Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

En Beğenilen Entryler

  1. 2026 ekonomist kapağı

    gemi viking gemisine benziyor ama sırf öyle zannedilmesin diye önde duran adamın eline bir mezopotamya küpü yerleştirmişler.

    kapak kenan doğulu şarkısı gibi.

    festival gibisin , katılmak istiyorum.

    Rengi de amerikan filmlerindeki dönen berber silindirlerine benziyor.

    çizer dünyayı bir futbol topu gibi hayal etmiş.

    üzerine dronlar, enjektörler, druglar, spor yapan insanlar, balonlar, uydular, tanklar, bombalar, eriyen buzlar, paralar, yük gemileri, kumanda ile yönlendirilen beyinler yerleştirmiş.

    trump var, çinliler var, roketler var, köpek gibi yürüyen robotlar var, kelepçe var, denizaltı var, gazeteciler var, uydular var, uçaklar var. Yani gündemde ne varsa hepsi var.

    Sadece şu gemi sanırım Nuh'un gemisini anlatmaya çalışıyor.

    Yani sanırım sıfırlanmaya gönderme yapıyor.

    Tabi bu gemiyi bir sümer efsanesi gibi ele almış.

    Gılgamış'ın bir parçası gibi.

    Yalnız şöyle bir detay var. Yelkenlerin kenarındaki süsler yunan kenar desenleri.

    sordum: meandor ya da meandros motifleri çok daha eski çağlara dayanıyormuş ve mezopotamya'da da kullanılıyormuş ama ününe yunanlılar kavuşturmuşmuş.

    yalnız yine de net olarak şunu söyleyebilirmişiz.

    bu gemi betimlemesi kesin olarak Mısır, Fenike, Minos, Arkaik Yunan ve deniz halkları olarak bilinen bazı Anadolu halklarına aitmiş.

    Mezopotamya'da ise betimlemelerde meandros kullanılmıyor taşıt gövdesi kamışları temsil etmesi için çizgili ya da balık pulu şeklinde tasvir ediliyormuş.

    Bu gemi bir mezopotamya kültürüne ait değil.

    Üçgen borda bezemesi + göz : Kesin olarak Arkaik Yunan ya da Fenike

    o zaman bu antik gemi tufanı değil doğrudan akdeniz'i ve akdeniz ticaret limanlarını işaret ediyor. Niye ediyor bilmiyorum ama kocaman gemiyi oraya yerleştirmiş çizer. Adamın eline de küpü tutuşturmuş. Artık içinde şarap mı var, sirke mi var, zeytinyağı mı var, tuz mu var , buğday mı var bilmiyorum.

    pastanın üzerinde 250 yazıyor.

    250. yılı kutlama vurgusu yapılmış.

    Yani dünyanın bu karnavalı andıran hali ile biz aslında bu doğumgününü kutluyor gibi betimlenmişiz.

  2. Bugün olanlar

    dedi ki aşağı mahalleye kadar gelmiş.

    komşunun cennet hurması dallarını kırmış budamış.

    orman eniştesinden bahsediyorum hani dağdan taştan gelen enişte var ya o işte.

    ben de diyorum niye hurmaları çabuk çabuk toplamamızı istiyor.

    bunların yumuşamasına gerek yok , havadar bir yerde asıyoruz kurumaya bırakıyoruz.

    evet sanırım meyveler erken kalkanın oluyor ve azılı rakipler çoğalmaya başlamış.

  3. çüme

    yeni bir pepeçura dalgası başlıyor galiba.

    (Bkz: Pepeçuranın iştah kesme özelliği)(Bkz: pepeçuradan soğumak)(Bkz: pepeçura hiç gitmesin kampanyası)(Bkz: pepeçura)(Bkz: pepeçura yiyen fare)
  4. butko

    Artvin'in Yusufeli ilçesinde yetiştirilen ve uluslararası alanda "Üstün Lezzet Ödülü" kazanan Zeytintir. Yağdaki asit oranı çok düşüktür.

  5. kazım koyuncu

    bugün doğum günüymüş rahmetlinin.

    erken ayrıldı aramızdan, bizi üzdü, mekanı cennet olsun.

    bu dünyada karşılaşmak nasip olmadı ama öbür tarafta karşılaşmak istediğim sayılı insanlardan.

  6. yaratılan

    alıntı-11

    @UlduzunKanalıı

    İşsizdim ve çok açtım. Biri bana iş sözü vermişdi, lakin telefonlarımı açmıyordu. Ben de kalkıp iş yerine gitmeye karar verdim. Cebimde sadece gidiş parası var. Allaha tevekkül etdim ve gitdim. Bana söz veren adam meğerse yalan söylemiş, aslında işçi lazım değilmiş, beni oyalamak için yapmış vicdansız. Bunu bana müdür söyledi. Ben de işe ihtiyacım var, ne iş olsa yaparım dedim. Ve gelen misafirlere çay götürmek işi verdi bana. Belki de hiç ihtiyaç yoktu, adam yardım etmek istedi. Çok sevindim, teşekkür edip kalktım. Adam arkamdan seslendi ve bana bir miktar para uzatdı. Ben utandım ve almadım, israr etdi, dedi ki, maaşını alanda geri verirsin, belki paran yoktur, al. Öğle söyleyince aldım ve çıktım. Ordan çıkar çıkmaz, ilk iş bir döner aldım ve onu yuttum sonra da otobüse binip eve geldim. Maaşımı alınca da adama borcumu geri verdim. Amma mesele para değildi, o adamın iyiğilinin karşılığını hiç bir zaman ödeyemem. O anki hisslerim, Allahın hatırında olduğumu anlamama sebep oldu. Mucize gibi bana ekmek yetirdi. Hiç bir zaman unutmam. İyilik yaparken bana teşekkür etdiklerinde ?size yardım etmemi Allah istedi, bana borcunuz yok? diyorum. İçimde de bu işe beni seçdiyi ve bana güvendiyi için Ona şükr ediyorum. Kimsenin kimseye borcu yoktur, bir tek Yaradana borcumuz var, onu da minnetle, güzel emeller ve inamla, saygıyla, sevgiyle, sabırla, helallikle kapata biliriz bence..

    •  
    • 05.11.2025 14:34 QveA
  7. yaratılan

    diziyi incelerken bulduğum alıntı-1.

    1995 te İlkokul 3 sınıftayken babam yatalak hastaydı, abim hamallık yapıyor bende ayakkabı boyacılığı yapıyordum. Çarşıda bir kebapçı vardı. Kokusu öyle güzeldi ki sabah ve akşam kokusu için mutlaka oradan geçerdim. Bir gün yine kokusunu almak için orada kilitlenmiş bir şekilde duruyordum. Bir el omuzuma dokundu hangisini istersin çocuk dedi. Dondum kaldım, Bişey diyemedim. Adam, adını bilmediğim kebaplardan birisinin ismini söyledi. Kebapçı pişirdi ekmekle birlikte poşete koydu. Biraz ucundan yedim o kadar güzeldi ki tarifi imkansızdı. Eve kadar koştum. Annem babam abim kardeşim de yemeliydi. Hepsini ailece birlikte yedik. Muhteşem bir gündü. Allah o adamı cennetine koysun.

    @salihyldz3383

    •  
    • 05.11.2025 14:14 QveA
  8. 100 yıl sonra yok olacak şehirler
    (Bkz: yozgat)
  9. 100 yıl sonra yok olacak şehirler

    deniz ve okyanus kenarında hiç büyük şehir bırakmamış tespitmiş.

    olur mu olur...

    tamamen değilse bile haritaların değişeceği belirtiliyor sonuçta.

  10. Hz.lut

    Zafer Duygu'yu izliyorum.

    sonradan eklenen daha doğrusu eklektik olarak gelişen pasajlardan bahsediyor. ( eklektik şu demekmiş birbiriyle uyumlu ama zıt bazı unsurların bir arada kullanılması. farklı tarzları birleştirip bambaşka bir şey ortaya çıkarma. )

    Hz. Lut ve ailesi ile ilgili çirkin bir uydurmayı şeye bağlamışlarmış ;

    Büyük kızının bir oğlu olmuş ve adını Moab; küçük kızının da bir oğlu olmuş ve adını Ammon koymuşmuş.

    bu garip harmanlamanın sebebi hem daha eski mitolojik hikayelerin metin haline getirilerek kutsal tomarlara eklenmesi hem de sonradan yüzyıllar sürecek husumetin adresi olan Moab ve Ammon kabilelerini yerin dibine batırmak ve bir daha çıkamamalarını sağlamak için bir nevi itibar suikasti ile kayıtlara ensest ilişkiden doğan çocukların soyu yaftasını yapıştırmaya çalışmanın neticesi imiş.

    Yani adamlarla kanlı bıçaklı olmuşlar ve sizin atalarınız böyleydi demek için oldukça garip bir yöntem kullanmışlar.