Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.

Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.

Bu yüzden ben de senden vazgeçtim.