Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dügah şarkıBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
pek çok şehrimizde yetersiz olan yayalara ayrılmış yürüme alanı. birazda kalabalıksa birine çarpmadan yürümek imkansız. olanlarda verimli kullanılamıyor. sürekli inşaat halinde pek çoğu. birde Arnavut kaldırım denen tarzda değilde bildiğin asfalt gibi düz beton olsa daha iyi mi olur diye düşünüyorum.
kargoyu bir hafta şubede bekletip,sonra telefonla arayıp, zile bastık açan olmadı gelin alın diyen şirket. mecbur kalmadıkça tercih etmiyorum.
günden güne yozlaşan Türkçede yaygınlaşan bir tabir. biraz sokak ağzı gibi geliyor. ergenler çok sık kullanıyor mesela. dibe vurmuş bir adama daha çok yaraşır gibi.
aklın çalışma biçimini öğrenmeye yarayan düşünme biçimi.
tarih boyunca özellikle özgür düşüncenin mümkün olduğu bütün toplumlarda varolmuştur. kimi zaman otorite için kimi zaman özgürlük ve bağımsızlık içinde yapıldığı olmuştur. bazende yasaklandığı.
felsefe insanın temel sermayesi olan aklını pratik olarak kullanabildiği yegane sistemlerden biridir.
felsefe alemi bir bütün olarak algılama arayışıdır. bu yönleri ile aslında bütün dinlerle de örtüşmektedir. çünkü kutsal kitapların hepsinde ki özellikle kuran-ı kerimde sık sık akletmeye,düşünmeye ve sorgulamaya bir teşvik sözkonusudur.
ancak felsefenin sınırsız özgür düşünme teması,aslıyla örtüşmeyen,gelenekçi,ve siyasal otoritenin hegomonyasındaki din'e karşı bir tehdit olarak algılanmıştır.
islam dünyasında siyasi Erk'in yanında yer alan imam gazali ve imam rabbani gibi din alimleri batılı manada felsefe yapanları işte tam da bu nedenle tekfir etmişlerdir. ibn rüşd,farabi,ibn-i sina,muhyiddin-i arabi gibi islam alimleri bu kafir ilan edilişlerden nasibini alanlardan bazılarıdır.
yaşadıkları dönemler özelinden ele aldığımızda,anadoluda siyasal birliği sağlama çabalarının olduğu dönemlerde özellikle bu gibi aykırı düşünceler,otorite için büyük tehdit olarak görülmüş,buna mukabil itaati ve daha az sorgulamayı telkin eden yapılar,kişiler veya kavramlar ortaya çıkmıştır. örneğin ibni sina ve farabiyi tekfir eden gazali o dönem devletin fetva makamıdır.
birde felsefeye alternatif olması açısından tasavvufun ortaya çıkışıda tam da bu dönemlerde gerçekleşmiş,mutasavvıflar daima el üstünde tutulmuştur,hallacı gibi aşırıya kaçmamak kaydı ile.çünkü tasavvufta hep bir sabır ve sükunet,kaderci bir sineye çekiş telkini vardır.
sonuçta felsefeye ilişkin iki temel bakış açısı görüyoruz. birincisi felsefenin insanı yoldan çıkaran gereksiz bir derinlikte düşünce örgüsü olduğunu düşünenler.imam gazali,imam rabbani,hasan basri gibi. bir fark şu ki imam gazali de felsefeyi felsefe yaparak reddetmiştir.
diğer tarafta ise felsefenin aslında korkulacak bir şey olmadığı,dini inançlada bağdaşabildiği,iman eğer pamuk ipliğine bağlı değilse,insanın ufkunu açıp imanını daha da kuvvetlendireceğini iddaa edenler; el kindi,farabi,ibni sina gibi.çünkü Allah her fırsatta insanı düşünme,akletme,fikir yürütme,körü körüne bağlanmama konusunda uyarır.
Bu yıl ibb verilerine göre bir milyardan fazla yolcu taşımış toplu ulaşım aracı. Kalabalığı biraz katlanılabilir olsa çok daha işe yarayacak. Ancak hızla artan istanbul nüfusu için çözüm olmayacak gibi.
1. | recidivist | |
2. | Morningrise7 | |
3. | bolsuic |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |