Türkiye'nin memur portalı

kur'an ve sünnetten uzak olan bir kimse, "mutsuzluk hastalığına" bulaşmış bir kimse demektir.

israf bir mü'minin yapmayacağı durumdur.

israf etmeyeni ne Allah ne de Rasulu sever. Bunu bilen insan zaten israf ederek Allah ve Rasulu'nun sevgisinden mağdur olmak istemez.

Allah'ın rasulu bir hadisinde "bir kimse altmış yaşına kadar yaşamışsa artık o kimsenin bahane sürme imkanı bulunmayacaktır" buyurmuştur. Yani;

Dünyayı anlamak, hayatı anlamak ve sorumlulukların ne olduğunu bilmek ve kavramak için elbette ki insanın tecrübe zamanına ihtiyacı vardır. İşte bundan sebeptir ki, 60 yaşına kadar gelmiş olan bir insan hem Allah'ın hem de Rasulullah'ın hakkındaki bilgilere sahip olacak tecrübeye gelmiş demektir.

Tecrübe, zamanla ve de yaşantıyla doğru orantılı bir hakikattir.

haya denilince aklına ilk gelen kadındır maalesef. Oysa haya sadece kadına has bir özellik değildir, haya hem erkekte hem de kadın da olması gereken melekedir.

Malumuz, Allah rasulu'nun vefat ettiği yer Hz. Aişe annemizin odasıdır. Yani oradanın adı hücre-i saadettir. Hz. Aişe'mizin babası Hz. Ebubekir vefat ettiğinde, o da aleyhisselatu vesselamın yanına defnedilmiş. Hz. Aişe annemiz o odaya aleyhisselatu vesselam ile babasınınn defnedildiği yerleri ayırtıp, o da biraz daha küçülür ama Hz. Aişe yine odasında günlük ev işlerini görmeye devam eder.

Bir gün, Hz. Ömer radıyallahu anh rahatsızlanır ve Hz. Aişe'den, ben vefat ettiğim zaman beni aleyhisselatu vesselamın ve de ebubekr'in yanına defneder misin diye rica da bulunur. Nitetim Hz. Ömer vefat eder ve o da bu iki dostun yanına defnedilir. Fakat Hz. Ömer'in vefat edip o odaya gelmesiyle beraber artık Hz. Aişe odasında rahatca hareket edemez ve odasına bir perde çeker. Çünkü artık o odada Hz. Ömer vardır.

Hz. Aişe annemizin bu davranışının ve tutumunun adına "haya" denir işte.

iblis ne öncesinde ne de sonrasında melektir. iblis cinlerdendir ve ateşten yaratılmış olan bir varlıktır.

Bunu öncelikle bilgilendirmekte fayda vardır. İblisin kendisine gelince, insanlardan önce yeryüzünde yaşayanlar cinler, kendilerine verilen nimeti iyi değerlendiremedikleri için Allah teala onları yeryüzünden çekmiştir ve insanı halife olarak yerleştirmiştir.

Şeytan da cinlerden olup, yeryüzünde secde etmediği yer bırakmamış ve bir kısım meleklere hocalık yapacak vazifeye ulaşmıştır. Ama ne zaman ki, Allah Teala'nın "adem'e secde edin" emrine bütün orada bulunan melekler şüphesiz bir şekilde secde ederken, şeytan felsefe yapmıştır, mantık üretmiştir ve "o topraktan bense ateşten yaratıldım. bu yüzden ben ondan daha üstünüm" diyerek Allah'a isyan eden ve ebedi olarak cehenneme atılacak olan kafirdir.