Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

limon ağacı

paylaş araştır

 

  1. çok merak ettiğim, üç kere okumaya başlayıp bir türlü bitiremediğim sandy tolan kitabı.

     
  2. baharın gelişiyle herkesin sevdiği muhteşem kokuya sahip çiçeklerini açarak havaların soğuması ve kışın gelişiyle c vitamini deposu birer limona dönüştüren ağaç.

     
  3. Buram buram tarih kokan, savaşlar, karmaşalar arasında iki ailenin yaşadıklarını, karşılaşmalarını, içinde bulundukları durumu ve İsrail-Filistin tarihini anlatan bir eser.

    Gerçek yaşanılanlar üzerine kurulu olması, bilgilendirme açısından iyi fakat biraz ağır ilerleyen bir roman. Zamanım olmasaydı, bu kadar kısa sürede okunacak, sindirilecek bir roman değil ancak okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum.

    İsrail-Filistin çatışmaları detaylı bir şekilde ele alınmış, limon ağacı iki aileyi birbirine bağlayan bir sembol burada, hala "huzur"un olabileceğine bir işarettir.

    Edebi bir romandan çok siyasi-tarihi bir roman olarak değerlendiriyorum.

     
  4. israil-filistin savaşını konu eden, ne yahudi haklı ne de filistin haklı demeyen, tarafsız olmaya çalışılan ama her yapılan kararı da israil'in bozduğunu anlatan, aslında ilk yanlışı da topraklarını satarak filistinlilerin işlediğini gördüğüm, yıllarca zulme uğramış bir halk olan yahudilerin, sanki önceden kendilerine yapılan zulümlere karşılık, filistin halkını cezalandırdığını gördüğüm ve bu kadar zulme uğramış bir halkın neden bu kadar zalim olduğunu düşündüren roman. roman desem de yine tarih kitabı okumuş izlenimi veriyor, sürekli bm kararlarından, amerika'nın tutumundan bahsediyor, tarihi bir kronolojide anlatılıyor herşey.

     
  5. bahçemizde şu anda var olan ve boyunun yarım metre olmasına rağmen başında en az 10 tomurcuk olan ağaçtır.

     
  6. tarihi roman okumasını seven insanların zevkle okuyacağı ve sıkılmayacağı sandy tolan romanı.

     
  7. Gün olur ki varlığında sadece beliren bir hiçlik ve absürdlük mevcuttur. Dünyanın ve bizim gözümüzün önünde yaşananları bir nevi germişten gelip ve bir tekerrürden ibaret olduğunu tasdik eden o amansız demlerin hissettirdiği boşlukta belki de bir Filistinli ölümsüz olur tarihte tüm Filistinlilerin kaderini taşıyanlara diyerek...

    Kendimi Dünyanın herhangi bir yerinde bugün, dün, yarın ecelsiz ölen tüm insanların bedeninde bulduğum hissi muhtemelen ölünce bitecek. Doğduğum günden beri bir kez dahi zulmü uğrayan bir başkası olmaktan hiç vazgeçmedi ne ruhum ne de beynim...

    Misal ki; ben bir ölüyüm Filistinli, günlerce durmaktan kokan bir Ölü... kokan yüreğim, inancım değil, ruhum, bedenim değil! Kokan, edepsizin gaddarlığı ve mazlumun kimsesizliğidir dünyanın gözü önünde...

    kitap sadece bir romanı karşılamıyor. Filistin meselesini baştan sona kronolojik olarak alıp meselenin siyasi, ekonomik, sosyolojik, tarihi ve psikolojik tarafını ele ele alıyor. Bu durumlar bazında ele alırken gerçek hayattan iki kahraman ile birlikte taçlandırıyor eseri. Eserin açıkçası çeviri ve yazım yanlışları beni pek ırgalamadı. Çünkü bu tarz eserlerde ön planda olan esasında ne üslup ne dil ne kurgudur. Tamamen odaklandığı realiteyi yazınsal hale getirmesidir. Tarafsızlık var mı? Var...

    Nazi'de dalia, Filistin'de Beşir...

    bir kara belanın başka bir kara bela ile takası... sınırlar, toprak içim binlerce insanın öldüğü şu dünya neden saçma olmasın ki...

    Savaş sonrası evlerinden, vatanlarından, tarihinden, çocukluğundan edinenlerin sonsuz umudu. Bu umut çerçevesinde gerek şiddet gerek hukuk yolu ile başvurulan yıllarda, yollarda bırakılan insana dair her şey...

    "Sonra başka bir neslin mutlu çocukluğunu çalacağız ve kutsal olmayan bir neden için bunu kabusa çevireceğiz."

    Bu süreci merak edenler için bir çok şey mevcut. Golan tepelerinin işgali, altı gün savaşları, Balfour deklarasyonu, Enver Sedat, Arafat ve daha binlerce şey...

    iki ailenin karşılaştığı ya da istemeden neden olduğu trajik kesişme. Bu trajik kesişmede bir limon ağacının dahi hasrete bir nebze derman olması.

    Ömrünü bu davaya vermiş gah işkencede gah hücrede gah sürgünde olan Beşir...

    "Biz orduların gücüyle sürüldük. Yaya sürüldük. Toprağı yatak alarak sürüldük. Ve gökyüzü örtümüzdü. Ve hükümetlerin ve uluslararası örgütlerin aralarında sadaka olarak verdikleri kırıntılarla beslendik. Sürüldük ama ruhumuzu, umutlarımızı, çocukluğumuzu Filistin'de bıraktık. Neşemizi ve kederimizi bıraktık.

    ...

    Kimin birleşmek için hakkı var? Filistin'de bıraktığı avucunun kaşıntıları ile Filistinli Beşir'in mi? Dünya bana kendimi birleştirme, vücudumla avucumu birşeyler hakkımı borçlu değil mi? Neden avucumun kalıntıları Filistin'deyken ben kimliksiz ve vatansız yaşamalıyım? "

    Beşir'in sol eli nasıl da derinden etkileyecek insanları...

     
  8. benim de çok nadir olarak gerçekleştirdiğim yarım bırakma örneği, yıllar önce bir defa okumayı deneyerek bitiremediğim romandır.

    tekrar okumayı da düşünmedim. okuması için verdiğim arkadaşlarda unutulup kalmasını umut ettim, ancak ne yazık ki her defasında kütüphanemdeki müstesna yerini özleyerek geldi.

    en son geçenlerde kızım kapağını ilginç bulmuş olacak sordu, tavsiye etmedim.

    zevklerimiz pek uymadığı için muhtemelen okur ya da okumuştur.

    neyse.. söz konusu kitabı değil ama gerçek limon ağacını severim efenim. tavsiyem sabahları aç karnına bir bardak suya sıkılıp içilmesi. pardon, ağacın değil meyvesinin tabii. (gülücük)

     
Entry yazmanız için üye olmanız gerekmektedir. Üye olmak için tıklayın, üye iseniz lütfen oturum açın.