Türkiye'nin memur portalı

Bazı şeyleri acaba çok mu büyütüyoruz diye düşündüm. Mesela çayda çıraya gidiyor laf yok tangoya gidiyor aooooo olmaz. Ne demek olmaz Tango aslında çok yakın temaslı bir danstan çok işin tekniğine odaklanıyor. Teknik hareketlerin hakim olduğu dansı biraz fazla mı kafaya takıyoruz iyi mi yapıyoruz?

Yukarıdaki iletiye tamamen katılıyorum ben bunu çok önceden dile getirdim ama anlatamadım. Neysem yavaş yavaş gelecekler yıllar önce dediğime...

Bunu tek yapan erkekler değil kadınlar da var. Erkek kadın olmaktan bağımsız insanları kandırmaktan büyük zevk alıyorlar.

Ziyadesiyle matrak ve gerçeklikten çok kopuk bir sosyal platform. Mesela üyenin birinin bugün 45 yarın 37 yaşında olduğunu görebilirsiniz Bi'molada yaşlar tersine gider (gülücük), bir gün gözlerim yeşil diyenin birkaç ay sonra kazaktan yeşil yoksa mavi gözlerim dediğini görebilirsiniz, meslekler zaten herkes uzman ama yabancı dil bilen kaç kişi var diye sorun neysem. Ya da bazıları bir gün Karadeniz'den, bir gün iç Anadolu'dan, bir gün Ege'den, bir gün İstanbul'un yerlisi, bir gün selanik göçmeni olabilir artık kime yakın olduğuna bağlı değişir. Yine geleneksel güzellik/yakışıklılık yarışlarına bağlı olarak o boylar sürekli uzar 150 lik kadınlar 170, 170lik erkekler 190 olur. Feyk ve bolca oynanmış fotolar kısmına hiç girmiyorum. Keşfette gördüğüm fotoyu anlık foto diye atan bir dolu insan gördü bu gözler. Filtre, fotoşop konuları her zaman tartışılır. Ama filtresiz foto mu atan kaldı diye konu tatlıya bağlanır. Ertesi günü tekrar bu konu tartışılır, tatlıya bağlanır, her gün bu konu tekrar edilir gündemde konu yoksa :)

Eskiden Bi'molada Dr, prof Dr, uzm Dr, ordrysdr nicklerini pek görürdük ama doktorlar sitede bu kadar takılamaz düşüncesi ağır basınca nick alımında daha spesifik tercihler yaptı sevgili üyeler.

Velhasıl Bi'molada her şeye rağmen hayat hoştur. İnanılmaz güzel rahatlatıcı bir etkisi vardır. Elinde kahvenle gelirsin dünyanın bir ucundan anlık foto attığını söyleyen insanların yarım saat sonra seninle aynı anda akşam yemeği yediğini görünce gülümsersin. Çok şey anlarsın ve bilirsin ama orada herkesi olduğu gibi kabul edersin. Mantık aramazsanız eğer, Bi'mola bedavaya kafa dağıtacağınız yerler listesinde çok rahat ilk üçe oynar.

Hadi bu sefer şanslısın, tek sonu var ama "nasıl yani" diyeceksin :)

Daha net işlenmiş bir konu var bu kez.

Çoklu kişisel bozukluğunu konu edinen psikoloji-hukuk ekseninde gezinen bir film. Hukukla ilgili filmlere pek denk gelmeyiz hatta bu şekilde yargılanabilirlik kavramının içine seyirciyi de çekiyorsa tadından yenmiyor. Hem kişiyi hem yargılanabilirlik konusunu hem neden sonuç ilişkisini bu kadar güzel bir şekilde işlemiş nadir film vardır diye düşünüyorum.

Film de başrol John Cusack, Amanda Peet ve Ray Liotta olarak karşımıza çıkıyor. Yağmurlu bir günde, 1 motelde insanların bir arada nasıl talihsizlikler sonucunda kalmak zorunda olduğunu zincir şeklinde anlattığı kısım çok güzeldi.

Diğer yönden bu kişilerin yavaş yavaş vahşice ortadan kalktığını görüyoruz. Sonra aynı otelde olma sebeplerini araştırıyor geride kalanlar... Hepsi 10 Ağustos doğumlu...

Ara ara ortama giren hukukla ilgili sahneler, hapishane kaçkını çılgın bir karakter ve masum bir çocuk aslında izleyenin kafasında her şeyi bu çılgın, psikopat tipin yaptığını söylüyor gibi. Belki de o yapıyordur, belki hepsi yapıyordur, belki o da tamamen suçsuz dur, bunu izleyince görecekseniz :)

Öte yandan ilk ortadan kaldırılan kadının, film aktristi olup aşırı egolu olması detayı da alter ego konusuna değinilmiş. Küçük detaylar çok güzel işlenmiş.

Film sonunda yargılanma kısmına gelince çocuk karakteri ön plana çıkıyor. Psikoterapinin bir parçası olarak ortadan kaldırılan karakterler mi yoksa gerçek birer vahşet sonucu ortadan kaldırılan karakterler mi?

En kült filmlerden biridir zannımca, izlenmesi zevkli olanlardan.

En fazla ne yapabilirsin, iki üniversite daha bitirirsin :p