Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
nazan bekiroğlu'nun yeni çıkan kitabıdır. 1920-1970 yılları arasında, mücella isimli kızın yaşadığı acıları, sevinçleri ve üzerindeki anne baskısının anlatıldığı kitap. yazar bu kitabı bütün kadınlar için yazdığını söylemiştir.
nazan bekiroğlu'nun son romanı. şuanda okuyorum ama nar ağacındaki duyguyu tam olarak yakalayamadım. daha yeni ikinci bölüme geçtim ve mücella kitapta o kadar silik bir karakter ki, onun varlığını unutup diğer kahramanları daha fazla hatırlıyorum. belki de yazarın istediği de budur diye düşünüyorum ara sıra. fazla fonksiyonu olmayan, annesi ve sevdiği insanlar için çalışan bir insan. olsa da olur olmasa da olur bir karakter var karşımda ve mücella'nın ne düşündüğünü, ne istediğini şu ana kadar yazarımız anlatmadı. ikinci bölüm umarım daha farklı olur da, hayal kırıklığı yaşamam.
Evet belki bir La ve nar çiçeği değil ama bir de mücella'yı tanımak lazım! Bekiroğlu'num eseri.
Zamanın ne kadar hızlı geçtiğine bir kez daha şahit olduk. Bunu bir kenara bırakalım da; hep fırtınalı kişilikler roman olacak değil ya. Bir de etrafımızda, hayatımızda, geçmişte, gelecekte ve şimdilerde aramızdan usulca, öylesine, sessis, hissettirmeden, sönük bir şekilde insaları yazmak lazım.
Bir yanım mücella gibi olsun kimse almayacaksa ondan bir şeyler. Öylece, sessiz, fark ettirmeden kendini...
eser cumhuriyet tarihinin de bir nevi ışık tutuyor. Mücella'nın yaşı itibariyle Türkiye'de yaşanan tüm olaylar... bilim, teknolojinin gelişimi ve hayatımıza girmesinin basamakları, siyasetin işleyişi ne ararsanız var.
Evet, herkesin vefasız bir abisi Yok mu, yetim büyüyen, ömrünü 'acaba komşular, akrabalar ne der' diye geçirenler, yoksulluk çekenler, temizlik ile zaman geçirenler, sokağa çıkmasına izin verilmeyen kızlar, başkası için hayatını heba edenler Yok mu? Bence asıl hayat bu!
Bekar olarak annesi ile birlikte ömrünü yavaş yavaş ve hızla tüketen mücella. Hayat, isteyip de yapamadıklarımız ya da yaşayamadıklarımız arasında sıkışan zaman dilimi...
ben, yazarların silik karakterinin yerinde olmak istiyorum hatta onları sahiplenmek istiyorum. Öylece bir ömrü tüketmeyi istemek gibi...
nazan bekiroğlu kitabı.
bazı kitaplar vardır, iki gün sonra unutursun, bazı kitaplar vardır ki, aklının hep bir köşesinde kalır. silik, yok dediğim mücella'dan özür dilemek istiyorum. Hala aklımın bir köşesinde kendisine kocaman bir yer ayırdığı için.
demek ki; hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş. nazan bekiroğlu yine iz bırakan, bir var olup bir yok olan karakterini bizim beynimize kazımasını bildi. bu da yazar farkından sanırım, her eserinden bir iz bırakmasını biliyor nazan hoca.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |